“Son Mektup” HGM Sinema Salonu’nda Vizyonda
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2015 15:34
“SON MEKTUP” HGM’NDE VİZYONDA
Çanakkale Savaşı’nı anlatan “Son Mektup” isimli film Hendek Gençlik Merkezi Sinema Salonu’nda tüm Türkiye ile aynı anda vizyona girdi. 12.30-15.00-17.30-20.00 seansları olan filmin ilk gün tüm seansları doldu.
Daha önce ’120’ adlı çok ses getiren filme imzasını atan Özhan Eren, yeni projesi ’Son Mektup’ta Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılına yakışır bir film çekerek, sinema izleyicisine armağan ediyor. 18 Mart 2015’te beyazperdede izleyicisiyle buluşan filmin çekimleri tam 12 hafta sürdü. Harpten tam 100 yıl sonra Çanakkale’de filmin çekimleri sayesinde yeniden top sesleri yükselirken, 1915’te savaşta kullanılan Türk, Alman, İngiliz ve Fransızlar’a ait dört adet dönem savaş uçağı üç yıllık bir çalışmanın sonucunda yeniden imal ettirildi. Filmin hava görüntülerini de özel bir stüdyoda yeni nesil teknikler kullanılarak ve Türkiye’nin en büyük dev greenbox stüdyosunu inşaa ettirerek hayata geçiren Özhan Eren, yapımcılığını da üstlendiği filmini hiçbir masraftan kaçınmadan tamamladı.
Gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada birbirleriyle tanışan Tayyareci Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal Hemşire, bir yandan savaşın zorlu şartlarında koştururken, diğer yandan da Fuat isminde kimsesiz bir çocuğu korumak için birlikte mücadele etmeye başlarlar. İngilizlerin bir hava baskınında Salih Yüzbaşı’nın ona yardımı sayesinde kurtulan kimsesiz çocuk Fuat, Nihal Hemşire’nin kanatları altına sığınarak, onların daha da yakınlaşmasına vesile olur konusu anlatılmaktadır.
Daha önce ’120’ adlı çok ses getiren filme imzasını atan Özhan Eren, yeni projesi ’Son Mektup’ta Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılına yakışır bir film çekerek, sinema izleyicisine armağan ediyor. 18 Mart 2015’te beyazperdede izleyicisiyle buluşan filmin çekimleri tam 12 hafta sürdü. Harpten tam 100 yıl sonra Çanakkale’de filmin çekimleri sayesinde yeniden top sesleri yükselirken, 1915’te savaşta kullanılan Türk, Alman, İngiliz ve Fransızlar’a ait dört adet dönem savaş uçağı üç yıllık bir çalışmanın sonucunda yeniden imal ettirildi. Filmin hava görüntülerini de özel bir stüdyoda yeni nesil teknikler kullanılarak ve Türkiye’nin en büyük dev greenbox stüdyosunu inşaa ettirerek hayata geçiren Özhan Eren, yapımcılığını da üstlendiği filmini hiçbir masraftan kaçınmadan tamamladı.
Gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada birbirleriyle tanışan Tayyareci Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal Hemşire, bir yandan savaşın zorlu şartlarında koştururken, diğer yandan da Fuat isminde kimsesiz bir çocuğu korumak için birlikte mücadele etmeye başlarlar. İngilizlerin bir hava baskınında Salih Yüzbaşı’nın ona yardımı sayesinde kurtulan kimsesiz çocuk Fuat, Nihal Hemşire’nin kanatları altına sığınarak, onların daha da yakınlaşmasına vesile olur konusu anlatılmaktadır.