IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2015 17:58
NEVŞEHİR ÜLKÜ OCAKLARI TARAFINDAN DÜZENLENEN YÜRÜYÜŞTE, ÇİN’İN TÜRKİSTAN’DA MÜSLÜMAN TÜRKLERE UYGULADIĞI BASKI POLİTİKASI VE KATLİAMLAR PROTESTO EDİLDİ.
Nevşehir Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen yürüyüşte, Çin’in Türkistan’da Müslüman Türklere uyguladığı baskı politikası ve katliamlar protesto edildi.
Nevşehir’de Ülkü Ocakları tarafından organize edilen yürüyüşe, MHP Nevşehir Milletvekili Mehmet Varol, MHP İl Başkanı Göksel Taşçı, MHP Merkez İlçe Başkanı Burak Kalfaoğlu, Ülkü Ocakları Başkanı Yahya Leblebici, MHP İl Yönetimi, Kamu Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Uğur ve vatandaşlar katıldı.
Borsa Kavşağında başlayan yürüyüşte Uygur Türklerine yönelik Çin’in vahşeti kınanırken, ‘’Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık, Türkistan Çin’e Mezar Olacak, Dişe Diş İntikam İntikam’’ sloganları atıldı.
Gülbahçe Parkı önünde son bulan yürüyüşün ardından Ülkü Ocakları Başkanı Yahya Leblebici ve Kamu Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin basın açıklamasında bulundular.
Ülkü Ocakları Başkanı Yahya Leblebici, “Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da uzun yıllardan beri zulüm devam etmekte, Müslüman Uygur Türkleri yaşam mücadelesi vermektedir. Bu mücadelenin bir tarafında, asimilasyon politikalarına karşı kendi vatanlarında milli kimliklerini ve dini değerlerini muhafaza etmeye çalışan soydaşlarımız, diğer tarafta Doğu Türkistan’ın demografik yapısını değiştirmek için her türlü vahşeti reva gören zalim Çin bulunmaktadır. Modern dünyanın gözleri önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edilmekte, söz konusu Doğu Türkistan olduğunda İnsan Hakları Beyannameleri herhangi bir hüküm teşkil etmemektedir. Özellikle Ramazan ayında Uygur Türklerinin tüm değerleri hedef alınmakta sözde demokrasi havarileri özlerindeki “haçlı” ruhunu bu zulme karşı sessiz kalarak ortaya koymaktadırlar. İçerisinde bulunduğumuz bu ramazan ayında da tablo değişmemiş ve aynı senaryo bir kez daha uygulamaya konulmuştur. Müslüman Türk olmayı başlı başına bir tehdit ve suç sayan Çin, Uygur gençlerini sorgusuz sualsiz gözaltına almakta ve bu gözaltılar ya idam ya da işkence sonucunda katliamla sonuçlanmaktadır. Her Ramazan Ayı’nda baskı ve sindirme politikalarına yenilerini ekleyen Çin, Uygur Türklerinin oruç tutmalarını engellemek için türlü zorluklar çıkarmaktadır. Diğer yandan camiiler de Çin zulmünden payını almakta baskı ve işkence ile Müslüman Türk’ün toprağında
ezan susturulmak istenmektedir. Müslüman gençler alkol kullanmaya zorlanmaktadır. Komünist Çin rejimi tarafından kadınların elbiselerine bile karışılmakta, tüm insani erdemler yok sayılmaktadır. Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın milli ve manevi değerlerine karşı adeta bir yıkım gerçekleştirilmekte, ata yurdumuzdan hem Türk varlığı hem de Türk izleri şerefsizce silinmeye, yok edilmeye çalışmaktadır” dedi.
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin ise “Unutulmasın ki, Doğu Türkistan’daki Türkler de Kobani’dekiler kadar insan, Filistin’dekiler kadar Müslüman’dır. Unutulmasın ki her çocuk; hepimizin öz çocuğu kadar masum, hepimizin öz çocuğu kadar sevgiye, merhamete ve korunmaya muhtaçtır. Unutulmasın ki, nerede olursa olsun; Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. İnsanlık katledilmeden, yaşanan trajedi daha da büyümeden Türk Hükümeti’ni, İslâm alemini ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, bu vahşeti durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz. Aksi halde bu katliama sessiz kalan her kurum, örgüt ve ülke, işlenen bu insanlık suçuna ortak olacaktır” diye konuştu.