Prof. Dr. Demirsoy: Artık bir kova suyla yıkanmayı öğrenmemiz lazım

Güncelleme Tarihi:

Prof. Dr. Demirsoy: Artık bir kova suyla yıkanmayı öğrenmemiz lazım
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2018 14:58

Prof. Dr. Demirsoy: Artık bir kova suyla yıkanmayı öğrenmemiz lazım

Haberin Devamı

Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA)- HACETTEPE Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Demirsoy, Muğla'nın Milas ilçesi Gökçeler Kanyonu'na düzenlenen gezide, susuzluğa dikkati çekerek, "Maalesef Türkiye'de önümüzdeki 10 yıl içerisinde kişi başına düşecek su miktarı, günlük 1 metreküpün altına düşecek. Su fakiri ülkeler arasına gireceğiz. Elimizdeki en kıymetli şeyin değerini bilemedik. Herkesin bu konuda duyarlı olması lazım. Artık bir kova suyla yıkanmayı öğrenmemiz lazım" dedi.
Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği tarafından Milas'ta hafta sonları ziyaretçi akınına uğrayan, yazın ayda ortalama 20 bin kişinin ziyaret ettiği Gökçeler Kanyonu ve İncirliin Mağarası'na gezi düzenlendi. Geziye, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı öğretim üyesi, biyolog, akademisyen ve entomoloji dalında evrimsel biyoloji uzmanı olan Prof. Dr. Ali Demirsoy, Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği Başkanı Gamze Türk ile çok sayıda oda üyesi mimar katıldı. Gökçeler Kanyonu'nda yapılan kahvaltının ardından her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği İncirliin Mağarası'na yürüyen mimarlar, burada dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Ali Demirsoy'un mağaranın tarihi ve yapısal özelliklerini anlatan söyleşisini dinledi. Bugüne kadar 20 takson bulan ve 12'sine adı verilen bilim insanı Prof. Dr. Demirsoy, İncirliin Mağarası'nın 1'inci derece arkeolojik ve doğal SİT alanı olarak tescillendiğini belirterek, şöyle dedi:
"Gökçeler Kanyonu, 11 kilometre uzunluğundadır ve 73 çeşit doğal bitki türüne sahiptir. Kanyon çevresinde, irili ufaklı 30 mağara bulunmaktadır. Bunlardan en büyüğü ise İncirliin Mağarası'dır. Mağara içinde bulunan 150 milyon yıllık sarkıtlar ve dikitlerin bulunması bize geçmişteki coğrafik ve tarihsel koşulların bilgilerini vermektedir. M.Ö. 6 binli yıllara dayanan mağarada ilk yerleşimi Neolitik Dönem'e rastlamaktadır. Koruma altına alınmış olan mağara geçmiş tarihin bilgilerini saklayan bir hazinedir ve korunması lazım."
İncirliin Mağarası'nın da bulunduğu Gökçelen Kanyonu'ndaki azalan su miktarına da dikkati çeken Prof. Dr. Demirsoy, su kaynaklarının yok olmasının insanoğlunun bilinçsizce kullanımından kaynaklandığını kaydetti. Prof. Dr. Demirsoy, şunları söyledi:
"Siz, şayet suları borular içine alırsanız, sulak alanları kurutursanız, küçük su havzalarını ortadan kaldırırsanız, hem doğal yaşamı yok edersiniz hem de havada birikmiş, depolanmış olan nemli havanın içerisindeki yoğunlaşma merkezlerini ortadan kaldırırsınız. Gökyüzünde nem de olsa, bulut da olsa yağış olmaz. Çünkü yağışı sağlayacak faktörleri bir anlamda ortadan kaldırdığınız için yağış miktarı gittikçe düşmeye başlar. Bir de küresel ısınma ile çok daha ağır su sorunları yaşayacağız. Maalesef Türkiye'de önümüzdeki bir 10 yıl içerisinde kişi başına düşecek su miktarı günlük 1 metreküpün altına düşecek. Su fakiri ülkeler arasına gireceğiz. Elimizdeki en kıymetli şeyin değerini bilemedik. Herkesin bu konuda duyarlı olması lazım. Şunu söyleyeyim; belki de artık bir kova suyla yıkanmayı öğrenmemiz lazım."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!