IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2015 17:34
MUŞ VALİSİ SEDDAR YAVUZ, ÖĞRETMENLERDEN BEKLENTİLEİRNİ PAYLAŞTI
Muş Valisi Seddar Yavuz, kentte 160 bin kişinin devlete bir kuruş ödemeden genel sağlık sigortasından (GSS) faydalandığını açıkladı.
Türkiye’de son 10 yılda sessiz ve büyük bir devrimin gerçekleştirildiğini belirten Vali Seddar Yavuz; demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi çok önemli gelişmelerin yaşandığını söyledi. Barış, halk, özgürlük diyenlerin aslında en çokta hakkı ve barışı yok etme üzere çabaları sarf ettiklerine şahit olduklarını ifade eden Vali Yavuz, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti son 10 yılda sessiz ve büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Bu devrim, hem demokratikleşme, insan hakları hukuku üstünlüğü ve diğer taraftan refah seviyesi hiç tahmin edilemeyeceği kadar yükselmiştir. Bugün Muş’ta 160 bin kişi devlete bir kuruş para ödemeden genel sağlık sigortasından istifade ediyor. Artık özel muayene kapılarında bekleyen insanlar yok yâ da uçak parasını veremediği için ameliyat olamayan insanlarımız da yok. Ama insan hafızası o kadar bu konuda unutkandır ki, belki insanların gelişmesini sağlayan şey budur. Biz iyisini, daha iyisini, daha güzelini arıyoruz. Biz insanımız için en iyisini yapmak için hep beraber çalışıyoruz. Arkadaşlar, bütün insanlığın şu anda peşinde koştuğu şey; acaba huzurlu bir toplum nasıl olur? Refahı nasıl yakalarız? Sokaklarımızda nasıl huzur içerisinde dolaşırız? Suç oranlarını nasıl düşürürüz? Bütün modern dünya bunun üzerinde şu anda çalışıyor” dedi.
“Hacda meydana gelen kazanın Suudi Arabistan’da bir rejim değişikliğine ve kargaşaya neden olur mu?” Diye herkesin pusuda beklediğini kaydeden Vali Yavuz, “Şimdi Suudi Arabistan’da bir hac kazası meydana geldi. Şimdi bir hac kazasından da ‘acaba Suudi Arabistan’da bir rejim değişikliği ve kargaşa olur mu?’ diye herkes pusuya yatmış, Suudi Arabistan’ı bekliyor. O yüzden biz medeniyetimizi bilmemiz ve ait olduğumuz yeri bilmemizin önemi bundan var. Haçlı zihniyeti hiç bitmemiştir ve aynen devam ediyor. Ne hikmetse öldürülenler, katledilenler, parçalananlar hep İslam medeniyetinin, yani bizim gönül coğrafyamızdaki insanlar. Ben kendimi Arap kadar Arap, Kürt kadar Kürt, Boşnak kadar Boşnak hissederim. Çünkü onların saçının teline zarar gelse, benim saçımın teline zarar geldiğine inanır ve onun acısını çekerim. Kuzey Irak’ta bir Kürt kardeşimin başına bir sorun gelse, bunu ben kendi sorunum olarak kabul ederim. Suriye’de yaşayan ister Kürt, ister Türkmen, ister Arap, etnik kökeni ne olursa olsun orada din kardeşimin başına bir şey gelse ben onu yüreğimde hissederim. Nitekim Boşnakları Müslüman yapan biziz. Boşnaklar katledilirken, tecavüz edilirken hiç aklınıza bunların Boşnak olduğu geldi mi? Geldiyse kendinizi sorup, sorgulayın. Halep’te insanlar katledilirken kılını kıpırdatmayanlar, başka yerlerde bu memleketi yakanlar kendilerini bir daha sorgulasınlar. Biz coğrafyamızda öldürülen herkesin acısını çekiyoruz. Bu anlayış ile Muş’ta valilik yapacağız ve sizler ile çalışacağız” diye konuştu.