Kanlı İstasyon Baskınının İlk Davası Görüldü

Fethiye’de 6 yıl sonra aydınlatılan bir akaryakıt istasyonunda çalışan 2 pompacının öldürüldüğü faili meçhul cinayetin davası Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı.
Fethiye Ağır ceza mahkemesince 2 kamyoncu ve birde çobanı öldürmekten 3 müebbet ve 32 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmaktan Antalya L tipi ceza evinde tutuklu bulunan Salim Olaş’ın (40) 2 pompacıyı öldürdüğü iddiası ile açılan dava yaklaşık 3 saat sürdü. 10 Aralık 2009 tarihinde Fethiye’nin Karaçulha mahallesindeki bir akaryakıt istasyonunda pompacı Asım Dağlıyı öldürüp 677 TL’yi gasp ederek ardından suçu gizleyip yakalanmamak amacıyla Mustafa Kökçü’yü de öldürüp kaçtığı iddiasıyla Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde cinayet ve gasp suçundan açılan davanın ilk duruşması telekonferans sistemi ile yapıldı. Hakkında 2 si pompacı olmak üzere 6 faili meçhul cinayetin zanlısı olarak dava açılan Salim Olaş daha önce verdiği ifadelerde cinayeti işleyenlerin İsmail Yüce ve Osman D. olduğunu söylemişti. İsmail Yüce ve Osman D. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya mağdur sıfatıyla katıldılar. Yaklaşık 3 saat süren dava görüntülü telefon bağlantısı şeklinde gerçekleşti. Antalya L Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Salim Olaş, Burdur Ceza evinde tutuklu bulunan Osman D. ve Denizli cezaevinde tutuklu bulunan İsmail Yüce canlı telefon bağlantısıyla aynı anda hakim karşısına çıktılar.
Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya öldürülen pompacı Asım Dağlı’nın eşi Deniz Dağlı, tanık sıfatıyla Gülperi E. ve Bayram K.’da katıldı. Ayrıca öldürülen 2 pompacının yakınları da davayı izlediler.
GERÇEK KATİLLER DIŞARDA GEZİYOR
Duruşmada sanık Salim Olaş (40), ifade vermek istemediğini söyledi. İfadesini hakim karşısına bire bir çıkarak vermek istediğini söyleyen sanık Olaş, “Hakkımda oluşturulan iddianameyi okudum. Daha önce işleyip karıştığım 3 cinayetten dolayı bu cezaevinde yatıyorum. Ben nasıl olsa buraya düştüm ama dışarıda faili meçhul cinayetlerin sonuçsuz kalmasın diye Antalya ve Fethiye’deki polis ve jandarmalara bildiklerimi anlattım. Dışarıdayken can güvenliğim olmadığı için istihbarata açıklama yapmadım. Bu cezaevinde can güvenliğim olduğu için istihbarata bildiğim 11 tane faili meçhul cinayetleri anlatmak istediğimi söyledim. Karışmadığım olaylardan dolayı 6 faili meçhul için tarafıma iddianame geldi. Bütün olup bitenleri sizin huzurunuzda anlatmak istiyorum. Bana kim ne anlattıysa bire bir sizin karşınıza çıkarak anlatmak istiyorum.” dedi.
Psikolojisinin iddianameyi okuduktan sonra suçların kendisine yüklenilmesinden bozulduğunu ifade eden Olaş: “Bu iddianameyi hazırlayan savcının vicdanı olduğuna inanmıyorum. Bir kişiye 11 tane cinayet yüklenir mi? Bunu hangi insan kaldırır? Ben şuan ifade verirsem sağlıklı bir sonuç çıkmayacak. Çünkü şuan psikolojik olarak rahatsızım. Bu olaydan öncede bana akaryakıt istasyonundaki pompacıların öldürülmesi için para teklif ettiler. Ben parayı az bulduğum için kabul etmedim. Ben faili meçhul cinayetlerde devlete hizmet ediyorum ama gerçek katiller bu kişiler dışarıda geziyor. Benim daha Konya’da, Denizli’de aydınlatacağım olaylar vardı. Açıklayacağım farklı cinayetler için susma kararı aldım. Çünkü açıklarsam bunlarda benim üstüme kalacak” dedi.
Kendini savunma hakkını Fethiye’ye gelerek vermek istediğini sık sık tekrar eden Salim Olaş: “Savcının ifademde bulduğu çelişkilere de açıklık getireceğim ve o savcının işini daha düzgün yapması için gerçek suçluları bulmasını sağlayacağım” dedi.
Mahkemede öldürülen pompacı Asım Dağlı’nın eşi Deniz Dağlı, Salim Olaş’tan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini söyledi.
Mahkemede Burdur Ceza evinde tutuklu bulunan Osman D. daha önce Salim Olaş ile Antalya’da aynı cezaevinde kaldıklarını belirterek: “Salim ve İsmail ile benim hiçbir sorunum olmadı. Hiçbir cana kıymadım öyle bir niyetimde asla olmadı. Ben cinayetlerin işlendiği tarihte cezaevinde olmasaydım derdimi kime anlatacaktım. Salim’in bana bu iftirayı atmasını anlamadım. Onunla Antalya’da çok kısa süreliğine aynı cezaevinde yattık. Salim şaşırmış durumda. Ne yaptığını bilmiyor. Ben Salim’den sadece şunu öğrenmek istiyorum: Benim ismimi kim verdi?” ifadelerini kullandı.
Mahkemede Denizli cezaevinde tutuklu bulunan ve daha önce Salim Olaş ile 2 kamyoncu ve 1 çobanı öldürmeleri nedeniyle Fethiye Ağır ceza Mahkemesinin 3 müebbet hapse çarptırdığı İsmail Yüce ise: “Salim’den şikayetçiyim. Tek ricam bu adamın sözüne inanıp başkaları cezaevine düşmesin. Onlarında ailesi yanmasın” dedi.
Olayın işlendiği istasyonun yakınındaki ekmek fırınında çalışan ve tanık olarak dinlenen Gülperi E. olay günü duyduğunu iddia ettiği silah seslerini mahkemeye anlattı. Gülperi E. olay günü 3 el silah sesi duyduğunu söyleyerek: “Bildiğim bir şey yok. Petrol istasyonunun yakınındaki fırında çalışıyordum. Fırından ekmekleri çıkardıktan sonra dışarıya odun almaya çıktığım sırada 1 el silah sesi duydum. Ardından 2 el daha silah sesi duydum. Onu da hemen eşimin yanına gidip söyledim. Hemen sağa sola haber verdik. Olay yerine polisler gelmeden gitmedik. Başka bildiğim bir şey yok” dedi.
Tanık Bayram K. ise: “Asım Dağlı ve Mustafa Kökçü bizim yanımızda çalışıyordu. Olay sabahı müşterimiz olan Şakir Kof arayarak çalışanların uyuyor dedi. Daha sonra ben onları aramak istediğim sırada Şakir Kof tekrar beni aradı ve Asım ve Mustafa’nın vurulmuş olduğunu söyledi. Ben hemen olay yerine gittim. Gittiğimde olay yerinde polisler vardı” dedi.
Duruşma sanık Salim Olaş ve diğer tanıklarla, mağdurların dinlenmesi için 3 Aralık 2015 tarihine ertelendi.