Güncelleme Tarihi:
'DIŞARIDAN MEDET UMARAK SİYASET YAPMAK BEYHUDE BİR ÇABA'
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Atakum ilçesindeki bir otelde düzenlenen ‘Terör suçları bölge değerlendirme toplantısı’nın ardından Samsun Valiliği'ni ziyaret etti. Valilik şeref defterini imzalayıp, Vali Osman Kaymak ile görüşen Bakan Gül, daha sonra Ak Parti İl Başkanlığı'na geçti. Burada açıklamalarda bulunan Bakan Gül, "Ak Parti kendisiyle yarışan bir parti. Muhalefet dediğiniz, iktidara alternatif partilerdir. Ama iktidara alternatif olabilecek, talip olabilecek hiçbir vizyonları yok. Çünkü anamuhalefete bakıyorsunuz milletin değerleriyle, Türkiye Cumhuriyeti ile adeta kavga eden bir 'manda' anlayışıyla siyaset yapan bir anlayışı görüyorsunuz. Bu manda siyaseti, mandacılık hevesi 1920’lerde kaldı. O zamanlarda da bu hevesi yapanlar vardı. 'Biz yönetemiyoruz, başkası yönetsin' anlayışı vardı. Bugünlerde de dışarıdan, farklı yerlerden medet umarak siyaset yapmak beyhude bir çabadır. Türk Milletinden, Türk vatandaşlarından oy alacaksınız. Burada yapamadığınız iktidara geliş yürüyüşünü, gerçekleştiremediğiniz iktidar arzunuzu başka uzak mecralarda, birtakım kumpas davalarına belgeler taşıyarak sizlere ekmek çıkmaz. Milletimiz olan biten her şeyi görüyor" dedi.
'TÜRKİYE EGEMEN BİR HUKUK DEVLETİ'
Türkiye'nin egemen bir hukuk devleti olduğunu belirten Adalet Bakanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ak Parti kim olursa olsun, kızım Fatma bile olsa 'Ben yanlışın karşısında olurum' anlayışı ile siyaset yapan bir partidir. Kim yanlış yaparsa yapsın Türkiye egemen bir hukuk devletidir. Türkiye'de yargılanır. Varsa kanunlara aykırı bir davranışı cezalandırılır. Bunların zihniyeti başka. Bunlar suçlunun peşinde değil. Türkiye'yi cezalandırmak, ekonomisiyle, siyasetiyle bağımsızlığını, ayakta durma mücadelesini baltalayarak, 'Acaba buradan ekmek çıkar mı? Türkiye zayıflar da buradan bize iktidar çıkar mı?' çabaları boş çabalardır. Türkiye hukuk devletidir. Burada bir yanlış yapılmışsa yargılayacak makam da Türkiye'dir. Nitekim bununla ilgili de fiiller yapılmış, Türk mahkemeleri yargılamıştır. Eğer yine Türk Ceza Kanunu ile alakalı bir fiil işlenmişse bunların yeri yine Türk savcıları ve mahkemeleridir. Bunların manda anlayışı maalesef bu vizyondan uzaktır. Bunlara tavsiyem, kendilerini Türk hakimlerine emanet etsinler. Başka yerlerden sırtını buraya dayamış, FETÖ’cülerin buraya getirmiş olduğu hakimlerden medet ummasınlar. O zaman 200 devlet var. Biz, başka işleri bırakalım başka ülkelerde Türkiye’yi mi yargılasınlar. Türk vatandaşlarını mı yargılasınlar. Türk mahkemelerine güvenmemek, gerçekten kompleksli, bu ülkeye yabancı olanların yapacağı bir davranıştır. Anayasada ve hiçbir hukukta karşılığı yoktur."
FETÖ İLE MÜCADELEDE HUKUKUN DIŞINA ÇIKMIYORUZ
FETÖ ile mücadelede hukukun dışına çıkılmadığını söyleyen Bakan Gül, "FETÖ davalarıyla alakalı olarak yargılamalar yapılıyor. FETÖ mensupları da mahkemeler karşısında adil bir şekilde yargılanmaktadır. Bu darbecilere hak ettikleri ceza mahkemelerce verilmektedir. Ceza evlerinde anayasanın, hukukun, kanunların gereği neyse cezalarını çekmektedirler. Bir suçları da yoksa serbest kalıyorlar ya da beraat ediyorlar. Türkiye işleyen bir hukuk sistemi ile herkesin güvenliği için çalışmaya devam ediyor. Bunu yaparken sap ile samanı birbirinden ayıran bir anlayışla ve titizlikle yapılmaya çalışılıyor. Terörle mücadele ederken, vatandaşla terör arasındaki ayrımı yapan bir devlettir, Türkiye Cumhuriyeti. Bazen iftiralarla, farklı hesaplar düşünerek, siyasi çekişmelerle iftira atan, mahkemeleri meşgul eden art niyetliler de çıkıyor. Bunun için hükümetimiz en son KHK’de 'lekelenmeme hakkı'nı getirmiştir" diye konuştu.
'HUKUKUN DIŞINA ÇIKMIYORUZ'
OHAL de olsa hukukun dışına çıkılmadığını belirten Bakan Abdulhamit Gül, "OHAL de anayasanın tanıdığı meşru bir yoldur. Hukukun dışına kesinlikle çıkmıyoruz. FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak isteyenlere fırsat vermemek lazım. İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım. Burada haksız yere, iftira ile ya da ihmalle ne olmuşsa, bu konuyla ilgili her türlü mücadeleyi vererek vatandaş ile terörist arasındaki ayrımı yapma noktasında elimizden gelen her şey titizlikle yapılıyor" şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, daha sonra sırasıyla Büyükşehir Belediyesi, Samsun Adliyesi ve Hukuki Araştırmalar Derneği Samsun Şubesi'ni ziyaret etti. Bakan, Hukuki Araştırmalar Derneği'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
'ABD'DE KURGULANAN BİR TİYATRO İZLİYORUZ'
Bir basın mensubunun ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions'a gönderilen mektubun içeriğiyle ilgili soruya Bakan Gül, şu yanıtı verdi:
"Amerika'da kurgulanan bir tiyatroyu izliyoruz. Hiç bir hukuki temeli olmayan bir dava, bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. ByLock olduğu tespit edilen firari olan bir terör örgütü üyesi, FETÖ'nün bu işlerine katkıda bulunan kişiyi korumak, kollamak ve maaşa bağlamak asla kabul edilebilir bir şey değil. Türkiye terör örgütleriyle mücadele eden bir hukuk devleti. Yanı başımızda bir çok örgütle mücadele ederen, Ankara'nın güvenliği bütün dünya başkentleriyle eş değerdir. Terörle mücadele, bütün ülkelerin el birliğiyle yapması gereken bir mücadele. Türkiye bu mücadeleyi verirken, ABD'nin bir terör örgütünün mensubunu maaşa bağlaması, koruması asla kabul edilebilir bir şey değil. Bu şekilde devam etmesi, telafisi mümkün olmayacak birtakım zarar ve ilişkilerin zedelenmesine sebebiyet doğurabilir. Her iki ülke stratejik ve müttefikse bunun gereği olarak bu anlamda daha hassas olması gerekir. Türkiye'nin bekasını tehdit eden terör örgütleriyle, güneyimizde terör örgütüne verilen destek, FETÖ'ye de verilen desteğin kabul edilmesi mümkün değil."
'HUKUK DIŞI UYGULAMAYA SON VERİLMESİNİ İSTEDİK'
ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions'dan hukuk dışı uygulamaya son verilmesini istediklerini belirten Bakan Gül, "ABD'li muhatabımıza derhal bu hukuk dışı uygulamaya son verilmesini ve Türk yargısı tarafından hakkında yakalama çıkartılan FETÖ üyesi eski emniyetçinin ülkemize iadesi ile ve FETÖ elebaşı Gülen'in de iadesi hususunda talebimizi bir mektupla istedik. Telefonla da bu asla kabul edilemez, Türkiye egemen bir ülkedir. Türkiye'deki bazı isimleri oraya kurgulayarak Türkiye'nin egemenliğini hukuki yargılama hakkını elinden alabilecek şekilde bu hukuksuzluğa da son verilmesini istedik. Türkiye'de yaşayan bir suç varsa, Türk mahkemeleri, yargısı karar verir. Türkiye'de yaşanmış bir şeyle ilgili kalkıp da bu anlamda egemenliğini sınırını bozacak şekilde bir yargılamaya gitmesi asla mümkün değildir. Oradaki kim ne suç işlemişse yargımız mevzuat çerçevesinde gereğini yapmaktadır ve yapıyorlar da, bunu kalkıp Türkiye aleyhine bir kurguya belge taşımak ve diğer süreçlere girmek asla kabul edilebilir durum değildir" diye konuştu.
FETÖ elebaşı tarafından FETÖ'cü hakimlere mektup gönderildiği iddialarıyla ilgili sorusu üzerine Bakan Gül, "Biliyorsunuz bunlar kurguladıkları dizilerle, haberleşme ağlarıyla bu tür talimaları zaten hep veriyorlar. Şu an verilen mücadele Pensilvanya'ya değil, anayasa bağlı bir hukuk sistemini oluşturmak, hükümetimizin ve yargı mensuplarının verdiği bir mücadeledir. Bu konuda önemli mesafeler alındı. Bu talimatları dikkate alan değil, anayasayı dikkate alan yargı mensupları şu an iş başındadır. Anayasanın değil de Pensilvanya'dan talimat alanlar zaten ihraç edilmiştir. Bu bahse konu belge soruşturmanın mahiyetini bilmediğimiz için, benim bir yorum yapmam mümkün değil. Ben yürütmenin bir organı ve üyesi olarak soruşturma hakkında 'budur ya da şudur' demem asla mümkün değildir. Bu konu hakkında savcılık açıklama yapmışlardır. Ben o konuda belgenin ne olduğuna ilişkin birşey söyleyemiyorum" dedi.
'MAHKUMLARA AF ÇALIŞMASI YOK'
Mahkumlara af çıkarma gibi bir çalışmanın olup olmadığıyla ilgili sorulan bir soruyu cevaplayan Bakan Gül, "Böyle bir çalışmamız yok. Bulunmamaktadır" diye konuştu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, daha sonra Ankara'ya gitmek üzere karayoluyla kentten ayrıldı.
FOTOĞRAFLI