IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2015 15:20
ESTETİK VE PLASTİK CERRAHİ UZMANI DOÇ.DR. HAYATİ AKBAŞ, SAÇ EKİMİ YÖNTEMLERİ ARASINDA EN YENİ VE EN İYİ SONUÇ VEREN FUE TEKNİĞİNİN, HEM SAÇI ALIRKEN HEM DE ALINAN SAÇI EKERKEN DOĞAL SONUÇLAR ELDE EDİLMESİNİ SAĞLAYAN BİR YÖNTEM OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Hayati Akbaş, saç ekimi yöntemleri arasında en yeni ve en iyi sonuç veren FUE tekniğinin, hem saçı alırken hem de alınan saçı ekerken doğal sonuçlar elde edilmesini sağlayan bir yöntem olduğunu söyledi.
Saç ekimi hakkında bilgi veren FBM Tıp Merkezi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, “Saç ekimi, ister genetik ister diğer metabolik ve yapısal nedenlere bağlı olsun, saç dökülmesinin kısmı veya tam kellik ile sonuçlandığı kişilerde, saç kaybı olan bölgelere kalıcı saç nakli yapılması işlemidir. Günümüze gelene kadar bu amaçla pek çok teknik uygulanmıştır. İlk zamanlar yapılan saç ekimlerinde, yetersiz saç kökü alınması, yara izi oluşumu, doğal görümden uzaklık gibi istenmeyen durumlar yaşanırken, günümüzde, gelişen teknoloji ile birlikte saç ekimi teknikleri de gereken yenilenme ve gelişimlere uğramıştır. Bu yenilikçi yaklaşım saç ekiminde, yara izlerinin önüne geçilmesi, mümkün olan oranda fazla sayıda saç kökü nakli ve doğal görünümlü sonuçları avantaj olarak beraberinde getirmektedir” dedi.
Saç ekimi işleminin çeşitli aşamalardan oluştuğunu belirten Akbaş, “Bu aşamalar geniş anlamda uygulama öncesi, uygulamanın kendisi ve uygulama sonrası aşamaları içermektedir. Saç ekimi işleminin kendisi ise kendi içinde 3 aşamadan oluşur. Bunlar, köklerin alımı, köklerin yerleştirileceği kanalların açılması ve köklerin ekimidir. Saç ekiminde ekilecek olan saç kökleri kişinin kendisinden, özellikle de başının arka kısmındaki saçlı deriden alınmaktadır. Uygun görülen vakalarda sırt veya göğüs bölgesinden alınacak olan köklerde kullanılabilir. Saç köklerinin alınmasında kullanılan başlıca iki yöntem mevcuttur. Bunlar Folicüler Unit Transplantation (FUT) ve Foliküler Unit Ekstraction (FUE) yöntemleridir. FUT tekniğinde hastanın başının arka kısmındaki saçlı derinin bir bölümü şerit şeklinde çıkartılır. Bu şeridin büyüklüğünü ihtiyaç duyulan greft sayısı belirler. Ekimden sonra bu alanda küçük bir kesi izi kalır. Elde edilen şeritler 1-4 saç kökü içeren greftlere bölünür ve ekime hazır hale getirilir. FUE tekniği ise yine aynı bölgeden elektrikli bir mikromotor yardımı ile çapları 0.9-0.5 mm olan greftlerin tek tek alınmasına dayanan bir metottur. Bu greftlerin her birinde 1-4 adet saç kökü bulunmaktadır. Her iki alım metodu da güvenle uygulamak mümkündür. Ancak bazı yönleri ile FUE tekniği FUT uygulamasına kıyasla daha avantajlıdır” diye konuştu.
FUE tekniğinde daha geniş bir alandan saç kökü almanın mümkün olduğunu ifade eden Akbaş, “Alım esnasında greftler zedelenmez. Uygulama sonrası, alım yapılan bölgeye yara bakımı ve pansuman gerekmez. FUT tekniğinde ince bir şerit şeklinde yara izi kalırken, FUE tekniğinde tek tek alım yapıldığı için alım yapılan yerler nokta noktadır ve gözle görülmeyecek kadar küçüktür. FUE tekniğinde daha küçük çaplı greft alımı mümkün olur. İnce yapılı olan bu greftler kanallara ekilirken eğim ve yön tayini rahat yapılabildiği için bu durum doğal görünüme katkı sağlar. FUE tekniğinde greft alımına başlamadan önce saçların tamamının kısaltılması gerekmektedir. FUT tekniğinde ise sadece çıkarılacak olan şerit şeklindeki bölümün kısaltılması yeterlidir. Yine de sağladığı diğer avantajlar nedeniyle FUE tekniği günümüzde daha çok tercih edilen alım metodudur. Ancak saçlarının kısaltılmasını istemeyen hastalarda FUT tekniği tercih edilebilir. Köklerin alımından sonraki aşama saç kaybı olan bölgeye kanal açılmasıdır. Bu amaçla hastaya lateral slit yani yatay kanal tekniği uygulanır. Yatay kanal tekniği özel olarak imal edilmiş kesici uçlarla yapılır. Kullanılan bu mini cerrahi neşterler, açılan kanalların normal anatomiye uygun şekilde olmasına olanak verir. Açılan bu kanallar greftlerin yeni yuvalarına istenilen ve gerekli olan yatay açılarla yerleştirilmesini sağlar. Bu aşamada kaydedilen yenilik, ekimin doğallığına en fazla katkıda bulunan faktördür. Alınabilen maksimum greft sayısına uygun sayıdaki kanal açımı tamamlandıktan sonra, sıra artık köklerin kanallarına ekilmesine yani yerleştirilmesine gelir. Ekim tamamlandıktan sonra hastanın alım ve ekim bölgesine sargı uygulanır. Hasta bandajlı bir şekilde taburcu edilir. İşlemden 4 gün sonra bandajın açılması doktorunun kontrolünde gerçekleştirilir. 5-7 günlük bir saç yıkama döneminden sonra ekim yapılan bölge normal görünümüne kavuşur. Ekimden sonraki ilk 2 ay ekilen köklerin saç gövdeleri dökülebilir. 3.aydan itibaren hasta yeni saçlarının tek tek çıkmaya başladığını deneyimler. Ekimi takip eden ilk 6 aylık dönemde saçların sayıca büyük bir kısmı çıkmış olur. İkinci 6 aylık periyotta geri kalan saçlar çıkar ve hasta son görümüne 12-14 ay gibi bir zaman zarfında kavuşmuş olur. Saç ekimi işlemi günümüz şartlarında oldukça konforlu ve sonuçları da bir o kadar tatmin edici bir işlem olmakla birlikte, uygulamanın mutlaka anestezi uzmanının eşlik ettiği ameliyathane şartlarında, steril aletlerle deneyimli bir ekip ve özellikle de estetik cerrahi uzmanının yönetiminde gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.