Ordu'da nefes borusuna patlamış mısır kaçan çocuğun ölümü

ORDU (AA) - Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Ordu'da patlamış mısırın nefes borusuna kaçması sonucu öldüğü iddia edilen çocuğa 112 ekiplerinin geç müdahale ettiği iddialarıyla ilgili, "Olay hem adli ve hem idari anlamda soruşturma konusudur, neticeyi beklemek lazım" dedi.

Vali Balkanlıoğlu, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Çatalpınar ilçesi Keçeli Mahallesi'nde 2 yaşındaki Yunus Emre Narlık'ın ölüm haberini üzüntüyle öğrendiklerini söyledi.

Narlık'ın ölümüyle ilgili basında çeşitli iddiaların yer aldığını belirten Balkanlıoğlu, haberlerde yer alan iddiaları ihbar kabul ederek ön inceleme başlattıklarını belirtti.

Konuyu araştırdıkları vurgulayan Vali Balkanlıoğlu, şunları kaydetti:

"Yaşanan olayda birtakım iddialar var. 'Ambulans geç geldi, doktor yoktu ve doktor geç baktı ve çocuk bu nedenle öldü' gibi. Bu iddialar tahkikat yapılacak konulardır. Yapılan herşey kayıt altındadır. Gizlenecek bir durumu yoktur. Standartların dışında bir hareket varsa ya da yasa dışı bir ihmal varsa gereği hem adli hem de idari olarak soruşturma konusudur. Neticeyi beklemek lazım. Bu konuda müsterih olalım. Böyle durumlarda hiç kimse ne idare edilir ne de göz yumulur. Sonuçta ölen bizim canımız. Allah kederli ailesine sabırlar versin."

Balkanlıoğlu, ilçede doktor olmadığı yönündeki iddialara ilişkin de "İlçede doktor tek' deniliyor. Koskoca ilçede doktor tek olur mu. Aile hekimi bazında da olsa muhakkak doktorlarımız var. Ambulansın tek olduğu iddiası da doğru değil. Birbirlerini destekleyen mahiyette 112 istasyonları var. Biri görevde ise diğeri hemen devreye girer. En yakın ambulans devreye girer. Burada ihmali ve kusuru varsa gereği yapılacaktır" ifadesini kullandı.

- "Hastaneye geldiğinde kalbi durmuştu"

Öte yandan 2 yaşındaki Yunus Emre Narlık'ın Fatsa ilçesinde götürüldüğü özel bir hastanenin acil doktoru Mehmet Cücük de, hastaneye bebeğin kalbinin ve solunumun durmuş olarak getirildiğini söyledi.

Bebeğin hastaneye gelmesini 112’nin talimatı doğrultusunda 15-20 dakika beklediklerini ifade eden Cücük, “Bizlere, 112 komuta merkezi tarafından durumu iyi olmayan ve 'Ares' olan bir bebek geleceği söylendi. Bizler acil bir şekilde hazırlık yaptık ve bebeğin gelmesini 15- 20 dakika bekledik. Çatalpınar ile hastanemiz arasındaki mesafe biraz uzak. Çocuk geldiğinde eks olmuş solunum ve kalp durmuştu. Ayrıca bebeğin dudaklarında morarma başlamıştı” diye konuştu.

- "30 dakika kalp masajı yapıldı"

Bebeğe 30 dakika boyunca kalp masajı yaptıklarını ve solunum desteği verdiklerini anlatan Cücük, şöyle devam etti:

"Biz 30 dakika kalp masajıyla birlikte solunum desteği uyguladık ama herhangi olumlu bir cevap alamadık. Anestezi teknisyeni arkadaş, hatta 'bebeği Entübe ederken yani nefes borusuna tüp takarken zorlandığını' söyledi. Muhtemelen biz solunum yoluna bir şey kaçtığını duymuştuk ama bu sonuçla bundan daha çok emin olduk. 30 dakika kadar uğraştık ama hiçbir tepki alamadık. Muhtemelen gecikmiş bir vakaydı yani 40-45 dakika kadar olmuştu. Sonuç olarak bebeği öldü olarak kabul ettik."

- "Karnından baş aşağı tutup sırtına vurmak gerekiyor"

Cücük, küçük bebeklere sert cisimden oluşan yiyecekler verilmemesi gerektiğini hatırlatarak, "Sert bir cismi bebek ağzına götürürse ve nefes alamazsa karnından baş aşağı tutup sırtına vurmak gerekiyor. Bunda da başarılı olunmazsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması lazım" diye konuştu.