Güncelleme Tarihi:
Sinan KORKMAZER/NEVŞEHİR,(DHA)-NEVŞEHİR Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü tarafından bölgenin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan ve alternatif ürün çeşitlerinden biri olan ‘Çerezlik Kabak Tarımı’ üzerine konferans düzenlendi.
Üniversitenin Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa; Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz, Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Erdoğan, Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Bayram Deviren, Tarım İl ve İlçe Müdürlüğü Müdürleri ve temsilcileri, Ziraat Odası Başkanları ve temsilcileri, Tarım Kredi Kooperatifi Başkanları ve üyeleri, çiftçiler, üniversitenin öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Erdoğan, çerezlik kabak çekirdeği üretimi yapan çiftçilerin üretiminde ilk önceliğinin kaliteli üretim olması gerektiğini vurguladı. Erdoğan “Nevşehir denilince ilk akla gelen patates ve bağcılık oluyor. Bugün Nevşehir, çerezlik kabak üretiminde de Türkiye’nin ilk sıralarında yer alan bir ilimiz. Üreticilerimizin büyük bir emeği olan çerezlik kabağın bölgeye olduğu kadar ülke ekonomisine de büyük bir oranda artı bir katma değer katmaktadır. Çiftçilerimizin bu çerezlik kabağını üretiminde ilk önceliği ‘Daha fazla nasıl ürün elde edebilirim’ değil, ‘Daha kaliteli nasıl bir ürün elde edebilirim’ düşüncesinde hareket etmeleri gerekir” dedi.
Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz, “Türkiye’nin çerezlik kabak üretiminin yoğun olarak yapıldığı bölgeler arasında Orta Anadolu Bölgesi, önemli bir üretime sahiptir. Ülkemizde 2016 yılı çerezlik kabak çekirdeği üretim verilerine baktığımız da; Kayseri 15.053 ton ile Türkiye’nin %36’una, Nevşehir 13.513 ton ile %32’sine, Aksaray 4.028 ton ile %10’una ve diğer iller ise 9.587 ton ile %22’sine tekabül etmektedir. Nevşehir Ticaret Borsası verilerine 2017 yılında çerezlik kabak çekirdeği toplam 25.217.402 TL’lik işlem yapmıştır. Sulu tarım da dekardan 350 TL, susuz tarımda ise 210 TL’lik gelir elde edilmektedir.
Yani Nevşehir önemli bir potansiyele sahip, bunu geliştirme ve arttırma noktasında neler yapılabilir, bunun üzerinde çalışmamız gerekiyor. Bu önemli bir konu. Çünkü iklim değişikliği ve tarımsal desenin gittikçe değiştiği bir dönemde çerezlik kabak üretimi önem arz etmektedir. Bu konuyla alakalı gerekirse ortaya koyacağımız projelerle, gerekirse böyle önemli etkinliklerle üzerimize düşen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Kabak Tarlalarına Arı Kovanı Yerleştirilmelidir”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Türkmen, çerezlik kabağın sulama olanaklarının sınırlı olduğu bölgeler için ekonomik ve avantajlı bir ürün olduğunu söyledi. Türkmen, “Çerezlik kabak çekirdeği, sulama suyu açısından olanakları sınırlı olan bölgeler için hem ekonomik hem de avantajlı bir üründür. Mekanizasyona uygun olan çerezlik kabak çekirdeği, yağ içeriği ve kalitesi açısından zengin olduğu için çerezlik olarak kullanılmasının yanı sıra sektörü için de hammadde konumundadır. İç Anadolu Bölgesinde yıllık yağış miktarının düşüklüğü olması nedeniyle kıraç koşullarda bile yetiştirilebilmesi nedeniyle bu ürün tavsiye edilebilir. Ülkemizde yetiştirilen çerezlik kabaklar, kabuk özelliklerine göre ‘Çekirdekleri kabuklu olanlar’, ‘Çekirdekleri kabuksuz olanlar’ ve ‘Ara formlar’ adı altında özelliklerine göre üç grup altında toplanmaktadır.
Başarılı bir yetiştiricilik uygun çeşit seçimi ile başlar ve bu çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılacağı bölgeye uyum göstermesi de önemlidir. Çünkü kabaklar gün uzunluğuna, güneşlenme süresi ve şiddetine hassasiyet gösterirler. Bir bölgede çok verimli olan bir çeşidin diğer bölgede aynı derece de verimli olmaması çok büyük bir ihtimaldir. Kabak tamamıyla yabancı döllenen bir bitki olup, bitkilerin verime yatması, çiçek ve meyve dökümlerinin olmaması için yeterli sayıda çiçek tozunun dişi çiçek üzerine taşınması gerekir. Bu iş mutlaka böcekler ve arılar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu nedenle kabak tarlalarına arı kovanı yerleştirilmelidir. Bitki yapraklarında sürekli su kaybeder bu nedenle bünyesindeki su oranını belirli seviyede tutabilmesi için kaybettiği kadar suyu kökleri vasıtasıyla topraktan olmak zorundadır. Bu yüzden bitkilerin yaşamlarını devam ettirebilmek için, toprakta belirli oranın üzerinde sürekli nem bulunmalıdır” diye konuştu.
“Besin Değeri Ve Sağlık Açısından Önemi Son Yıllarda Daha İyi Anlaşılmaya Başlandı”
‘İnsan Beslenmesinde Kabak Çekirdeğinin Yeri’ne değinen Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Feyza Kıroğlu Zorlugenç ise “Kabağın olgunlaşmış veya olgunlaşmamış meyvelerinin insan beslenmesinde kullanılmasının yanı sıra besleyici değeri yüksek olan tohumları da özellikle ülkemiz ile Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinde çerezlik olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tohumlar gıda, ilaç ve kozmetik sanayiinde değerlendirilmektedir. Ülkemizde kabak çekirdekleri uzun yıllardır çerez olarak kullanılmalarına rağmen, besin değeri ve sağlık açısından önemi son yıllarda daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Kabak çekirdeği, zengin yağ, protein, mineral madde ve aminoasit içeriği nedeniyle insan sağlığı açısından ayrı bir önemi sahiptir. Kabak tohumlarının %35-40 oranında yağ, %37 oranında karbonhidrat, %35-40 oranında protein içermektedir.
Kabak tohumları çerez olarak kullanımının yanında; salatada, çorbalarda ve yemeklerde tat verici olarak, mayonez, Fransız sosu ve margarin yapımında da yer almaktadır. Ayrıca öğütülmüş veya kabuksuz kabak tohumları ekmek yapımında, yağı çıkarıldıktan sonra küspe olarak hayvanların beslenmesinde ve mum yapımında kullanılmaktadır. Diğer taraftan çekirdek kabağı tozunun bisküvi üretiminde kullanılabilirliğine yönelik çalışmalarda olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız” diye sunumda bulundu.
Katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile devam eden konferans, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz ve Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Erdoğan’ın konuşmacılara teşekkür belgesi ve plaket takdimi ile son buldu.