Erdoğan:'Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin'

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan:Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2017 17:01

Erdoğan:'Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin'

Haberin Devamı

Zafer TOKUŞ- Aziz GÜVENER/ ADAPAZARI(Sakarya)(DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda da seçimleri kazanan Başbakan Mark Rutte'ye seslenerek, "Ey Rutte seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin" dedi.
Adapazarı Demokrasi Meydanı'nda 118 eserin toplu açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapıldı. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik kısa konuşmalar yaptı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meydanı dolduran binlerce kişiye seslendi. Şehitleri anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütleri ve arkalarındaki güçler bu FETÖ'cüler ülkemiz sınırları içinde ve dışında ülkemizi sıkıntıya sokmak için her türlü oyunu oynadılar. Türkiye'yi dizleri önünde çöktüreceklerini, pes ettireceklerini sandılar ama onlar bu milleti tanımıyorlar. Bu milletin neler yapabileceğini gerektiğinde tüm hesapları nasıl alt üst edeceğini bilemiyorlar. Çukur eylemlerinde bölge halkı başta olmak üzere milletimizin nasıl davrandığını gördüler. 15 Temmuz gecesi milletin nasıl tek yürek olarak ülkesine, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıktığını gördüler. Suriye'de DEAŞ, PYD, YPG'yi nasıl darmadağın ettiğini gördüler. Asker, polisimizin PKK'ya tarihin en ağır darbelerini nasıl üst üste indirdiğini gördüler" dedi.
TÜRKİYE GİBİ BİR DOSTUNU KAYBETTİN
Hollanda Başbakanı Rutte'ye tepki gösteren Erdoğan, "Neymiş efendim Türkiye, Avrupa'da seçim propagandası yapamazmış. Sen başka ülkelerde propaganda yapıyorsun. Ey Hollanda İngiltere'de seçim propagandası yapıyorsun. Geçenlerde bir Alman televizyonunda eski genişlemeden sorumlu komiser bir programda Almanya'ya giden ajan terörist var ya onlarla aynı programda rezil etti onu. 'Erdoğan'a diktatör demekle yanlış yapıyorsunuz' dedi. 'Önce bunun düzeltilmesi lazım. Avrupa sürecinde sık sık görüştük' dedi. Şimdi devran değişti. Şimdi bunlar vizelerin kaldırılması meselesinde söz verdiler, tutmadılar. Şimdi geri kabul diyorlar. Geç onları geç. Sen benim bakanımı Hollanda'ya sokmayacaksın, sen benim Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermeyeceksin, benim topraklarım olan başkonsolosluk binasında oraya girmeye fırsat vermeyeceksin, bizden buralara girişi bekleyeceksin. Yok öyle şey. Sen atını, itini benim oradaki Türk vatandaşlarımın üzerine saldın. Bunun bedelini ödeyeceksin. Ey Rutte seçimi seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. Seçimden sonra başbakanla yemek yiyebiliriz. Bizde öyle başbakan yok, geç o işi. Sen kaybettin. Avrupa'da kim bunları yapıyorsa ki, Almanya bu işin başını çekmiştir. Onlarla da bu işi eni ne boyuna konuşacağız. 4 bin 500 PKK dosyası verdim bunlara ben. Bunlarla ilgili adli işlem yapmadı. Bir ajan teröristi Alman rezidansında bunlar 1 ay sakladılar. Bunlar benden ne istiyor. Onu bıraksanız. Bizde yargı bağımsızdır dedim. Sizin yargınız nasılsa, benim de yargım bağımsızdır, tarafsızdır. Bizden bunları kusura bakma alamazsın. Mahkemeye çıktı ve tutuklandı. Niye bu ajan terörist neymiş Alman vatandaşıymış. Ne olursa olsun bunlar terör estiriyor. Türkiye'de gizli ajanlık yapıyorsa bedelini ödeyecek" diye konuştu.
KAPILARINI EVET DİYENLERE KAPATIYORSUN
Erdoğan evet diyenlere kapıların kapatıldığını belirterek, "Bölücü terör oraya giden siyasetçinin sana ne zararı var. PKK her tarafı yakıyor yıkıyor onlar sana zarar vermiyor. Onlara Berlin'in göbeğinde çadır kurduruyorsun. Terör örgütünün başının posterlerini asıyorsun. Bizim ki diplomat. Öbürleri vatandaşım, onların önünü kesiyorsun. Ben onların hakkını aramazsam kimlerin hakkını arayacağım. Hayır propagandası yapanlara sonuna kadar kapılarını açıyorsun. Evet diyenlere kapatıyorsun. Hayır kampanyası yapmak üzere PKK ile Avrupa da dolaşan bunlardan biri de Barolar Birliği Başkanı'dır. Şu anda Kandil hayır diyor mu? PKK'nın başı hayır diyor mu? Bölücü terör örgütlerinin başı hayır diyor mu? Kişi sevdikleriyle beraberdir unutmayın. Bu hayır diyenler bu ülkede ne kadar güzel şeyler yapılmışsa bunların hepsine hayır demişlerdir" diye konuştu.
AVRUPA HIZLA İZİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ GÜNLERE YUVARLANIYOR
Erdoğan, Avrupa'nın hızla İkinci Dünya Savaşı öncesi günlere yuvarlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki halk oylamasından Avrupalılara sesleniyorum size ne ya, size ne? Bu ülkenin sistem değişikliğiyle nasıl sıçrama yapacağını bunlar iyi biliyor. Onlar için korkuları var. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye 23 milyar dolar borcu vardı. Bunlar iktidara geldi IMF'ye borcu sıfırladılar. İstiyorlar ki IMF kapısında Türkiye dilenci olarak kalsın. Biz geldiğimizde Türkiye delikli paraya muhtaçtı. Bu onları rahatsız ediyor. 16 Nisan yeni bir sistem, lider ülke Türkiye'yi meydana getirecek bu sistem. Onlar 50 cente muhtaç, kendilerine el açan Türkiye'yi istiyorlar. Bu CHP zihniyeti bizi 50 cente muhtaç eden değil mi? Sen ne yapıyorsun. Atları insanların üzerine salıyorsun. İtlerini insanların üzerine salıyorsun ya. Bunlarda medeniyet diye bir şey yok. Dünyaya demokrasi dersi verirler, insan hakları, özgürlük dersi verirler öyle mi? Kendi çıkarları olduğunda faşizmi sergilemekten kaçınmazlar. Bunlar yeni nazizmdir. Bundan çok rahatsız oluyorlar. Hollanda nazi tokadı yedi. Hollanda 8 bin 354 Müslüman kardeşimi katlettiniz onu neyle ifade edeceksiniz. Bunları biz unutmuyoruz. Bunların cibilliyetini biliriz. Orada Boşnak kardeşlerimizi katlettiniz. Hepsini yaktılar. Yazıklar olsun bunların demokratlığına, yazıklar olsun sizin adaletinize, Avrupa Birliği'nin Adalet Divanı bir açıklama yaptı, duydunuz değil mi? İşverenlere isterseniz başörtülü çalışmak isteyenlere müsaade etmeyebilirsiniz. Hani inanç, hani din özgürlüğü, bu kararı veren Avrupa Birliği Mahkemesi Adalet Divanı. Değerli kardeşlerim bunlar haçlı hilal mücadelesini başlattılar. Başka izahı olamaz. Şu anda yaptıkları budur. Avrupa hızla İkinci Dünya Savaşı öncesi günlere yuvarlanıyor."

FOTOĞRAFLI

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!