Ulukışla’da Toros Kurbağası Koruma Ve Yaşatma Semineri Düzenlendi
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2016 14:39
Ulukışla'da Toros Kurbağası Yaşatma ve Koruma Semineri verdi.
Niğde’nin Ulukışla İlçesi Darboğaz Köyünde köy muhtarları ve vatandaşlara Endemik tür olan Toros Kurbağası (Rana Holtzi) hakkında seminer düzenlendi.
Niğde İl Jandarma Komutanlığı Çevre Koruma Timi, Ulukışla Kaymakamlığı ve Ulukışla İlçe Jandarma Komutanlığı ile Niğde Üniversitesi Ulukışla Meslek Yüksek okulunun ortaklaşa organizasyonu ve işbirliği ile düzenlenen seminere ilgi ve katılım oldukça yoğun oldu.
Darboğaz köyü Muhtarlığında verilen seminere Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Üzeyir Gül, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Okyay, Ulukışla Meslek Yüksek okulu Çevre Temizliği ve Denetimi Bölümü Öğretim Üyeleri, köy muhtarları ve okul müdürleri ile darboğazlı vatandaşlar katıldı.
Niğde Üniversitesi Ulukışla Melek Yüksek okulu Çevre Temizliği ve Denetimi Bölümü Öğretim Üyesi Ebru Karataş tarafından sunulan seminerde; Dünyada sadece Orta Toroslar Üzerinde bulunan Bolkar Dağlarında Karagöl ve Çiniligölde yaşayan endemik bir tür olan ötmeyen kurbağa olarak da bilinen Toros Kurbağasının (Rana Holtzi) yaşam alanı, biyolojik özellikleri, üreme ve yapısı gibi türüne özgü özellikleri katılımcılara tanıtıldı.
Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Ebru Karataş; “Toros Kurbağası dediğimiz Rana Holtzi, Ranidae familyasına mensup endemik bir kurbağa türüdür. Yalnızca Orta Toroslar’da bulunan Bolkar Dağlarındaki Çinili Göl ve Karagöl’de yaşarlar. Yaklaşık 2000 metre yükseltide bulunan bu türün morfolojik yapısı sırt bölgesi sarı, yeşil siyah desenli gözlenebilirken karın pembe veya sarımsı olabilmektedir. Çok sıcak yaz aylarında bile, hayatta kalma koşulları için uygun serinlikte olan bu yüksek yayla göllerinde yaşamlarını milyonlarca yıldan beri sürdürmektedirler. Mayıs ayının sonundan Ekim ayına kadar olan yaklaşık 4 aylık bir süre içinde aktif olan Toros Kurbağası, üreme biyolojisini tamamlamak zorundadır. Yani bu 4 aylık zaman dilimi içinde, Toros Kurbağası çiftleşip yumurta bırakmak zorundadır. Sezon bitene kadar da iribaş denilen yavruların, kuyruklarını kaybedip küçük kurbağa haline gelmeleri gerekmektedir. Toros Kurbağası, yaşadığı Çinili göl ve Karagöl’ün yüksekliği nedeniyle kısa dönem bir etkin yaşam sürdürmektedir. Bu dönemlerde gölün çevresini oluşturan çayırlık ve bitkili kısımların içinde yaşayan böcekleri yiyerek beslenirler. Beslenmek amacıyla çayırlık alanda böcek bulabilmek için sudan zaman zaman 30-40 metre uzağa gidebilmektedirler. Gölün çevresinde yapılan araştırmalarda bitki türlerinin çok iyi gelişmiş olduğu kısımlarda, diğer bölgelere göre daha fazla kurbağa örneği saptanmıştır. Bu sebeple göl kenarında çayırların ve bitki türlerinin iyi gelişmesi, buradaki Toros Kurbağası’nın yaşaması için büyük önem taşımaktadır. Toros Turbağası 1984 yılında doğadaki canlıların ve yaşadıkları ortamların korunması amacı ile düzenlenen Uluslararası BERN Sözleşmesi ile koruma altına alındı. Buradaki amaç, yabani bitki ve hayvan varlığını ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmek, özellikle birden fazla devletin işbirliğini gerektiren ortamların korunmasını sağlamak ve bu işbirliğini geliştirmektir. Bu tür Uluslararası sözleşmelerin hükümleri gereği bu hayvanların canlı veya cansız olarak elde bulundurulması ve ticareti yasaklanmıştır" diye konuştu.
Seminerin sonunda konuşan Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar ise, “Öncelikle hocamıza bu konudaki sunumundan ve bizi aydınlatmasından dolayı teşekkür ediyorum. Ev sahipliğinden dolayı Darboğaz Muhtarımıza ve siz değerli katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Endemik bir tür olan ve bizim bölgemizde, ilçemiz sınırlarında yaşayan Toros Kurbağasının (Rana Holtzi) korunması ve yaşatılması için bizlere düşen görevi hep birlikte yerine getirme gayreti içinde olacağız. Bu konudaki duyarlılığı ve farkındalığı artırmak için önümüzdeki günlerde bu tür seminerlerle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sahada olan siz değerli köy halkımızın Karagöl ve Çiniligöl’de ve çevresinde Toros Kurbağasının yaşam alanına zarar verenleri gördüğünüz anda ilk önce 156 Jandarma ihbar hattını arayarak ihbarda bulunmanızı istiyoruz. Ben Niğde Üniversitesine, İl ve İlçe Jandarma Komutanlığımıza, köy muhtarlarımıza ve siz değerli katılımcılara tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.
Niğde İl Jandarma Komutanlığı Çevre Koruma Timi, Ulukışla Kaymakamlığı ve Ulukışla İlçe Jandarma Komutanlığı ile Niğde Üniversitesi Ulukışla Meslek Yüksek okulunun ortaklaşa organizasyonu ve işbirliği ile düzenlenen seminere ilgi ve katılım oldukça yoğun oldu.
Darboğaz köyü Muhtarlığında verilen seminere Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Üzeyir Gül, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Okyay, Ulukışla Meslek Yüksek okulu Çevre Temizliği ve Denetimi Bölümü Öğretim Üyeleri, köy muhtarları ve okul müdürleri ile darboğazlı vatandaşlar katıldı.
Niğde Üniversitesi Ulukışla Melek Yüksek okulu Çevre Temizliği ve Denetimi Bölümü Öğretim Üyesi Ebru Karataş tarafından sunulan seminerde; Dünyada sadece Orta Toroslar Üzerinde bulunan Bolkar Dağlarında Karagöl ve Çiniligölde yaşayan endemik bir tür olan ötmeyen kurbağa olarak da bilinen Toros Kurbağasının (Rana Holtzi) yaşam alanı, biyolojik özellikleri, üreme ve yapısı gibi türüne özgü özellikleri katılımcılara tanıtıldı.
Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Ebru Karataş; “Toros Kurbağası dediğimiz Rana Holtzi, Ranidae familyasına mensup endemik bir kurbağa türüdür. Yalnızca Orta Toroslar’da bulunan Bolkar Dağlarındaki Çinili Göl ve Karagöl’de yaşarlar. Yaklaşık 2000 metre yükseltide bulunan bu türün morfolojik yapısı sırt bölgesi sarı, yeşil siyah desenli gözlenebilirken karın pembe veya sarımsı olabilmektedir. Çok sıcak yaz aylarında bile, hayatta kalma koşulları için uygun serinlikte olan bu yüksek yayla göllerinde yaşamlarını milyonlarca yıldan beri sürdürmektedirler. Mayıs ayının sonundan Ekim ayına kadar olan yaklaşık 4 aylık bir süre içinde aktif olan Toros Kurbağası, üreme biyolojisini tamamlamak zorundadır. Yani bu 4 aylık zaman dilimi içinde, Toros Kurbağası çiftleşip yumurta bırakmak zorundadır. Sezon bitene kadar da iribaş denilen yavruların, kuyruklarını kaybedip küçük kurbağa haline gelmeleri gerekmektedir. Toros Kurbağası, yaşadığı Çinili göl ve Karagöl’ün yüksekliği nedeniyle kısa dönem bir etkin yaşam sürdürmektedir. Bu dönemlerde gölün çevresini oluşturan çayırlık ve bitkili kısımların içinde yaşayan böcekleri yiyerek beslenirler. Beslenmek amacıyla çayırlık alanda böcek bulabilmek için sudan zaman zaman 30-40 metre uzağa gidebilmektedirler. Gölün çevresinde yapılan araştırmalarda bitki türlerinin çok iyi gelişmiş olduğu kısımlarda, diğer bölgelere göre daha fazla kurbağa örneği saptanmıştır. Bu sebeple göl kenarında çayırların ve bitki türlerinin iyi gelişmesi, buradaki Toros Kurbağası’nın yaşaması için büyük önem taşımaktadır. Toros Turbağası 1984 yılında doğadaki canlıların ve yaşadıkları ortamların korunması amacı ile düzenlenen Uluslararası BERN Sözleşmesi ile koruma altına alındı. Buradaki amaç, yabani bitki ve hayvan varlığını ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmek, özellikle birden fazla devletin işbirliğini gerektiren ortamların korunmasını sağlamak ve bu işbirliğini geliştirmektir. Bu tür Uluslararası sözleşmelerin hükümleri gereği bu hayvanların canlı veya cansız olarak elde bulundurulması ve ticareti yasaklanmıştır" diye konuştu.
Seminerin sonunda konuşan Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar ise, “Öncelikle hocamıza bu konudaki sunumundan ve bizi aydınlatmasından dolayı teşekkür ediyorum. Ev sahipliğinden dolayı Darboğaz Muhtarımıza ve siz değerli katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Endemik bir tür olan ve bizim bölgemizde, ilçemiz sınırlarında yaşayan Toros Kurbağasının (Rana Holtzi) korunması ve yaşatılması için bizlere düşen görevi hep birlikte yerine getirme gayreti içinde olacağız. Bu konudaki duyarlılığı ve farkındalığı artırmak için önümüzdeki günlerde bu tür seminerlerle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sahada olan siz değerli köy halkımızın Karagöl ve Çiniligöl’de ve çevresinde Toros Kurbağasının yaşam alanına zarar verenleri gördüğünüz anda ilk önce 156 Jandarma ihbar hattını arayarak ihbarda bulunmanızı istiyoruz. Ben Niğde Üniversitesine, İl ve İlçe Jandarma Komutanlığımıza, köy muhtarlarımıza ve siz değerli katılımcılara tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.