Sonbaharın Gelmesiyle Grip Hastalıkları Arttı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2015 17:29
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANA BİLİM DALI BAŞKANI PROF.DR. OĞUZ KARABAY GRİP HAKKINDA BİLGİLER VERDİ.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, son zamanlarda artan grip hakkında bilgiler verdi.
Sonbaharın gelmesi ile birlikte artan grip hastalıkları da baş göstermeye başladı. SAÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay sonbahar ve kış aylarınca sıkça rastlanan solunum yolu hastalıklarından olan gribe dikkat çekti. Gribin, baş ağrısı, ateş, halsizlik, vücut ve kas ağrısının gribin başlıca belirtileri arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğuz Karabay, “Ancak her öksüren, aksıran kişi grip olmayabilir. Gribin özellikle kalp, akciğer hastalığı ya da diyabet altta yatan hastalığı olanlarda ve yaşlılarda ölümcül bir hastalığa dönüşebilir. Grip nedeniyle her yıl dünyada bir milyon kişinin hayatını kaybediyor. Kış aylarında grip yakın temas, kalabalık yaşam koşulları ortak kullanılan eşyalar yoluyla da artabilir. Hastanın genel durumları bozulmuşsa, bilinç bozukluğu var ise, kusmaları fazla ise, sıvı alımı, beslenmesi bozulmuşsa ve hasta altı aydan küçük bebek ise, başka bir hastalığın ortaya çıkmasını da engellemek amacıyla doktora başvurulmalıdır. Grip aşısı hastalığı önemli bir önleyicidir. Bu hastalığa karşı korunmada, tipik olarak İnfluenza A’nın iki, B’nin bir oluşundan ölü influanza virüslerini içeren aşı kullanılıyor. Bazı kişilerin grip aşısı olması mutlaka gereklidir. Örneğin; 65 yaşın üstündekiler, şeker hastalan, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları, kronik hastalık dışında bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler: kanserli-lösemili kişiler, bağışıklık sistemi hastalığı olan¬lar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler, immunsupresif ilaç kullananlar, hamile bayanlar (4 aylıktan itibaren), gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (sağlık çalışanları, iş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vb), huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar aşılanmalıdır. Aşılamadan yaklaşık 2 hafta sonra koruyuculuk başlar. Grip aşısı tam bağışıklık sağlamaz. Koruyuculuk oranı yüzde 60 ile yüzde 70 arasında değişmektedir. Aşı bir yıl önce salgın yapan virüslerden hazırlanır. Eğer bu yıl salgın yapan kökenler geçen yıldan tamamıyla farklı bir hal aldı ise aşı koruma sağlamayacaktır” dedi.
Sonbaharın gelmesi ile birlikte artan grip hastalıkları da baş göstermeye başladı. SAÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay sonbahar ve kış aylarınca sıkça rastlanan solunum yolu hastalıklarından olan gribe dikkat çekti. Gribin, baş ağrısı, ateş, halsizlik, vücut ve kas ağrısının gribin başlıca belirtileri arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğuz Karabay, “Ancak her öksüren, aksıran kişi grip olmayabilir. Gribin özellikle kalp, akciğer hastalığı ya da diyabet altta yatan hastalığı olanlarda ve yaşlılarda ölümcül bir hastalığa dönüşebilir. Grip nedeniyle her yıl dünyada bir milyon kişinin hayatını kaybediyor. Kış aylarında grip yakın temas, kalabalık yaşam koşulları ortak kullanılan eşyalar yoluyla da artabilir. Hastanın genel durumları bozulmuşsa, bilinç bozukluğu var ise, kusmaları fazla ise, sıvı alımı, beslenmesi bozulmuşsa ve hasta altı aydan küçük bebek ise, başka bir hastalığın ortaya çıkmasını da engellemek amacıyla doktora başvurulmalıdır. Grip aşısı hastalığı önemli bir önleyicidir. Bu hastalığa karşı korunmada, tipik olarak İnfluenza A’nın iki, B’nin bir oluşundan ölü influanza virüslerini içeren aşı kullanılıyor. Bazı kişilerin grip aşısı olması mutlaka gereklidir. Örneğin; 65 yaşın üstündekiler, şeker hastalan, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları, kronik hastalık dışında bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler: kanserli-lösemili kişiler, bağışıklık sistemi hastalığı olan¬lar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler, immunsupresif ilaç kullananlar, hamile bayanlar (4 aylıktan itibaren), gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (sağlık çalışanları, iş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vb), huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar aşılanmalıdır. Aşılamadan yaklaşık 2 hafta sonra koruyuculuk başlar. Grip aşısı tam bağışıklık sağlamaz. Koruyuculuk oranı yüzde 60 ile yüzde 70 arasında değişmektedir. Aşı bir yıl önce salgın yapan virüslerden hazırlanır. Eğer bu yıl salgın yapan kökenler geçen yıldan tamamıyla farklı bir hal aldı ise aşı koruma sağlamayacaktır” dedi.