IHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2015 12:34
NİĞDE’NİN ULUKIŞLA İLÇESİNE BAĞLI VE HALA ORTA ASYA KAZAK KÜLTÜRÜNÜ YAŞAYARAK, YAŞATARAK DEVAM ETTİREN KAZAK TÜRKLERİNİN YAŞADIĞI ALTAY KÖYÜNDE “2015 ALTAY KÖYÜ YAZ FESTİVALİ VE ŞENLİK DÜZENLENDİ.”
Niğde’nin Ulukışla ilçesine bağlı ve hala Orta Asya Kazak kültürünü yaşayarak, yaşatarak devam ettiren Kazak Türklerinin yaşadığı Altay Köyünde “2015 Altay Köyü Yaz Festivali ve Şenlik düzenlendi.”
Kendilerini “Altay Kızları” olarak nitelendiren ve Avrupa’da yaşayan beş Altay Köylü kadınının sosyal medya üzerinden oluşturdukları çağrı ve davet üzerine Türkiye’nin dünyanın çeşitli yerlerindeki ve Kazakistan’daki Kazak Türklerinin Altay Köyünde buluşmasıyla şölen havasına bürünen festivale coşkulu ve yoğun bir katılım oldu.
Festivale, Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ümit Can, Ulukışla Belediye Başkanı Ali Uğurlu, İl Genel Meclisi Üyesi Şahin Tulgar, son yıllarda popüler olan “Dombıra” şarkısının Kazakistan’dan gelen bestecisi Arslanbek Sultanbekov, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Kudret Altun,Yesevi Sanat Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Elmira Şenduran, Altay Köyü Muhtarı Abay Orhun, diğer köylerin muhtarları, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen Kazak Türk’ü soydaşlarımız ve öğrencilerle Altay Köyü sakinleri katıldı.
Öğle yemeği ikramının ardından, Kazakistan’ın yöresel yiyecek ve içeceklerinden ikramlarla başlayan şenliğe coşkulu bir kalabalık katıldı. İkramların ardından başlayan programın açılış konuşmasını Avrupa’da yaşayan Altay Köylü Onurahman Altın yaptı. Altın, konuşmasında, “Sayın Kaymakamım, Sayın Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanım, protokolün kıymetli üyeleri, hanımefendiler, beyefendiler, Altay Köyü Yaz Şenlikleri ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Yesevi Sanat Topluluğu Konser Programına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Her şeyden önce Altay Köyü, babalarımızın, atalarımızın, bütün Türk Dünyasının bizim için kutsal bir armağanıdır, Altay Köyü Türkistan’dır, Türkistan toprağıdır.Biz Altay Köylüleri olarak her şeyden önce çok zor zamanlarda Altay Dağlarında başlayan milli bağımsızlık mücadelesinden sonra 1949’larda ne yazık ki vatanı terk etmek zorunda kalan Doğu Türkistanlı Kazak kandaşlarına bağrını açan Anadolu’nun bağrından Altay Köyü bizlere hediyedir. Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk Milleti’ne sonsuz teşekkürler ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet var olsun, sağ olsun.Bugün bu toplantının, bu festivalin bu şekilde yapılmasına katkı sağlayan Sayın Ulukışla Kaymakamımıza, Altay Köyünü ayakta tutan, ona ruh veren muhtarımıza ve köylülerimize sonsuz teşekkürler. Bu organizasyon, Altay Köyünün yurt dışında yaşayan kızlarının kendi aralarında haberleşmeleri vasıtasıyla başlatmış oldukları bir birlikteliktir ve şenliktir. İnşallah bundan sonraki senelerde bundan daha güzel şekilde bu şenlik ve buluşmalarımızı yapacağımıza gönülden inanıyorum. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor, iyi eğlenceler diliyorum, dedi.
Daha sonra Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof.Dr. Musa Yıldız bir konuşma yaptı. Yıldız, Atayurt’tan, Ahmet Yesevi diyarı Türkistan’dan Anayurda, sizlere selam getirdim. Öncelikle Ulukışla Kaymakamlığı olarak, Altay Köyü olarak bizi aranıza davet ettiğiniz için sizlere gönülden teşekkür ediyor; saygılar sunuyorum. Bugün burada konser ve güzel gösterileri icra edecek kardeşlerimize başarılar diliyor, davetiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum, dedi.
Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar da konuşmasında, bugün burada toplanmamıza vesile olan Altay Köyü Şenliklerinin birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirmesini diliyor, hepinize hoş geldiniz diyorum. Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof.Dr. Sayın Musa Yıldız Hocamızın Atayurt’tan, Kazakistan’dan, Türkistan’dan getirdiği selamına “Ve aleyküm selam” diyorum, Türk Dünyası’nın özgürce yaşayacağı ve zulüm altındaki soydaşlarımızın bir an önce bağımsızlığına kavuşacağı günler diliyorum.
Ulukışla ilçemize bağlı Altay Köyümüzde yaşayan Kazak kardeşlerimizin o zorlu yolculuğu 1936’da başladı. 1950’li yıllarda güvenli liman Anadolu’ya ulaştıklarında ise son buldu. Bu yolculuk sürecinde maalesef nice soydaşlarımız vefat etti. Onları rahmetle ve şükranla anıyorum. Sizlerin Türkiye’ye gelmesinde en büyük desteği veren ve kendi de bir Nogay Türk’ü olan Merhum Adnan Menderes’i, Yahya Kemal Beyatlı’yı da rahmetle, şükranla anıyorum. Bu şölenin hazırlanmasında emeği geçen başta Hoca Ahmet Yesevi Üniversitemize, Altay Kızlarına, derneğimize, muhtarlığımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve inşallah gelecek yıl daha coşkulu,daha kalabalık katılımlı ve daha güzel olacağının müjdesini bugünden veriyorum, hepinizi Allah’a emanet ediyorum, dedi.
Konuşmaların ardından son yıllarda Türk Dünyası ve ülkemizde popüler olan “Dombıra” şarkının bestecisi, Kazakistan’dan gelen ünlü sanatçı Arslanbek Sultanbekov, sahne aldı. Dombıra adlı şarkısı ile konsere başlayan Arslanbek Sultanbekov, izleyenleri adeta büyüledi. Daha sonra, Ahmet Yesevi Üniversitesi Sanat Topluluğu solistleri, Türk Dünyasına özgü birbirinden güzel şarkıları seslendirdiler. Sanat Topluluğu Dans Gurubu tarafından Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Uygur, Azeri ve Kırım Tatar halk dansları gösterileri sergilendi. Katılımcıların sanatçılarla hatıra fotoğrafı çektirmelerinin ardından festival sona erdi.