Güncelleme Tarihi:
Arzu ERBAŞ/FINDIKLI(Rize),(DHA)-RİZE'de Fındıklı Ziraat Odası Başkanlığı, son yıllarda üretimi azalan kiviyi yeniden teşvik etmek ve kivi üretiminin yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla, üyelerine destek primi desteği sağladı. Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy, bölgede kivi üretiminin sıkıntılı bir sürece girdiğini ve üreticilerin mağdur olduğunu belirterek, "Kaliteli kivi üretimini teşvik ederek hem üreticilerimize hem de alıcılarımıza avantaj sağlamak yani geleceğe yatırım yapmayı hedefledik" dedi.
Çay üreticisine ek gelir oluşturması için Doğu Karadeniz'de yeniden yaygınlaştırma çalışması yapılan kiviye destek primi ödeniyor. Türkiye genelinde ilk defa kivi için destek primi ödeyen Fındıklı Ziraat Odası Başkanlığı, kivide kaliteyi artırmak için bu desteği birinci sınıf kivi getiren üreticilere veriyor.
Kilogram başına 25 kuruş destek primi veren Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy, bölgede kivi üretiminin sıkıntılı bir sürece girdiğini ve üreticilerin mağdur olduğunu söyledi. Özsoy, "Daha önce 3 bin ton civarında kivi üretimi olurken farklı nedenlerle fidanlar üreticiler tarafından söküldü. Şu anda kivi üretimimiz bin ton civarına düştü. Durumdan görev çıkarmak, bu soruna bir çözüm üretmek ve üreticilerimize destek vermek için neler yapabileceğimizi istişare ettik. Tarım Kredi Kooperatifi tarafından belirlenen kivi alım fiyatları üzerinden vereceğimiz aracılık hizmetleri için kilogram başına 25 kuruş ilave fiyat istedik. Bilinçli üreticileri ödüllendirmek içinde aldığımız bu 25 kuruş komisyon ücretinin tamamını ‘Destekleme Primi’ olarak dağıtmaya karar verdik" dedi.
'KALİTELİ ÜRÜN MÜŞTERİSİNİ BULUR'
Kaliteli ürünün müşterisini bulacağına işaret eden Özsoy şunları söyledi:
"Bu desteği de kaliteli, iyi ürün yetiştirmeyi başarabilen yani birinci sınıf kivi getirenlere vermeyi uygun bulduk. Böylelikle 3'üncü sınıf kivinin para etmediğini, ikinci sınıf kivinin piyasa şartlarında satıldığını, 1'inci sınıf kivilerin ise daha fazla getirisi olduğunu üreticilerimiz görsün istedik. Kaliteli kivi üretimini teşvik ederek hem üreticilerimize hem de alıcılarımıza avantaj sağlamak yani geleceğe yatırım yapmayı hedefledik. ‘Kaliteli ürün her zaman müşterisini bulur, kalitesiz ürünün müşterisini ise sahibi bulur’ prensibinden hareketle bölgemize daha fazla kurumsal firmaların gelmesini arzu ettik"
'AMAÇ 1'İNCİ SINIF KİVİYİ YAYGINLAŞTIRMAK'
Kivide en büyük sorunun pazarlama aşamasında yaşandığına DA dikkat çeken Özsoy “Yurt genelinde meyve alanında ticaret yapan kurumsal firmalarla temasa geçtik. Sonuçta üreticilerimizi koruyan bir firma ile onlarında alım şartlarına uygun olan bir sözleşme üzerinde anlaştık. 2018 yılı itibariyle kaliteli üretim, kârlı satış ve sorunsuz ürün teslimini sağlamak, üreticilerimizin mağduriyetini en aza indirebilmek amacıyla yaptığımız sözleşme hem oda olarak bizi hem de alıcı firmayı bağlamıştır. Firma meyve alım prensiplerine uygun olarak kivilerin 70-90 gr. Arası olanların ayrı, 90 gr üzeri olanların ayrı kasalarda tasnif edilmiş olarak getirilmesi istenmiştir. Kalite prensibi gereği üçüncü sınıf kivilere fiyat verilmemiştir. Herkesin birinci sınıf kivi üretimine odaklanması ve bunu yaygınlaştırılması düşünülmüştür. Sonuçta geçen yıl 60 ton ile başlayan kivi alım kapasitemiz bu sene 300 ton civarına yükselmiştir. Önümüzdeki yıllarda hedefimizi daha yukarılara çıkarmaya, üreticilerimizi memnuniyetini artırmaya, el emeği ve alın teri olan kivilerimiz için daha geniş bir pazarlama ve satış trendi yakalamaya kararlıyız “ açıklamasında bulundu.
'KARADENİZ KİVİSİNİN AROMASI FARKLI'
Fındıklı ilçesinden kivi alımı yapan firma yetkilisi Ali Ilıca ise, Türkiye genelinde farklı bölgelerden kivi alımı yaptıklarını anlatarak şöyle dedi:
"Karadeniz bölgesinde yetişen kivilerin aromasının farklı olduğunu biliyoruz. Ziraat Odası Başkanlığı aracılığı ile bu sene bölgeden kivi alımına karar verdik. Kivi alımında verecekleri destek için, ödeyeceğimiz kilogram başı 25 kuruşun tamamını üreticilere olduğu gibi dağıtmak istediklerini duyunca başta inanamadık. Destek primi adı altında üreticilere yansıtıldığına şahit olduk. Türkiye genelinde elma, armut, ayva, nar gibi farklı tür meyve alımı yaptığımız hiç bir yerde böyle asil bir duruşla karşılaşmadık"