Tunç: “Türkmenler, Türkiye’nin İtibarıdır”
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2015 17:09
TÜRK OCAĞI SAMSUN ŞUBESİ, AYDINLAR OCAĞI SAMSUN ŞUBESİ, ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ(OMÜ) DERNEĞİ, TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ SAMSUN ŞUBESİ OMÜ'DE ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK RUSYA'NIN TÜRKMENLERE SALDIRILARINI PROTESTO EDEREK TÜRKMENLERE DESTEK ÇAĞRISINDA BULUNDU.
Türk Ocağı Samsun Şubesi, Aydınlar Ocağı Samsun Şubesi, Ondokuz Mayıs Öğretim Üyeleri Derneği (OMÜ-DER), Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Samsun Şubesi ortak basın açıklaması yaparak Rusya’nın Türkmenlere saldırılarını protesto etti.
OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi önünde yapılan eyleme Türk Ocağı Samsun Şubesi, Aydınlar Ocağı Samsun Şubesi, OMÜ-DER, Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Samsun Şubesi başkanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
“TÜRKMENLER, TÜRKİYE’NİN İTİBARIDIR”
Grup adına basın açıklamasını okuyan Aydınlar Ocağı Samsun Şube Başkanı Taner Tunç, "Bayır Bucak Türkmenlerine yönelik saldırılar son günlerde vahim bir boyuta erişmiştir. Rus destekli Esed rejimi, Türkmen Dağı’nı kan gölüne çevirmek için elinden geleni yapmaktadır. ’Türk menem’ demekten başka suçu olmayan soydaşlarımız ateş çemberine alınmışlardır. Sınırlarımızın dibindeki bu ateş söndürülmez ise sınırlarımızın içine sıçraması an meselesidir. Nitekim dün itibariyle hava sahamızı ihlal eden Rus uçağı, Türk silahlı kuvvetleri tarafından düşürülmüştür. Bu gelişme devletimizin kararlılık ve ciddiyetini göstermesi bakımından önemlidir, umut vericidir. Ancak beraberinde bir takım gelişmeleri getireceği de açıktır. Türk Milletinin canını acıtmak için Türkmenlere yönelik Rus saldırılarının artacağını tahmin etmek güç değildir. Bilinmelidir ki Orta Doğu da devletler itibarlarıyla yaşarlar. Bu bağlamda Türkmenler Türkiye’nin itibarıdır. Rus-İran-Esed ittifakının ortada hiçbir şey yok iken radikal unsurlarla Türkmenleri ilişkilendirerek saldırıya geçmesinin ardında Türkiye’yi bölgede itibarsızlaştırma gayesi yatmaktadır. Durum emperyalist devletlerin de işine gelmektedir. İlerde kurulması düşünülen büyük Kürdistan’a razı olmayacak unsurlar bu vesileyle civardan temizlenmiş olacaktır. Yaşadığımız gelişmeler insan hakları bahanesiyle PKK terör örgütüne kol kanat gerenlerin ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Kobani için ortalığı ayağa kaldırıp sokakları yakıp yıkanlar söz konusu Türkmenler olduğunda kör, sağır, dilsiz kesilmişlerdir. Bununla da yetinmeyip devletimizin Türkmenlere uzattığı eli İŞİD’e yardım olarak dünyaya duyurma gayreti içine girmişlerdir" dedi.
"ET TIRNAKTAN SIYRILMAZ, TÜRKMEN TÜRK’TEN AYRILMAZ"
Türkmenlerin Suriye sınırının güvencesi olduğunu söyleyen Tunç, "Türklüğün o coğrafyada temsilcileridirler. Türk ve Türkmen’in çıkar birliği, kader birliği söz konusudur. Rusya çıkarları için bölgeye müdahil olabiliyor ise, İran mezhep ortaklığı üzerinden Suriye’ye asker gönderebiliyor ise Türkiye’nin burnunun dibindeki gelişmelere duyarsız kalması düşünülemez. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hem Irak’ta hem de Suriye’de yalnızca Türkiye’nin desteğine güvenen Türkmenlere yönelik saldırılarda kardeşlerinin yanında aktif olarak yer almayı sürdürmelidir. Türk dış politikası Suriye’de Türkmen merkezli olarak yeniden düzenlenmelidir. Kimse Türkiye’nin sabrını sınamaya kalkmamalı, soydaşlarımız üzerinden bizimle hesaplaşmaya yeltenmemelidir. Canımızı yakanın canın yanacağı dün gösterilmiştir. Bu noktadan geri adım atılmamalıdır. Türk aydınları, vatan sevdalıları olarak haddini aşanlara haddini bildiren devlet anlayışının sonuna dek yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz. Oğuzun torunları et ve tırnak gibidir. Et tırnaktan sıyrılmaz, Türkmen Türk’ten ayrılmaz" şeklinde konuştu.
OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi önünde yapılan eyleme Türk Ocağı Samsun Şubesi, Aydınlar Ocağı Samsun Şubesi, OMÜ-DER, Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Samsun Şubesi başkanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
“TÜRKMENLER, TÜRKİYE’NİN İTİBARIDIR”
Grup adına basın açıklamasını okuyan Aydınlar Ocağı Samsun Şube Başkanı Taner Tunç, "Bayır Bucak Türkmenlerine yönelik saldırılar son günlerde vahim bir boyuta erişmiştir. Rus destekli Esed rejimi, Türkmen Dağı’nı kan gölüne çevirmek için elinden geleni yapmaktadır. ’Türk menem’ demekten başka suçu olmayan soydaşlarımız ateş çemberine alınmışlardır. Sınırlarımızın dibindeki bu ateş söndürülmez ise sınırlarımızın içine sıçraması an meselesidir. Nitekim dün itibariyle hava sahamızı ihlal eden Rus uçağı, Türk silahlı kuvvetleri tarafından düşürülmüştür. Bu gelişme devletimizin kararlılık ve ciddiyetini göstermesi bakımından önemlidir, umut vericidir. Ancak beraberinde bir takım gelişmeleri getireceği de açıktır. Türk Milletinin canını acıtmak için Türkmenlere yönelik Rus saldırılarının artacağını tahmin etmek güç değildir. Bilinmelidir ki Orta Doğu da devletler itibarlarıyla yaşarlar. Bu bağlamda Türkmenler Türkiye’nin itibarıdır. Rus-İran-Esed ittifakının ortada hiçbir şey yok iken radikal unsurlarla Türkmenleri ilişkilendirerek saldırıya geçmesinin ardında Türkiye’yi bölgede itibarsızlaştırma gayesi yatmaktadır. Durum emperyalist devletlerin de işine gelmektedir. İlerde kurulması düşünülen büyük Kürdistan’a razı olmayacak unsurlar bu vesileyle civardan temizlenmiş olacaktır. Yaşadığımız gelişmeler insan hakları bahanesiyle PKK terör örgütüne kol kanat gerenlerin ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Kobani için ortalığı ayağa kaldırıp sokakları yakıp yıkanlar söz konusu Türkmenler olduğunda kör, sağır, dilsiz kesilmişlerdir. Bununla da yetinmeyip devletimizin Türkmenlere uzattığı eli İŞİD’e yardım olarak dünyaya duyurma gayreti içine girmişlerdir" dedi.
"ET TIRNAKTAN SIYRILMAZ, TÜRKMEN TÜRK’TEN AYRILMAZ"
Türkmenlerin Suriye sınırının güvencesi olduğunu söyleyen Tunç, "Türklüğün o coğrafyada temsilcileridirler. Türk ve Türkmen’in çıkar birliği, kader birliği söz konusudur. Rusya çıkarları için bölgeye müdahil olabiliyor ise, İran mezhep ortaklığı üzerinden Suriye’ye asker gönderebiliyor ise Türkiye’nin burnunun dibindeki gelişmelere duyarsız kalması düşünülemez. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hem Irak’ta hem de Suriye’de yalnızca Türkiye’nin desteğine güvenen Türkmenlere yönelik saldırılarda kardeşlerinin yanında aktif olarak yer almayı sürdürmelidir. Türk dış politikası Suriye’de Türkmen merkezli olarak yeniden düzenlenmelidir. Kimse Türkiye’nin sabrını sınamaya kalkmamalı, soydaşlarımız üzerinden bizimle hesaplaşmaya yeltenmemelidir. Canımızı yakanın canın yanacağı dün gösterilmiştir. Bu noktadan geri adım atılmamalıdır. Türk aydınları, vatan sevdalıları olarak haddini aşanlara haddini bildiren devlet anlayışının sonuna dek yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz. Oğuzun torunları et ve tırnak gibidir. Et tırnaktan sıyrılmaz, Türkmen Türk’ten ayrılmaz" şeklinde konuştu.