Güncelleme Tarihi:
MUĞLA Çevre Platformu (MUÇEP), Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı'yla Zeytincilik Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliğe tepki gösterdi.
Tasarının zeytinliklerin sanayiye açılmasına olanak sağlayan maddelerine karşı imza kampanyası başlatan MUÇEP, miletvekillerine de mektup yazıp, bu tasarıya onay vermemelerini istedi. Milletvekillerine, "Size ve sadece vicdanınıza sesleniyorum" hitabıyla başlanan mektupta, "Doğanın en güzel, en dayanıklı ve yaşam kaynağı Akdeniz'in kadim zeytin ağaçlarına aşılı, aşısız hiçbirine kıymayınız. Dünyayı ve evreni düşününüz. Vereceğiniz karar geleceği karartacak, ağaçlar ve tüm doğa bizlere yüz çevirecek. Kadim zeytin ağaçları kesilip, o zor koşullarda yaşamını sürdüren tüm canlılar gibi çiftçilerin, yoksul kıt, kanaat geçinen insanların yaşam pınarını da kesmiş olacaksınız. Evet, vicdanınıza sesleniyorum. Yüreğinizin sesini dinleyin lütfen. Sizin de bildiğinizden eminim. Zeytin tüm kültürlerde ve tüm dinlerde kutsal olarak tanımlanan, bilgeliği, barışı, hayatı, kardeşliği, dostluğu, ölümsüzlüğü, zaferi, bolluk, bereketi, verimliliği temsil eden özel bir ağaçtır. İnsanlık tarihine tanıklık etmiştir ve anavatanı şu an ülkemizin de sınırlarında bulunan Mezopotamya'dır. Zeytin ağacı bulunan yere bolluk, bereket, rahmet, barış, istikrar ve güven taşımıştır. Zeytin ağacı, Ege kıyılarını gezerken, yorulup gölgesinde oturan, İlyada ve Odysseia destanlarının derleyicisi Homeros'un kulağına şöyle fısıldamıştır: 'Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.' Bu sesi, bu çığlıkları duyun" denildi.
2002 yılından bu yana 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20'inci maddesi, 6 kez değiştirilmeye çalışıldığı da mektupta hatırlatılıp, şöyle devam edildi:
"Ancak, vicdanlı vekillerimiz sayesinde değiştirilemedi. Yasa değiştirilemeyince, yasaya aykırı olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 3 Nisan 2012 tarihinde 25 dekarın altındaki zeytinlik sahalarda üretime elverişli olmadıkları gerekçesiyle yönetmelik değişikliği yaparak sanayi ve maden tesisleri yatırımlarının önünü açtı. Nisan 2012 tarihinde yürürlüğe giren, 25 dekarın altındaki zeytinliklerin tanımını değiştirerek madencilik, petrol, doğalgaz araması, elektrik üretimi için termik santral tesisleri kurulmasının önünü açan yönetmeliğin 4. ve 23. maddelerine karşı Türkiye'nin birçok yöresinde hukuki mücadele verildi. Zeytin üreticileri ve çevrecilerin açtığı davalarda bu yönetmeliğin yürütmesi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 20 Haziran 2013 tarihli kararıyla durdurulmuştur. Tüm bu vicdanlı vekiller ve hakimler ile kadim zeytin ağaçları yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyor. Ancak hükümet 17 Mayıs 2017 tarihinde 'Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nı TBMM Başkanlığı'na sunmuştur. Yaşam kaynağı kadim zeytin ağaçlarının sesini duyunuz ve bu yasanın zeytin ağaçlarıyla ilgili ikinci, üçüncü ve mutlaka dördüncü maddesi (yasadaki 20. maddeyi değiştiren en önemli maddedir) ile aynı zamanda meraları da imara açan 30. maddesini reddediniz. Bu maddeleri kabul ettiğinizde zeytin ağaçlarının ve bizlerin gözyaşları sel olup akacak. Bu zor koşullarda süren yaşam kısa süre sonra bitecek. Kızılderili Şef'in, Beyaz Adam'a dediği gibi 'Dereler, göller kuruduğunda, ağaçlar öldüğünde paranın yenmediğini öğreneceğiz.' Sayın vekilimiz, yüreğinizi ve vicdanınızı dinleyerek bu maddelere onay vermeyiniz. Zeytin ve zeytinyağının güzellikleriyle…"
MUÇEP, tasarının zeytinliklerin sanayiye açılmasına olanak sağlayan maddelerine karşı üyelerine, milletvekillerine göndermek üzere internet ortamında dilekçe örneği verip, imza kampayası da başlattı. İmza kampanyasının daha sonra halka da açılacağı bildirildi.
Mustafa SARIİPEK / MARMARİS, (Muğla), (DHA)
FOTOĞRAF