Güncelleme Tarihi:
SAKARYA (AA) - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesince düzenlenen "2. Uluslararası Helal Ürün Ekonomisi Sempozyumu" başladı.
SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay, üniversitenin Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki sempozyumda, helal ürünün, giyimden gıdaya, kozmetikten sanata kadar birçok alanla irtibatı olduğunu söyledi.
Geçen yıl gıda konusunu ele aldıklarını belirten Günay, "Bu yıl giyim kuşam, kılık kıyafet ve modayı eksene alan tema belirledik" diye konuştu.
Sempozyuma çeşitli ülkelerden akademisyenlerin katıldığını anlatan Günay, "Bu yıl sadece akademik boyutuyla değil, bu işin sektördeki temsilcileriyle de görüşüp sempozyumda fikirlerini almak istedik. Türkiye'nin hem tarihsel süreç hem de ticari potansiyelleri bakımından önde gelen bazı tesettür firmalarının yetkililerini davet ettik" dedi.
Sempozyuma yoğun katılım olduğuna işaret eden Günay, bunun daha da gelişerek, gelecek yıllarda uluslararası iş birlikleriyle devam etmesini umduklarını dile getirdi.
Helal ürünün, küresel bir konu olduğunu kaydeden Günay, şöyle devam etti:
"Bir ürün bir yerde üretiliyor ama dünyanın her tarafına gidiyor. Gıda olsun, giyim olsun, her türlü sektör için bunu söyleyebiliriz. Her yerde ilgi çeken bir konu olduğundan akademik şekilde küresel bir olguya katkı vermek istiyoruz. Pek çok problemli noktaları da var. Bu noktaların en azından tartışılması, çözüm önerilerinin ortaya konulması, dünyada bu konuyla ilgili gelişmelere de katkı sağlayacaktır."
TSE Helal Belgelendirme Akademik Danışma Kurulu Başkanı Orhan Çeker de giyinmenin fıtri, elbisenin de insan bedenin bir parçası olduğunu söyledi.
İslam'ın belli bir kıyafeti emretmediğini belirten Çeker, "İslam, kıyafet için ilkeler koymuştur. O ilkelere uygun ne kadar kıyafet üretirseniz üretin, hepsi İslami olmalıdır. Kıyafetler, avret yerlerini örtecek, şeffaf olmayacak, dar olmayacak ve İslam'dan başka bir dinin simgesi olmayacak. Bu 4 şartla hangi kıyafeti üretirseniz üretin, hepsi İslamidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye, Suudi Arabistan, Sudan, Katar, Cezayir, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden 70'e yakın akademisyenin katıldığı sempozyum, yarın sona erecek.