Güncelleme Tarihi:
DALAMAN HAVA MEYDAN KOMUTANI TANIK OLARAK DİNLENDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Marmaris'te kaldığı otele Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 sanığın Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına, öğleden sonra devam edildi. Duruşmada 15 Temmuz tarihinde Dalaman Garnizon Komutanı olan Tuğgeneral Murat Selçuk Çol, tanık olarak dinlendi.
Halen Afganistan Kabil'de havalimanında görevli Türk Birliği'nde görevli Tuğgeneral Çol, Korgeneral Yılmaz Özkaya ile darbe gecesi birlikte olduklarını, bir garipliklerin yaşandığını fark ettikten sonra ise üsse gittiklerini anlattı. Tutuklu sanık albay Cenk Bahadır Avcı'nın kendilerine mesaj geldiğini ve yönetime el konulduğu bilgisini verdiğini söyleyen Tuğgeneral Murat Selçuk Çol, "Cenk Bahadır Avcı, elinde bir listeyle ve yazıyla odamıza geldi. Korgeneral Yılmaz Özkaya, isimleri gördükten sonra böyle bir imzayla bunun olamayacağını, olsa olsa fake (sahte) olabileceğini söyledi. Yukarıdan emir almadan herhangi bir şey yapılmamasını söyledi. Biz de o andan sonra ne yapacağımızı konuştuk. Havada hiçbir uçak helikopter gibi araçlarının olmaması gerektiğini biliyoruz. Uçuş yasağının kaldırıldığına dair emir almadık. Havada hiçbir unsurun kalmaması lazımdı. Acil müdahale uçaklarından birisi Dalaman'dadır. Biz o uçaklardan birisinin önünü kapattık. O gece valimizle, savcımızla bağlantı halindeydik" dedi.
Milli Savunma Bakanı'nın 14 Temmuz günü Dalaman'a uçakla iniş yaptığını anlatan Tuğgeneral Murat Selçuk Çol, "Bize Bakanımızın arz için geldiği söylendi sonra da otele gitmek üzere helikopterle havalandı. Ayrıca bize 15 Temmuz gecesi, 'Ata' uçağının değişik kodla iniş yaptığı bilgisi verildi. Ata uçağı saat 01.43'de havalandı. Uçağın en son Ata olarak kaydedildiği bilgisinin kuleden kendilerine verilmesi üzerine bunu Cumhurbaşkanının kullandığını tahmin ettik. Sayın Cumhurbaşkanının o gece uçağa binip binmediğini bilmiyorum, bana özel biri bilgi verilmedi. Ancak uçak havalanmadan 15 dakika önce üsse bir helikopter iniş yaptı. Biz bu bilgilerden, cumhurbaşkanlığı korumalarının önlem almalarından Cumhurbaşkanımızın, bölgede bulunduğunu tahmin ettik" dedi.
Dalaman askeri havalimanına suikastçıların kullandığı helikopterin iniş yapmasına ilişkin de bilgiler veren Tuğgeneral Murat Selçuk Çol, ifadesini şöyle sürdürdü:
"Cenk Bahadır Avcı, bize helikopterin geldiğini, elektrik ve ışıklarının kapalı olduğunu söyledi. Kuleden yaklaşmamasını kendisini tanıtmasını istedik. Helikopter deniz üs komutanlığı tarafına indi. Yardım talebinde bulundu, ancak bu isteği karşılanmadı. Helikoptere yakıt verilmeden kalktı. Aynı helikopter ikinci kez deniz hava üs komutanlığı tarafına indi. Helikopter ikinci kez 04.35'de indi. Yakıt talebinde bulundu. Bütün sistemleri kapalıydı. Yardım etmeyeceğimizi söyledik. Bunlar da kayıtlarda var. Yakıt verilmemesi gerektiğini söyledim. Daha sonra Cenk Bahadır Avcı, Tuğgeneral Tezcan Kızılelma'dan emir aldığını bunun için yakıt vereceğini söyledi. Ben de vermemesi gerektiğini söyledim. Ben verme dedim, ama kendisi emir aldığını söyledi. Cenk Bahadır Avcı, yanımızda bizimle görüşme yaptıktan sonra ilk helikopterin inişine kadar herhangi bir olumsuz davranışını görmedim. Hatta ilk helikoptere yakıt vermediğini biliyorum. Biz gelen helikopterin darbecilere ait olduğunu saat 05.05'de, Datça radar üssünden gelen telefonla öğrendik. Bize helikopterin Marmaris'teki saldırıya katılan helikopter olduğu bilgisi verildi. Ancak o sırada helikopter Dalaman'dan ayrılmıştı."
Tuğgeneral Murat Selçuk Çol'un ifadesinin tamamlanmasından sonra duruşmaya 10 dakika ara verildi.
O TİŞÖRTE SORUŞTURMA AÇILDI
Duruşmanın sabahki bölümünde sanık askerlerden Astsubay Gökhan Güçlü'nün üzerinde kahraman anlamına gelen 'hero', altında da "kahramanlar ölümsüzdür' anlamına gelen İngilizce yazı bulunan tişört giymesinden dolayı, Ceza ve Tekif Evleri Genel Müdürlüğü, cezaevi yönetimi hakkında inceleme başlattı.
Sanık Astsubay Gökhan Güçlü, ifadesinde, tişörtü kendisine cezaevi yönetiminin verildiğini ileri sürmüştü.
SAT KOMUTANININ İFADESİNE DEVAM EDİLDİ
Duruşmanın sabahki bölümünde sanık askerlerden Astsubay Gökhan Güçlü'nün üzerinde giydiği tişörtün yarattığı tartışmadan dolayı ifadesi yarım kalan SAT Komutanı Albay Mustafa Turan Ecevit'in, tanıklığına da devam edildi.
Sanıkların ifadelerinde, sık sık, kendileri Marmaris'e ulaşmadan görgü tanıklarının siyah giysili kişiler gördüğünü, TSK içinde sadece SAT görevlilerinin böyle giyindiğini, çatışmayı da bunların yaptığını ileri sürmesi üzerine Albay Mustafa Turan Ecevit, "Ben 2015 yılında göreve başladığımdan beri SAT görevlileri, siyah kıyafetler giymemektedirler. Bu kıyafet yöneltmeliğinde de vardır" yanıtını verdi.
Söz alan tutuklu sanık Özay Çöder'in, "15 Temmuz'da beni görmüş müdür" sorusuna Albay Ecevit, "Ben kendisini görmedim" dedi. Özay Çöder'in 15 Temmuz günü SAT Komutanlığı'nda neler yaşandığına ilişkin sorularını Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, kendi dosyalarıyla ilgisi olmadığı için tanığa yöneltmedi.
Albay Mustafa Turan Ecevit, "Bu personeller cephaneliğin kapısını kırıp birliğini yağmalayan hırsızlar gibi hareket etmiştir. Silahları almışlardır. Arkadaşlarının dolaplarını bile yağlamışlardır. SAT'ta kapsamlı bir görev için ne böyle bir hazırlık, ne de bir uygulama vardır. SAT'ın ve TSK'nın tarihinde böyle bir şey yoktur" dedi.
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, tutuklu sanık Özay Çöder'in soruşturma dosyasıyla ilgisi olmayan sorular sorduğu gerekçesiyle, bu hakkına son verdi.
Tutuklu sanık SAT görevlisi Ali Sarıbey'in "SAT'ta FETÖ'cülerin kayırıldığı iddiası var, ben kayırıldım mı" sorusu üzerine Albay Mustafa Turan Ecevit, "Böyle bir uygulama yok. SAT Komutanlığı'nda hak eden hak ettiğini alır. Kimsenin şu yada bu sebeple kayırılması söz konusu değil" yanıtını verdi.
Taylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN - Yasin TİNBEK / MUĞLA (DHA)