IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2015 14:13
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, “Doğasına sahip çıkan Geriş halkının yanındayız” dedi.
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, yaptığı açıklamada; “Bugün; toprağına, doğasına, tarihine, yaşam alanına sahip çıkan Bodrumlu hemşerilerimizin bu konuda yürüttükleri mücadeleye destek için buradayız. Öncelikle belirtmek isterim ki; Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin gelişmesi, kalkınması için gerekli olan enerjinin üretimine karşı değildir. Enerji elbette üretilecektir. Enerjide dışarıya, hatta az sayıda ülkeye yüksek oranlarda ne kadar bağımlı olduğumuzu şu kısa süre önce Rusya ile yaşadığımız dış politika krizinde tüm toplumumuz takip etti, gördü. Zengin enerji potansiyelimizi kullanarak kendi enerjimizi kendi kaynaklarımızdan üretmek CHP enerji politikasının temelini oluşturmaktadır. Ancak CHP doğanın, tarihin, sit alanlarının, akarsularımızın, yaşam alanlarımızın katledilerek enerji üretilmesini doğru bulmuyor. Enerji yatırımlarının yapılacağı yerlerde alınacak kararda yöre insanlarımızın katılımının ve onay vermiş olmasının şart olduğunu düşünüyoruz.
Kısa vadede rant yaratma amaçlı, halk yararına olmayan, yöre halkı tarafından onaylanmayan enerji projelerini doğru bulmuyoruz. Şimdi burada, Geriş Köyünde halkın istemediği bir proje inatla hayata geçirilmeye çalışılıyor. Halkımız yaşam alanlarını korumaya çalışıyor. Kimden korumaya çalışıyor. Devletten. Normal de bu koruma görevi devletin olması gerekirken, bizim ülkemizde halk tarihini, doğasını, çevresini devletten koruyor. Bir de burada yatırımcı var. İstenmeyen bu yatırımı her şeye rağmen bir an önce yapmak istiyor. Doğası gereği kısa vadede kar elde etmeye odaklanmış bu yatırımcı ile devlet el ele vermiş, bu güzelim turizm cennetine bu kötülüğü yapma peşinde.
Ülkemizde rüzgâr potansiyeli yüksek, yatırıma uygun dünya kadar yer var. Oralarda bu yatırımı yapmak yerine bu ülkenin gözbebeği turizm merkezinde istenmeyen bu yatırımdaki ısrarı doğrusu çok manidar buluyoruz. Burada, bu süreçte bir de garabet yaşandı. Anayasamızda yer alan hukuk devleti ilkesi yok sayıldı. Zaten AKP her uygulamasında ülkemizi hukuk devleti ilkesinden biraz daha uzaklaştırıyor. Olağanüstü koşullarda, yani savaş koşullarında başvurulması gereken ‘acele kamulaştırma kararı’ alınarak istenmeyen projeye yol verilmek istendi. Neyse ki hukuku arkadan dolaşmayı amaçlayan bu kararın yürütmesi Danıştay tarafından durduruldu. Ama bu karar işi durdurmaya yetmedi. Bir takım yerlerin korumasına güvenen yatırımcı bir an önce hukuksuz bir şekilde inşaata başlamak istiyor. Bodrumlular buna karşı çıkıyor. Belediye, TMMOB, Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası bu yatırımın yanlış olduğunu düşünüyor ve bunu da açıklıyor. Firma, vatandaşın güvenliğini hiçe sayarak faaliyete başlıyor. Bu durum Belediye tarafından tespit edilip tutanak altına alınıyor ve işlem yapılıyor. Acele kamulaştırma kararı ile ilgili yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olmasına rağmen kendi mülkünde zeytin toplamaya giden vatandaşlarımızı bile firma engelliyor. Hemşerilerimizin verdiği bu hukuk mücadelesini hukukçu arkadaşlarımız açıklıyorlar. Verilen bu mücadele amacına ulaşmış ve istenmeyen bu yatırımın önüne geçilmiştir. Şimdi idareye düşen bu kararların gereğini acilen yerine getirmektedir. 1. Derece arkeolojik SİT alanları, 1. Derece doğal SİT alanları ve Kentsel SİT alanlarının tarumar edilmesi önlenmelidir. Her gün halkı tehdit eden, hukuku hiçe sayan bu firmanın da gerekli işlemlerin yapılarak alandan uzaklaştırılması, alanın gerçek sahiplerine iadesinin yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
Çevreyle ve toplumla uyumsuz, yerel paydaşların karşı çıktığı projeleri biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak doğru bulmuyoruz. Verimli tarım arazilerinde, ormanlarda, zeytinliklerde,
balık üreme havzalarında ve SİT alanlarında enerji santrali kurulmasını da doğru bulmuyoruz. Biz yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerjimizi üretmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda rüzgar enerjisi de bizim değerlendirmemiz gereken önemli bir kaynaktır. Elbette değerlendirilecektir. Ama bu her şeye rağmen istediğimiz yerde rüzgar enerjisi santrali kurabileceğimiz anlamına gelmiyor” dedi.