Kemal Kılıçdaroğlu, El Bab şehidinin ailesini ziyaret etti (2)

Güncelleme Tarihi:

Kemal Kılıçdaroğlu, El Bab şehidinin ailesini ziyaret etti (2)
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2017 17:41

Kemal Kılıçdaroğlu, El Bab şehidinin ailesini ziyaret etti (2)

Haberin Devamı

BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN TEMEL FAKTÖR KADINDIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Adapazarı Spor Salonu'nda yaklaşık 5 bin kadının katıldığı 'Kadınlar Buluşması' etkinliğine katıldı. Yakasına mor kurdele takan Kılıçdaroğlu, ülkenin geleceğini belirleyen temel faktörün kadınlar olduğunu belirterek, "Binlerce anne var burada hepinizin ellerinden öpüyorum. Saçını süpürge etme deyimi annelerimizin deyimidir. Yemediler yedirdiler, içmediler içirdiler. Evlatları daha güzel bir Türkiye'de yaşasın diye dua edip çalıştılar. Anneler çok değerlidir. Anneler eğer siyasette ağırlığınız olursa Türkiye daha güzel bir Türkiye olacak. Kadının sezgisi ve gücü var. Riski ve tehlikeyi daha önceden görüp sezebiliyor. Ama erkek bunu yapamıyor. O nedenle bir ülkenin geleceğini belirleyen temel aktör kadınlardır. Bu kadar değerlidir kadınlarımız" dedi.
15 TEMMUZ SONRASI 1 MİLYON AİLE MAĞDUR EDİLDİ
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz sonrası 1 milyon ailenin mağdur edildiğini belirterek, "15 Temmuz sonrası 1 milyon aile mağdur edildi. Bir haftalık çocuğu anneden ayrılıyor. O annenin dramını kim yaşamaz? Anne sütüne muhtaç. Çocuğu anneden ayırıyorlar. Bu hak mıdır? İnsanları açlığa mahkum etmek, banka hesaplarına el koymak. Öyle aileler biliyorum ki gidecek hiçbir yerleri yok. Bu ülkede birlikte yaşamak istiyorsak, yaşam tarzlarımız, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Karadeniz'de yaşayan bir anne ile Muğla'da yaşayan bir anne arasında fark olabilir mi? Diyarbakır'da yaşayan bir anne ile İstanbul'da yaşayan bir anne arasında fark olabilir mi? anneler dünyanın her yerinde aynı türküyü, ninniyi söylerler. Bize oy vermeyen anneye, anne demeyecek miyiz? Onun haklarını savunmayacak mıyız? Ellerine kına yakıp askere gönderiyorlar. Annenin yüreği hop hop atıyor. Televizyon seyredemiyor bir şey oldu mu diye. Eksi 35 derecede doğu, güneydoğuda görev yapıyor. Oraya gittim ben, askerlerle yemek de yedik. Büyük bir umutla vatanlarını bekliyor. Anneler de umutla çocuklarının dönmesini bekliyor. Biz bu ülkede huzur, barış istiyoruz. Biz bu ülkede birlikte yaşamak işitiyoruz. Ayrılık, gayrılık olmasın istiyoruz" diye konuştu.
El Bab'ta oğlu şehit olan bir aileyi ziyaret ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ekonomin nereye gittiği belli. El Bab'a gönderiyoruz çocuklarımızı. Şehitlerimizin sayısı 70'i aştı. Az önce El Bab'ta oğlu şehit olan bir aileyi ziyaret ettim. Elbette acıdır. Yüreği yanan anne, yüreği yanan baba. Bizi ayrıştırmak, kutuplaştırmak istiyorlar" dedi.
BABAMDAN KAVGA ETMEYİ ÖĞRENMEDİM
Kılıçdaroğlu babasından kavga etmeyi öğrenmediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Diyorlar ki Kılıçdaroğlu neden kavga etmiyor? Niye edeyim? Annemden, babamdan kavga etmeyi öğrenmedim. Bana sevgiyi öğretti. Sevgi varken, barış varken, selamlaşmak, tokalaşmak varken niye kavga ediyoruz? İktidar kanadından biri çıkıp diyor ki, 'hakaret ediyoruz yine kavga etmiyor' bu söylenecek laf mı? niye kavga edelim? Biz bu anayasa değişikliğine demokrasi diye karşı çıkıyoruz. Benim gibi düşünmeyen insanların da hakkını savunuyorum. Bugün hapishanelerde 150'nin üzerinde gazeteci var. Ne yaptılar yazı yazdılar. Bir insan yazı yazdığı için tutuklanır mı? Biz ülkemizde demokrasi istiyoruz. Ayrılık gayrılık kutuplaşma olmasın istiyoruz."
SEN GÖNDER ÇOCUKLARINI ASKERE
Seçilme yaşının 18 olmasına değinen Kılıçdaroğlu, "Şimdi bize bir anayasa değişikliği getiriyorlar. Maddelerden birisi 18 yaşındaki çocuk milletvekili olacak. Ömür boyu askerlikten muaf olacak. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun. Sizin 18 yaşındaki çocuğunuza milletvekili kapılarını açacaklar mı? Hem 18 yaşında milletvekili olacak, 2 yıl sonra emekli olacak. Sakaryalı ustanın çocuğu olacak. Mümkün mü? Ankara'daki beylerin çocukları olacak. Sizin çocuğunuz El Bab'a gidecek, eksi 35 derecede askere gidecek. Size diyecekler ki, 'ne kadar güzel bir şey. Bir de çocuğunuz şehit oldu' Sen gönder çocuğunu oraya. O da şehit olsun madem bu kadar değerli, övüyorsun sen gönder çocuklarını oraya. Sözde bir tuzak kurmuşlar anayasa değişikliğinin içine 18 yaşındaki çocuk milletvekili olacak. Niye ömür boyu askerlikten muaf."
HATA YAPARSA HEP BİRLİKTE ÖDEYECEĞİZ
Kılıçdaroğlu bütün yetkinin bir kişiye verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir kişi her şeye yetkili olacak. Hakim, vali, kaymakam, cumhurbaşkanı hem de partinin genel başkanı olacak. Bütün yetki bir kişiye verilemez. Tarihte de verilmemiştir. Osmanlı da verilmemiştir. Sadrazam, vezirler var en azından. Şimdi bunların hepsini kaldıracağız diyorlar. Bir kişiye yetkiyi vereceğiz. O kişi her şeyi en iyi bilen kişi olacak diyorlar. Ya hata yaparsa. Hata yaparsa hep beraber ödeyeceğiz. Sandığa giderken sevgili anneler, elinizi vicdanınıza koyun vatanınızı, bayrağınızı düşünün. Bu Cumhuriyet sıradan bir Cumhuriyet değildir. Acı, gözyaşı ile kurduk. Nasıl olur da Mustafa Kemal'e verilmeyen yetkiler şimdi bir kişiye verilecek" ifadelerini kullandı.
BU ANAYASANIN FRENİ YOK
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin felakete yelken açtığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Size bir soru sormak isterim sevgili anneler. Nereye gideceğini bilmediğiniz bir arabaya çocuğunuzu bindirir misiniz? Bilmediğiniz bir trene, bir uçağa çocuğunuzu bindirir misiniz Anayasa değişikliğinin nereye gideceği belli değil. Freni olmayan araba otobüse biner misiniz? Bu anayasanın freni yok. balatası da yok. Türkiye felakete yelken açmış durumdadır. Siz biliyorsunuz neden hayır diyeceğinizi. Yan komşunuz bilmeyebilir, yakın köydekiler bilmeyebilir. Onlara gidip anlatmanız lazım. O nedenle sizin göreviniz çok ama çok önemlidir. Anneler bu işi yüklendiklerinden itibaren Türkiye'nin tablosu değişir. Kusurlu bir toplum değiliz. Çok kutuplaştık. Neredeyse birbirimize selam vermeyeceğiz. Her şeyi kavga ortamına çekiyoruz. Her evde tencere kaynasın, her evde huzur ve bereket olsun istiyoruz. Kadın varsa bereket vardır. Böyle öğrendik böyle gördük ve böyle yaşadık. Bir ülkede insanlar huzurlu mudur, mutlu mudur diye bakarsınız. Bunun tek ölçüsü vardır tüm dünyada kadının yüzü gülüyorsa o ülkede huzur vardır, kadın kaygılıysa o ülkede huzur yoktur. Türkiye'de nereye giderseniz gidin anneler mutsuz. Bütün annelerin yüzün güldüğü, bütün annelerin çocuklarına iş bulduğu ülke istiyoruz. Bunun başı 'hayır'dır. 'Hayır çıkarsa toplum gerilir. Hayır çıkarsa kavga olur' Bunlara inanmayın. Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı, Başbakan TBMM yerinde. Memlekette bir şey olmayacak. Hangi gerekçeyle kaos olacak 'evet' çıkarsa dipsiz bir kuyuya sürüklenmiş olacak Türkiye."
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anayasa değişikliğinde başkanın kaç yardımcısı olacak. Biliyor musunuz? Ben de bilmiyorum. 50-100 olacak. Tamamen başkanın keyfine bağlı. Mesela dayısının oğlu, amcasının oğlu torununu yapabilir. Böyle bir düzen hakça bir düzen midir? Onun için birlikte çalışacağız. Oturacaksınız komşuya kaygınız varsa oturup anlatacaksınız. Hep birlikte anlatacağız. Dövüşmeden kırgınlık yaratmadan anlatacağız. Bizim en büyük arzumuz anneler gözyaşı dökmesin. Anneler eşleriyle birlikte çocuklarıyla birlikte huzur içinde yaşasınlar. Tek adam rejimi Libya, Irak, Suriye de vardı. Ne oldu? Onun için verilen her oyun ne kadar değerli olduğunu düşünün. Verilen 'hayır' oyu çocuklarımız, vatanımız, ülkemiz için değerlidir. Annemden kavgayı öğrenmedim. Tam tersi 'sakın kavga etme' derdi. Oturmayı, uygarca konuşması hepimiz arzu ederiz. Benim söylediklerime zaman zaman itirazlar geliyor karşı taraftan. Kendilerine şöyle bir teklifte bulundum. Niye uygar insanlar gibi bizde televizyon kanalında yan yana uygar insanlar gibi konuşamıyoruz. Siz yarım saat konuşun, ben 15 dakika konuşurum dedim. Böylece vatandaş evinde televizyon izlerken kimin doğru konuştuğunu dinlesin. Buna niye cesaret edemiyorlar. Çünkü biz doğruyu söylüyoruz. Evet için sandığa gidenlerin çoğu 'Hayır' kullanacaktır. 'Hayır'ın her zaman hayırlı olacağını unutmayın ama 'evet' in vebali çok ağırdır. Bütün annelerin ellerinden öpüyorum."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!