Güncelleme Tarihi:
ÇELİK: TÜRKİYE'DE HİÇBİR ZAMAN PARLAMENTER REJİM OLMADI
Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, Osmaniye'de AK Parti İl Teşkilatı'nın Genişletilmiş İl Danışma Meclis Toplantısı'na katıldı. konuşmasında geçmişte yaşanan krizlerin ülkeye büyük zararlar verdiğine değinen Bakan Çelik, şunları söyledi:
"Geçmişteki krizleri, hatta AK Parti dönemindeki krizleri hatırlayın. AK Parti döneminde çıkartılan 367 krizini, AK Parti kapatma davasını hatırlayın. Bir milletin tamamı oy verecek ama birileri milletin oy verdiği bir partiyi kapatmaya ve siyasetten yasaklamaya çalışacak. Bir milletin oy verdiği siyasetçileri ülke yönetiminden uzaklaştırmaya çalışacak. İşte bunlar içinde yaşadığımız sistemin krizidir. Şimdi deniyor ki parlamenter rejim var, parlamenter rejimden niye vazgeçiyoruz. Açık ve net söyleyelim, Türkiye'de hiçbir zaman parlamenter rejim olmadı. Parlamenter rejim her zaman darbelerle sakatlandı, örselendi ve bir türlü parlamenter rejim Türkiye'de yerleşmedi. Siyasi tarihimizde parlamenter rejimin örselenmeden, yaralanmadan, sakatlanmadan, iyi, kötü, kendi performansını gösterebildiği oda bir tek AK Parti dönemidir. AK Parti döneminde de Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etmek istediler, hatta Ak Partiyi kapatmaya kalktılar. Şimdi diyorlar ki rejim değişikliği olacak. Biz net bir şekilde söylüyoruz, sistemin rejimi bellidir; demokratik layık, sosyal hukuk devletidir. Bizim yaptığımız şey bir sistem değişikliği. Fakat rejim değişikliği nedir? Ne diyor anayasa, 'Demokratik, layık, sosyal hukuk devleti' diyor. Peki bu ülkede devletin demokratik yapısını ve hukuk devletini kim ortadan kaldırdı geçmişte? Darbeler ortadan kaldırdı. Demek ki rejim değişikliği darbelerdir. Darbeler yapanlar asıl rejim değişikliğini gerçekleştirmiştir. Peki o darbelerin arkasında, en çok destekleyen siyasi parti hangisiydi? CHP'ydi."
Bakan Çelik, bu nedenle rejim değişikliğini sürekli CHP'nin istediğini ifade ederken, "28 Şubat'taki müdahale biçimi, 367'yle müdahale biçimi, kimi zaman askeri kesimin vesayetinden kimi zamanda yargı kesiminin vesayetinden ortaya çıkan birer rejim değişikliği teşebbüsüdür. Hiç bir zaman şunu unutmayalım, bu rejim değişikliği yaygarasının, propagandasının hemen arkasından halkın oy vermediği ve güvenmediği birileri çıkar. Ve hemen ardından rejimin bekçisi olarak ortaya çıktıklarını söylerler. O rejim bekçilerinin arkasından onlar siyasete müdahale edip, hükümetleri yıktıkları zaman hemen rejimin tüccarları çıkarlar ve onlar ülkeyi soymaya soğana çevirmeye başlarlar. Geçmişte hep böyle olmuştur. Rejim değişikliği tartışmasını açanlar, aslında bir rejim değişikliği olmadığını bilmekteydiler. Sandıktan çıkan iradeyle kavga edemedikleri için kendileri sandıkları çıkamadıkları için ülkedeki sistemi krize sürüklerler" diye konuştu.
İbrahim EMÜL/OSMANİYE, (DHA)
FOTOĞRAFLI