Güncelleme Tarihi:
Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),(DHA) - BİRLEŞİK Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu darbe ve terör için uygulanacağı söylenen OHAL'in kimin için çıkarıldığının sorulması gerektiğini belirterek, "İşçiler en demokratik hakları olan grev kararlarını kimi kritik sektörlerde uygulamaya geçirdiklerinde bu OHAL bugün direnişlerimizin engellenmesinde gördüğümüz gibi yine mi bize karşı işleyecek? Hani bu OHAL devletin içine çöreklenmiş bir çeteyi çökertmek içindi? Niye bedelini emekçiler, işçiler ödüyor?" dedi.
Birleşik Metal İş Sendikası, Sakarya'nın Sapanca İlçesi'nde bulunan Sardunya Eğitim ve Dinlenme Tesisleri'nde 'Güvencesizlik, Çalışan Yoksulluğu, Sosyal Politika ve Sendikal Stratejiler' konulu panel düzenlendi. Panele, Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, çalışma hayatıyla ilgili çeşitli seminerler veren çok sayıda eğitimci ve sendika üyeleri katıldı. Adnan Serdaroğlu yaptığı konuşmada belediyelerin Kanun Hükmünde Kararname'yi (KHK) kullanarak taşeron işçilerinin sözleşmelerinin fesh etmenin yolunu bulduğunu belirterek, "Anayasa Mahkemesi 2014 yılında verdiği kararla, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'ndaki 'kamu kuruluşlarınca yürütülen şehir içi toplu ulaşım hizmetleri' ve 'bankacılık' sektöründeki grev yasaklarını iptal etmişti. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan 678 sayılı KHK ile bu yasak, erteleme adı altında tekrar geldi. Yine kayyum atanan belediyelerdeki işçilere yapılacak tek taraflı fesihlerle işten atmanın zemini oluşturulmuş oldu. Binlerce taşeron işçisi hakkı olan kadrolu olmayı beklerken işsiz kalma tehdidi altında. Bütün bu gelişmeler ışığında biz bunu darbe ve terör için kendimize uygulayacağız denilen 'OHAL kimin için çıkartıldı?' burada sormak gerekiyor. Yarın işçiler en demokratik hakları olan grev kararlarını kimi kritik sektörlerde uygulamaya geçirdiklerinde bu OHAL bugün direnişlerimizin engellenmesinde gördüğümüz gibi yine mi bize karşı işleyecek? Hani bu OHAL devletin içine çöreklenmiş bir çeteyi çökertmek içindi? Niye bedelini emekçiler, işçiler ödüyor? Bunu yüksek sesle sormak gerekiyor" dedi.
Asgari ücret alan bir işçinin muhtaçlar kategorisinde yer aldığını ifade eden Serdaroğlu, "Güvencesizlik meselesinde madalyonun bir diğer yüzü ise yoksulluk olarak karşımıza çıkıyor. Çalışan yoksulluğu bu süreçte kritik bir mesele durumunda. Asgari ücretin dahi açlık sınırı düzeyinde belirlendiği, devletin kendi verilerine göre bile asgari ücretlilerin muhtaç kategorisi içinde değerlendirildiği düşünülürse, konunun ciddiyeti son derece açıktır. Asgari ücret giderek genel ücret haline gelmektedir. Biz bunu 300 liralık artışta kaç kişinin asgari ücretin altında kaldığı zaman gördük. Bu süreçte işsizlik, işsizlikle çalışma arasındaki geçişlerin hızı, yarı zamanlı, geçici çalışma istihdam stratejisinin bir parçası haline gelmiştir. Sonuç kısmında özellikle İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği meselesini de yine aynı başlık altında ele almak istiyoruz" diye konuştu. Program, sabah saatlerinde kahvaltı ikramıyla başlayarak akşam saatlerine kadar düzenlenen seminerlerle devam etti.
FOTOĞRAFLI