SAÜ’de ’Türkiye’de Görsel İşitsel Medya Politikaları Ve Siyaset’ Konuşuldu

Sakarya Üniversitesi’nde (SAÜ) "Türkiye’de Görsel İşitsel Medya Politikaları ve Siyaset" konulu bir konferans düzenlendi.
Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından düzenlenen "Türkiye’de Görsel İşitsel Medya Politikaları ve Siyaset" isimli konferansa SAÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve RTÜK Eski Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun konuşmacı olarak katıldı. SAÜ Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Konuşmasına medyanın tanımını yaparak başlayan Prof. Dr. Davut Dursun, "Kısaca haber, bilgi, düşünce, kanaat ve görüşün topluma ulaştırılmasıyla ilgili çeşitli araçlar kullanılıyor. Bu araçların oluşturduğu ortama, bu araçların her birine ve bu araçların yer aldığı sektöre medya diyoruz" şeklinde konuştu.
Medyada, yazılı medya ve sözlü medya olmak üzere bir ayrımın olduğundan bahseden Prof. Dr. Dursun, son zamanlarda buna sosyal medyanın da ilave edildiğini söyledi. Prof. Dr. Dursun, "Son zamanlarda buna yeni bir şey daha ilave edildi. Sosyal medya veya diğer adıyla yeni medya. Bunlar sadece kullanılan araç olarak değil, aynı zamanda bunlara ilişkin ulusal düzenlemeler, uluslararası araçlar ve sonuçlar da farklı. O nedenle görsel işitsel medya veya yazılı medya şeklinde bir ayrım yaptığımızda bizim burada bir tercih yapmamız gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Dursun, “Medya araçlarında genellikle üzerinde durulan husus, medya özgürlüğünün, iletişim üzerindeki özgürlük kavramı olarak ifade edilmesidir. İletişim özgürlüğü henüz anayasamızda ve diğer temel standart metinlerimizde yerleşmiş ve gelişmiş bir kavram değildir. Genellikle basın özgürlüğü kavramı kullanılıyor" ifadelerini kullandı.
Yazılı ve görsel medya arasındaki farklılıklara değinen Prof. Dr. Dursun, "Başta, görsel işitsel politikalar farklı. Görsel işitsel medyada üst kurullar etkin rol oynuyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) sadece görsel işitsel medyaya ilişkin bir düzenleme yapıyor. Yazılı medyaya ilişkin düzenleyici kurallar bir iki ülkede var. Onun dışında hiçbir ülkede yok. Görsel işitsel medyada girişimci olmanız, herhangi bir radyo kurmanız, burada işletme yapabilmemiz için öncelikle lisans almanız gerekir. Yazılı medyada lisans mecburiyeti yoktur. Görsel işitsel medyada lisans temel esastır. Sadece bizde değil, bütün Batı ülkeleri, bütün demokratik ülkeler lisansa tabiidir. Bu lisans kişilere değil, kurumlara verilmektedir. Lisansta en önemli husus teknik ve maliyede şart koşulmasıdır. Belli düzeyde yatırım önemlidir. Yazılı basının tabii olduğu hukuk sistemi ile görsel medyanın tabii olduğu hukuk sistemi farklıdır. Aynı hukuk sistemiyle her iki alanı yönetmek de mümkün değildir" diye konuştu.
Prof. Dr. Dursun, ifade özgürlüğü konusuna ilişkin ise şunları söyledi: "Avrupa İnsan Hakları şöyle bir kanaat beyan ediyor: ‘İfade özgürlüğü demokratik bir toplumun asli temellerindendir. Bu, toplumun ilerlemesinin temel konularından birisini oluşturur’ şeklinde bir ihtilafı var. Bu son derece önemlidir. Bu sebeple, doğrudan ifade özgürlüğüyle ilgili olan bu konunun, aynı zamanda demokrasinin temel ilkesi olarak alınması gerektiğini de unutmamak gerekiyor”