"Sakarya 1. Mesleki Eğitim Çalıştayı"

SAKARYA (AA) - Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) Genel Sekreteri Fatih Akbulut, Doğu Marmara'nın Türkiye'nin göz bebeği olduğunu belirterek, "Bölge olarak milli gelirin yaklaşık yüzde 10'nu, ihracatın yüzde 15'ini ve vergi gelirlerinin yüzde 11-12'sini karşılıyoruz" dedi.

Akbulut, MARKA ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce Erenler ilçesindeki otelde düzenlenen "Sakarya 1. Mesleki Eğitim Çalıştayı"nda yaşanabilir bölge oluşturmak ve insan kaynakları kalitesinin arttırılması yönünde çalıştıklarını söyledi.

"Doğu Marmara, Türkiye'nin göz bebeği. Bölge olarak milli gelirin yaklaşık yüzde 10'nu, ihracatın yüzde 15'ini ve vergi gelirlerinin yüzde 11-12'sini karşılıyoruz" diyen Akbulut, bu veriler ışında bölgenin Türkiye'nin lokomotifi konumunda olduğunu anlattı.

Akbulut, "Bölgemiz, bunların yanında sanayinin organize şekilde yapıldığı, organize sanayi bölgelerinin (OSB) yoğunlaştığı yer konumundadır. Türkiye'de 278 OSB var. Bunlardan 29'u Doğu Marmara'da bulunuyor. Dolayısıyla bölgemiz sanayileşme anlamıyla da yoğun yapılaşma içinde" diye konuştu.

Akbulut, kentteki OSB'lerde binden fazla firmanın faaliyet gösterdiğini dile getirerek, 100 binin üzerinde insanın istihdam edildiğini kaydetti.

Doğu Marmara'nın sanayinin yanında aynı zamanda teknoloji odağı olduğuna dikkati çeken Akbulut, şu bilgiyi paylaştı:

"Bölgemizde 6 üniversite bulunmakta. Bilişim Vadisi'yle beraber 7 teknopark var. Bilişim Vadisi, bilindiği üzere Türkiye'nin prestij projelerinden. Sadece kurulmuş olduğu Gebze değil, İstanbul'dan Düzce'ye kadarki hattı içine alacak bir proje. Türkiye'deki teknoparklarda şu an 20 bin araştırmacı, içinde bulunduğumuz bölgedeki teknoparklarda ise 3 bin araştırmacı çalışıyor. 2008 yılından bu yana teknoparklar dışındaki özel Ar-Ge merkezlerinde üretilen projelerin yüzde 30'u bölgemizde gerçekleşmiş durumda."

Akbulut, mesleki eğitime insan kaynaklarındaki kalitenin arttırılması yönüyle bakılması gerektiğine işaret ederek, "Türkiye, 500 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalayacaksa bunun volüm (hacim) olarak artıştan ziyade niteliksel olması gerekir ki Türkiye'nin uluslararası camiada rakiplerine karşı avantajlı konumda olmasına katkıda bulunabilsin" ifadesini kullandı.