Kızlarını okutmak için çiğköfteci oldu

Cavit AKGÜN/MUĞLA, (DHA)- MUĞLA'da, 43 yaşındaki Serhat Candar, lise ve üniversitede öğrenim gören kızlarının eğitim masrafını karşılayabilmek için çiğköfte dükkanı işletiyor. Serhat Candar, yıllar önce mide kanserinden kaybettiği eşi Kubilay Candar'ın anısına da 'Melekler de Ağlar' isimli kitap yazdı.
Uşaklı Serhat Candar, 2003 yılında elektrik tesisatı işiyle uğraşan eşi Kubilay Candar'ı mide kanseri nedeniyle kaybetti. 29 yaşında eşini kaybeden Serhat Candar, o dönemde biri 2, diğeri 7 yaşında olan kızları Bengüsu ve Bilge'ye annelik hem de babalık yaptı. Pes etmeyen talihsiz kadın, kızlarının ihtiyacını karşılayabilmek için Uşak Devlet Hastanesi'nde iş buldu. Anadolu Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü mezunu Candar, 7 yıl hastanede tıbbi sekreterlik ve hasta kabul branşlarında görev yaptı. Hastanedeki iş yoğunluğundan yorulan Candar, ayrılıp, Uşak'ta kendisine bir butik açtı. Bu iştenumduğunu bulamayan Candar, işyerini ev yemekleri yapan küçük bir mutfağa çevirdi. Candar, kızı Bilge'nin, Afyonkarahisar'daki Kocatepe Üniversitesi'ni kazanması ardından Uşak'taki işyerini devretti. Ardından da bu kente yerleşti. Afyonkarahisar'da muhasebecide çalışan Candar'ın hayatı, arkadaşlarının Muğla'da devren kiralık çiğköfte işletmesi ilanını görmesiyle bir kez daha değişti. Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'ye gelen Serhat Candar, mekan sahibiyle anlaşarak çiğköfte dükkanı kiraladı.
TEK HEDEFİ KIZLARINI OKUTABİLMEK
Menteşe Cumhuriyet Caddesi üzerinde çiğköftecilik yapan Candar'ın tek amacının Muğla'da lise 2. sınıf öğrencisi olan 16 yaşında olan kızı Bengüsu Candar ile üniversitede öğrenim gören 21 yaşındaki Bilge Candar'ın eğitim masraflarını karşılayabilmek olduğunu söyledi. 14 yıl önce eşini kaybeden ve tek başına evinin geçimi sağlayıp, 2 kızını okutmaya çalışan Candar'ın eşinin anısına yazdığı 'Melekler de Ağlar' isimli kitabı okuyanları duygulandırıyor.
Uşak Lisesi Matematik Bölümü'nden 1991 yılında mezun olduğunu belirten Candar, evlendikten sonra Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü'nü bitirdiğini anlattı. Candar, şöyle devam etti:
"Şu an Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nde sosyoloji öğrenimi görüyorum. Eşimin ölümü ardından asla hayata küsmedim. Çünkü, dünyalar güzeli iki evladım var. Onlara iyi bir gelecek hazırlamak için çalışmam gerektiğini biliyordum. Birçok işte çalıştım. Ancak, 'İyi ki Muğla'ya gelmişim' diyorum. Burada huzur buldum. İnsanları çok sıcakkanlı ve sevecen. İşimi severek yapıyorum. Tek hedefim; güzel kızlarımı kimseye muhtaç etmeden okutabilmek. Yaptığım işten de gurur duyuyorum. Müşteri memnuniyeti çalışma azmimi artırıyor."
İNANÇ VE UMUDUNU KAYBETMEDİ
İki kızı ile birlikte yaşamla mücadele etmek zorunda kalan Candar, eşinin anısına kitap yazmasındaki en büyük amacını şöyle anlattı:
"Yiğit yüreklim Kubilay Candar'ın anısını canlandırmak ve en büyük hayalimi gerçekleştirmek istedim. Çocuklarıma, anne ve babalarının hikayesi bir armağan olarak kalsın istedim. Babalarının yokluğunu hissettiklerinde onu anlatacak bir öyküleri olsun. Yaşadığı boşluk ve gözyaşlarıyla yüce Yaradana sığınan bir kadının huzur yolunda katettiği yol ve yaşam mücadelesi örnek olsun. Hiçbir zaman yitirmediğim inanç ve umut sayesinde, 'Hayatta ben de varım' demeyi başaran bir annenin çırpınışlarını ve bir kadının hayat mücadelesini bu kitapta göreceksiniz. Her şeyden çok, kaybettiğim eşimin özlemini kitapla gidereceğim."

FOTOĞRAFLI