Güncelleme Tarihi:
MUĞLA Çevre Platformu'nun (MUÇEP) Milas buluşmasının ardından hazırlanan sonuç bildirgesinde Muğla'da eşsiz ormanların, bakir koyların denizlerin betonlaştırılmasına neden olacağı belirtilen 'Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'nu hazırlayan profesörlere açık çağrıda bulunularak, "Henüz vakit varken Türkiye'nin göreceği en büyük doğa tahribatı hazırlığından imzanızı çekin" denilip, internet ortamında bir imza kampanyası başlatılacağı belirtildi. Bildirgede, Okluk Koyu'nda mütevazi Cumhurbaşkanlığı Konutu'nun yıkılarak, yerine yapılacak konukevinin doğaya tahrip etmediğinin de takibinin yapılacağı kaydedildi.
Muğla Çevre Platformu'nun (MUÇEP) Milas buluşmasına arka arkaya gelen çevre, imar, tarım alanları konularında çıkarılan kararlar ve Okluk Koyu'nda yıkılan Cumhurbaşkanlığı Konutu damga vurdu. MUÇEP'in Milas Nikah Dairesi'nde dün (Pazar) yapılan toplantısına yaklaşık yüz kişi katıldı. Akyaka'da başlayan, Marmaris'te devam eden toplantıların üçüncüsü olan Milas toplantısında, Muğla'nın çeşitli ilçelerinden gelen sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra vatandaşlarda yoğun ilgi gösterdi. Beş saat süren toplantının ardından, bir de sonuç bildirgesi hazırlandı.
CHP'li Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat da toplantıya katılıp, çevre duyarlılığında verdiği mücadele için MUÇEP bileşenlerine teşekkürlerini iletirken, Muğla Belediye Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı Enver Tuna da yaptığı konuşmada, doğal sitlerle ilgili süreci aktardı.
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un MUÇEP'e destek mesajının ardından, doğal SİT'lere karşı duruş sergileyen CHP'li Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer'e de MUÇEP'liler ilas'tan selamlarını yolladı.
"SİZDEN YARDIM İSTEMEYE GELDİM"
MUÇEP'in koordinasyonu ve yol haritasının tartışıldığı toplantının sonlarına doğru, Yatağan'ın Turgut Köyü'nden katılan Hamiyet Demirel, söz alarak sıkıntısını dile getirdi. Yatağan Termik Santrali'nin köylerinde kanser, astım, erken ölümlere neden olduğunun altını çizen Demirel, bir başka tehlikenin de kapıda olduğunu anlatarak, çevrecilerden yardım istemeye geldiğini söyledi. Demirel, "Sizler gibi eğitim alamadım ama elimden geldiğince köyüm için mücadele ediyorum. Çalmadığım kapı, mektupla başvurmadığım devlet yetkilisi kalmadı. Tek başıma imzalar da topladım. Ama hiçbir sonuç alamadım. Köyün altında kömür var diye sürekli kazılar yapılıyor, ağaçlar kesiliyor. Zeytinlikler kesilecek, köy arkeolojik olarak da değere sahip. 700 yıllık cami var. Hiç biri önemsenmiyor. Bu gidişle köyümüz yok olacak. Sizin mücadelenizi bana anlattılar ben size geldim" diye konuştu.
SONUÇ BİLDİRGESİ
MUÇEP, üçüncü genişletilmiş toplantısının ardından alınan kararları bir sonuç bildirgesiyle kamuoyu ile paylaştı. Bildirgede, şu ifadelere yer verildi:
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 'Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu' adı altında hazırlanan ve yerel yönetimin dışında, hiçbir sivil toplum örgütü ve yöre halkı ile paylaşılmayan bu çalışmanın, bu haliyle kabul edilemez olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Muğla'yı ve Türkiye Genelinde tarım alanlarını, köyleri, koyları, sulak alanları, ormanları , özetle tüm doğal yaşam alanlarını tehdit eden bu projenin yanı sıra ardı ardına başka kararlar da yayınlanmaktadır. Bunlar; Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu'nun; Doğal SİT Alanlarında Rüzgar Enerjisi Santralleri, Doğal SİT Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları, Doğal SİT Alanlarında Güneş Enerjisi Santrali (GES) İlke Kararları, Koruma Amaçlı İmar Planlarına İlişkin Yönetmelik Değişikliği ve Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, Tarıma Elverişli Durumdaki 141 Bölgenin Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlendiği kararlarıdır. Bunlar takip etmeye çalıştığımız kararlardır. Son derece hızla gelişen bu süreç endişelerimizi daha da artırmakta olup ilgili kararları yakın takip etme ilkesi benimsenmiştir. Bu endişemizi haklı çıkaran somut bir örnek de, Gökova'nın en güzel koylarından biri olan Okluk Koyu'nda mütevazi Cumhurbaşkanlığı Konutu'nun yıkılarak, yeni bir yapılaşmanın başlamasıdır. Yapılacak konut mudur, konutlar mıdır, tesisler midir, oteller midir, yollar mı yapılmaktadır? Öylesine endişe vericidir ki, karadan veya denizden inşaat çalışmalarını izlemek mümkün değildir, nöbetçiler kimsenin geçmesine izin vermemektedir. Yani şeffaflık yoktur. MUÇEP olarak, bu gelişmenin takipçisi olunacaktır. Bütün bu gelişmelerden bilgi edinmek amacı ile, Muğla Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü , Marmaris Belediyesi ile görüşülecektir. Yerel yöneticiler, kamu yöneticileri, ayırımsız siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ile platformun görüşleri doğrultusunda görüşmeler yapılacaktır."
Bildirgede ayrıca Muğla'da eşsiz ormanların, bakir koyların denizlerin betonlaştırılmasına neden olacağı belirtilen 'Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'nu hazırlayan profesörlere açık çağrıda bulunularak, şu ifadelere yer verildi:
"Henüz vakit varken Türkiye'nin göreceği en büyük doğa tahribatı hazırlığından imzanızı çekin' diyerek, internet ortamında bir imza kampanyası başlatılacaktır. Getirilen doğal SİT derecelendirme değişikliği ile bakan düzeyinde imza konulmuş uluslararası sözleşmelerin, Bakanlar Kurulu kararı ile onanmış 'Özel Çevre Koruma Bölgeleri' düzenlemelerinin fiilen aşılmaya çalışılmasına göz yummak, yarınlarımıza, çocuklarımıza ve tüm canlılara ihanet olacaktır. MUÇEP, oluşturduğu komisyonlar aracılığı ile süreci takip etmeye devam etmekle kalmayarak; süreci toplumun, doğanın yararına yönlendirme anlamında her türlü çözümü üretmeye de devam edecektir."
Oktay ÇAYIRLI / MİLAS (Muğla), (DHA)
FOTOĞRAF