Güncelleme Tarihi:
Aytekin KALENDER/RİZE,(DHA) - Rize Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Mehmet Erdoğan, özel sektör fabrikalarının yüzde 30 oranındaki faizlerle boğuştuğunu ve düşük fiyatla çay alımını isteyerek yapmadığını belirterek, "Bir kurum zarar ettiği zaman bu kurum devletin ise devlet zararı karşılar. Özel sektör zarar ettiği zaman küçük zararları absorbe eder ama büyük zararları karşılayamaz ve iflas eder." dedi.
19 Haziran'da başlayan ikinci sürgün yaş çay döneminin zor bir sezon olduğuna değinen Rize Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Erdoğan, "Birinci sürgünde yaklaşık olarak 500 bin ton yaş çay üretimi gerçekleştirildi. Bu son 10 yılın rekorudur. İkinci sürgün ile birlikte birazda bu rekordan kaynaklı stoklardaki yığılmadan dolayı bu sürgünde özel sektör çok fazla üretim yapmama yolunu tercih etti. Bu durumun tabi ki farklı sebepleri de var. Şunu net olarak söyleyebilirim, ikinci sürgünde yaklaşık olarak 540 bin ton civarında bir üretim gerçekleştirilecek. Bu üretimin yüzde 55'lık kısmını Çaykur, geri kalan yüzde 45'lik kısmını da özel sektör yapacak." dedi.
‘ÇAYKUR'UN POLİTİKASI SEKTÖRÜ ZORLADI’
Erdoğan, Nisan ayı ile birlikte Çaykur'un zam yerine izlemiş olduğu ıskonto politikasının sektörü zorladığını kaydederek şöyle devam etti:
"2017 yılının Eylül ayından itibaren özel sektör bir zam beklentisi içerisinde. Çaykur'un yaptığı zammın belli sebeplerden dolayı geri alınmasıyla bu beklenti sürüp gidiyordu. Nisan ayına geldiğimiz zaman Çaykur'un zamdan ziyade yeni bir açılım ve ıskonto politikası ile ‘Ramazan çayı çıkartmayacağız. Ramazan çayının yerine diğer ürünlerde yüzde 8'lik bir ıskontoya gideceğiz.’ açıklamaları oldu. Bu durum çay sektörünü çok zorladı. O uygulama ile birlikte mayıs ayının ilk haftası Başbakan tarafından yaş çay fiyatları açıklandı. Yüzde 16'lık bir fark ortaya çıktı. Bu durum bizim kuru çaya zam beklentilerimizi daha da arttırdı. Mayıs ayında çok fazla düşmedik ama bugünlerde finansal erişimde yüzde 30 faiz oranlarını görmeye başladık. Sektör geçen yıllarda yüzde 15-16 gibi oranlarda faizi kullanırken bugün yüzde 25-30 arasındaki faiz oranıyla kullanmayı tercih etmedi ya da oradaki riski farklı yerlere bölmek istedi. Bu durum bizim sektörün üzerinde bir yük olarak kaldı. Dolayısıyla bu durumda özel sektör çay fabrikaları git gide daha da zor bir durumla karşı karşıya kaldı."
‘OLUMLU İLERLEYEN SÜRECİ BU YIL KAYBETTİK’
Erdoğan çay sektöründe son 3-4 yıldır yaşanan düzelme sürecinin bu yıl kaybolduğunu ve bu durumun özel sektör ile müstahsil arasındaki diyalogun da kaybolmasına sebep olduğunu belirtti. Erdoğan, "3-4 sene öncesinden başlayan bir düzelme dönemleri vardı. Geçen yıl bunu üst noktada yaşadık. Çay taban fiyatın altına hiç inmedi diyebiliriz. Taban fiyatın çok üzerinde fiyatlar alındı. O zaman bu durum yaşanırken 'ne oldu da bu noktaya gelindi' diye düşünmemiz lazım. Önceden özel sektör faiz oranlarını absorbe edebiliyordu. Satışı yapabiliyordu. Çaykur ile arasında belli farklar vardı. Vatandaşın çay alımı noktasındaki eğilimlerini görüyordu ve bütün bunları birleştirdiği zaman yaptığı ürünü istediğin fiyattan satabiliyordu. Müstahsile de gerekli miktardaki yüksek fiyatı verebiliyordu. Bu yıl bu durum gerçekleşmedi. Taleplerimize de karşılık bulamadık" diye konuştu.
‘BİR ÇOK ÖZEL SEKTÖR FABRİKASI 3. SÜRGÜNDE ÜRETİM YAPMAYACAK’
3'üncü sürgün dönemi öncesi gerekli önlemlerin alınmaması halinde birçok özel sektör firmasının üretim yapmayacağını ifade eden Erdoğan, alınması gereken önlemler hakkında şöyle dedi:
"Çaykur'un zarar etmesi hazineden karşılanacaktır. Özel sektör ise 2 yıl üst üste zarar ettiği zaman kapanma noktasına geliyor. Kapanan burada milli bir servettir. Eğer gerekli tedbirleri devlet, vatandaş ve kurumlar olarak almazsak üçüncü sürgün döneminde açmamayı düşünen bir çok özel sektör çay fabrikası var. Bu şartlarda üretim yapmamayı düşünen bir sürü özel sektör fabrikası var. Bu durum Çaykur üzerine bir yüklenme getirecektir. Bunun yanında siyasetin ve bizim gibi kurumların üzerine de yükler getirecektir. Biz bu konu üzerinde çalışıyoruz ve belli konuları, raporları yetkili kişilere taşıdık. Bu konuya önümüzdeki bir aylık süreç içerisinde muhakkak bir sonuç bulmamız lazım. Sektörün piyasadaki aktörlerine güven telkin etmemiz lazım. Onlara, ‘Gelin arkadaşlar bu durumu hep birlikte düzelteceğiz’ diyelim ve yolumuza devam edelim. Çaykur bugün itibariyle en azından yaş çaya uygulanan yüzde 16'lık zammı fiyatlarına yansıtmalıdır ki bizlerde onun arkasından o fiyatlar doğru gidebilelim. Müstahsilimize piyasayı toparlamaya başladık ve onlardan iyi fiyatlara çay alabileceğimizi söyleyelim. Bugün nakit alımlarda kendi öz sermayeniz asla yeterli olmaz. Finans kurumlarından, bankalardan sermaye kullanmanız gerekmektedir. Oraya dokunduğun zaman faizler yüzde 30 ile başlıyor. Bunlar çok yüksek rakamlar. Bu rakamları absorbe edemezsiniz. Ortada çok büyük bir kaya var ve biz bunu hep birlikte kaldırmamız lazım. Ben bu süreçte devletimizin gereğini yapacağına inanıyorum. Bizlerde burada birlik içerisinde bu sorunu çözmeye odaklanmalıyız."
FOTOĞRAFLI