13 yaşındaki çocuğa cinsel istismar sanığı şoföre en ağır cezayı istediler (2)

Güncelleme Tarihi:

13 yaşındaki çocuğa cinsel istismar sanığı şoföre en ağır cezayı istediler (2)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2018 14:56

13 yaşındaki çocuğa cinsel istismar sanığı şoföre en ağır cezayı istediler (2)

Haberin Devamı

TABLETİNİ SATMASI İÇİN YARDIMCI OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Sakarya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya mağdur küçük kız M.E. ve annesi H.E. katılmazken, tutuklu sanık Ş.D. hazır bulundu. Duruşmada mağdur çocuğun avukatı Halide Deniz Karabayır, annesinin avukatı Handan Durdu ve davaya müdahil olan Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına avukatlar Elif Erdem Düzgün, Buse İnce, Ayşe Topaloğlu, Merve Öztürk ile Nursel Girit katıldı. Ş.D. savunmasında, M.E.'nin otobüse binip elindeki tableti satmak istediğini söylediğini iddia ederek, "Daha önce belediye otobüsünde şoför olarak çalışırken 5-6 yıl önce çocuğu ve ailesini görmüştüm. Daha sonra özel halk otobüsünde çalışmaya başladım. Durak evlerine yakındı, çocuğu zaman zaman görüyordum. Olay tarihinde çocuğun okulunun önünde otobüsle dururken, elinde bir tabletle otobüse bindi. Satmak istediğini söyledi. Ben tabletten anlamadığımı, ancak yardımcı olabileceğimi söyledim. Telefon numaramı verdim, evine gitti" dedi.
Küçük çocuğa kesinlikle yaklaşmadığın belirten Ş.D. şu ifadeyi verdi:
"Daha sonra beni arayarak tableti satmak için yardım istedi. Arifiye Belediyesi'nin önünde olduğumu söyleyerek gelmesini söyledim. Burada buluştuk, daha sonra arkadaşım S.E.'nin dükkanına gittik. Tabletin para yapmayacağını söyleyince çocuğu kendi arabamla evinin yakınına bıraktım. Ama ben çocuğa asla yaklaşmadım. Daha öncesinde tanışıklığım ya da düşmanlığım yoktur. Neden böyle bir şey yaptılar bilmiyorum."
Mağdur avukatlarının, 'Çocukla görüşme yaptığınız numaranın ablasının olduğunu nereden biliyorsunuz?' sorusuna Ş.D., "Mağdurla telefonla daha önce bir görüşmüşlüğüm olmadı. Belirttiğim şekilde ben mağdura telefon numaranı verdim, o aradı. Telefonla aradığında yanında ablasının olduğunu ve ablasının telefonundan aradığını söyledi" diyerek cevap verdi.
AVUKATI TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
İddianamenin sosyal medya ve toplum baskısı sebebiyle gerekli araştırma yapılmadan düzenlendiğini savunan sanık avukatı Behlül Kıroğlu ise, sanık Ş.D.'nin kanser hastası olmasının da göz önünde bulundurulmasını isteyerek, "Dosya incelendiğinde çok büyük eksiklikler ihtiva ettiği net bir şekilde görülmektedir. Gerekli araştırmaların yapılmadan iddianame düzenlenerek kamu davasının açıldığı görüşündeyiz. Eksikliklerle birlikte bu kadar hızlı bir şekilde davanın açılmasında gerek yerel, gerekse ulusal basının, sosyal medya ve toplum baskının olduğunu düşünmekteyiz. Biz delillerimizi sunmuştuk. Bu delillerimizin toplanmasını talep ediyoruz. Dosyadaki eksiklikler ve sanığın dosyaya sunmuş olduğumuz raporu doğrultusunda kanser hastası olduğu da gözetilerek tutuklama tedbirinin cezaya dönüşmemesi adına sanığın tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme Başkanı Hakan İskenderoğlu, delillerin toplanması, olayın yaşandığı bölgedeki kamera kayıtlarının emniyet tarafından temin edilerek sunulması, sanığın delilleri karartma, kaçma şüphesi ve delillerin henüz toplanmadığı gerekçesiyle tahliye talebinin reddi ve tutuklama talebinin devamına karar vererek duruşmayı 12 Nisan tarihine erteledi.

FOTOĞRAFLI

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!