Güncelleme Tarihi:
Aziz GÜVENER/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA) - LÖSEMİ hastaları için kan bağışı yapılmasına dikkat çekmek amacıyla Adana'dan İstanbul'a pedal çeviren 39 yaşındaki Kemal Yücel, Adapazarı'na ulaştı.
Adana'da yaşayan Kemal Yücel, 4 yıl önce 6 yaşındaki oğlunu beyin tümöründen kaybedince hayatını çocuklara adadı. Kemal Yücel, lösemi hastası çocukları kurtarmak için kan bağışı yapılmasına dikkat çekmek amacıyla 'Her Pedal Bir Umut' projesini başlattı. Adana'dan 17 Eylül'de tek başına bisikletle yola çıkan Kemal Yücel, İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Marmara'daki illere bisikletle ulaşarak vatandaşları kan vermeye davet etti. Bin 800 kilometre yol kat ederek Adapazarı'na ulaşan Kemal Yücel, burada Sakarya Bisikletsevenler Grubu üyeleri tarafından il sınırında karşılandı.
Çocukların ölmemesi için yola çıktığını ifade eden Kemal Yücel, "Her pedal bir umut olsun diyerek 17 Eylül'de Adana'dan yollara düştüm. Amacım lösemi hastası çocuklara umut ışığı olabilmesi için kök hücre ve kan bağışı yapabilmek. Rota üzerindeki şehirleri tek tek gezerek buralarda kök hücre bağışı kampanyaları yapıyoruz. Kök hücre bağışı konusunda toplumsal duyarlılığın artmasını istiyorum. Yapılan her kök hücre bağışı lösemi hastası çocuklar için bir umut olacaktır. İlik nakli olan çocuklarımız da hayata tutunacaktır. Ben çocukların ölmemesi için yollardayım. Tura çıktığımdan bu yana bazı şehirlerde ailelerin bazı telaşlarını görüyorum. Çocukları için okul alışverişi yapıyorlar. Sonra hastanedeki çocukları düşündüm. Normal yaşamlarında olan insanlar çocuklarının eğitim telaşındayken, hastanedeki yoğun bakımda evlatlarını yaşatabilme telaşındalar. Bu çocuklar ilik bağışıyla, kan bağışıyla yaşama tutunacaklar. Ben evlat acısı yaşadım, dayanılmaz bir acı. İstiyorum ki hiçbir çocuk artık ölmesin. Yaşama devam etsin" dedi.
Kemal Yücel tur boyunca 17 ili gezeceğini, 10 Ekim'de İstanbul Kadıköy'de projenin tamamlanacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Yolda farklı yaşam öykülerine de rastladım. Bunlardan iki tanesi beni ciddi anlamda etkiledi. Kayseri girişinde meyve satan esnaf bir babaya rastladım. Neden bisiklet kullandığımı anlattım. Mehmet amcanın gözleri yaşardı. 'Keşke senin gibi biri 20 yıl önce olsaydı, belki benim şimdi karım hayattaydı' dedi. Eşini lösemiden kaybetmiş, kan kanserinden. Hacıbektaş ziyaretimde de benzer bir durumla karşılaştım. Yoldan geçen vatandaş durdurdu. Ne yaptığımı sordu, amacımı anlattım, hıçkırarak ağlamaya başladı. O da 3 gün önce çocuğunu kaybetmiş. 'Çocuğumu ziyarete gidiyorum, ilik bulsaydık o da yaşayacaktı' dedi. Ben o çocukların da yaşamasını isterdim. Çeşitli illerde ilik nakli bekleyen çocuklarımızın yaşama tutunabilmesi için seferber olmamız gerekiyor. Tüm güzel yürekli insanların kan bağışı kampanyası yapmasını rica ediyorum. Bana göre kahramanlık bir çocuğun hayatını kurtarandır."
FOTOĞRAFLI