Güncelleme Tarihi:
Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA)- TURİZMCİ Ahmet Bayer'in, kamuoyunda 'Manken Aslı Baş cinayeti' olarak bilinen olayın davasında tutuklu yargılanan 2 oğlunun salıverilmesinde, FETÖ'nün desteğini sağladığı öne sürülen ve hakkında fezleke hazırlanan İhsan Kalkavan ile iddiaları yanıtlarken, kendisi hakkındaki sözlerine Baş Ailesi'nin avukatı Faruk Zorba'dan yanıt geldi. Bayer'in kendisi hakkındaki sözlerinin asılsız ve iftira olduğunu belirten Zorba, "Duruşmada söylediğimi iddia ettikleri ve yasal çerçeveden çıkmayan savunmalarımı öne sürerek hakkımda mahkemeyi etkilediğimi gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuşlardı. Bayer'in iddiasının aksine Adalet Bakanlığı kovuşturma açılmasına izin vermedi. Haliyle hakkımda iddianame de düzenlenmedi. Ama Bayer ve yalancı tanıkları hakkında yaptığımız şikayetler nedeniyle soruşturmalar açıldı" dedi.
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 2010 yılında Bodrum'da meydana gelen ve kamuoyuna 'Manken Aslı Baş cinayeti' olarak yansıyan, davası Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren olayla ilgili, işadamı İhsan Kalkavan hakkında fezleke hazırlandı. 2012'de İstanbul'dan gelen Kalkavan'ın, FETÖ/PDY'nin Bodrum imamı Z.Y. ile irtibat kurup, Bayer'in o dönem tutuklu olan oğulları Hakan Sadi Bayer ve Volkan Bayer'in tahliyesine yardımcı olduğu öne sürüldü.
2014 yılında yurtdışına çıktığı ve dönüş yapmadığı bilinen ve hakkında yakalama emri çıkartılan Kalkavan cephesinde gelişme olmazken, iddialar karşısında Ahmet Bayer, DHA'ya yaptığı açıklamada İhsan Kalkavan'ı 30 yıldan bu yana tanıdığını anlatıp, "Club Flipper ilk açıldığında, Beşiktaşlı birçok futbolcu ile beraber tatil köyümüze gelirlerdi. Bir de devre mülk almıştı. Her yaz görüşürdük ama bugün medyada çıkan iddiaların tamamı uydurma ve yalan. Çünkü çocuklarım tutuklandığında ben birkaç tane arkadaşımı arayıp, kendilerinden ne yapmam gerektiğini, çocuklarımın haksız yere tutuklandığını ve bildikleri bir ceza avukatı olup olmadığını sordum. Aynı soruyu İhsan Kalkavan'a da yönelttim. O da bana Bodrum'dan bir tanıdığı avukat olduğunu söylemişti. Yani ben ondan sadece avukat desteği istedim. Kendisiyle en son görüşmem, 2013 yılında oldu. Ondan sonrada hiç görüşmedim" dedi.
FETÖ'nün desteği iddialarını komik bulduğunu söyleyen Bayer, çocuklarının haksız yere tutuklanmasına neden olup, daha sonra mahkemeye hayal ürünü bir iddianame hazırladığını ileri sürdüğü savcı Bülent Baki'nin, 1.5 yıldan bu yana FETÖ'ye dahil olmak suçundan yargılandığına dikkati çekip, "Kendisi tutukludur. Dolayısıyla FETÖ taraftarı bir savcı varken, ben oradan yardım istemiş olsam o zaman ne çocuklarım tutuklanır ne de iddianame yazılır, takipsizlik verilirdi. O yüzden bu iddia son derece uydurma ve saçma iddiadır. Ayrıca mahkemeyi etkileme konusuna gelince, karşı tarafın avukatı Faruk Zorba hakkında Savcılık tarafından Adalet Bakanlığı'ndan izin istenmiş. Adalet Bakanlığı bu izni vermiş. Mahkemeyi etkilemekte kendisi hakkında iddianame düzenlemiştir. Aslında bunlar bu kadar açık ve netken, böyle bir suçlama bana çok komik ve rahatsız edici geliyor. Adalet sonunda yerini bulacaktır, her şey de açıklığa kavuşacaktır. Ayrıca İhsan Kalkavan ile ilgili telefon konuşmalarımız hem mahkeme dosyalarında var hem de defalarca gazetede yayımlandı" diye konuştu.
İDDİALARA YANIT VERDİ
İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat Faruk Zorba, bugün yazılı bir açıklama yaparak Bayer'in hakkındaki iddialarına cevap verdi. Bayer'in iddialarının asılsız ve iftirayla dolu olduğunu söyledi. Gündemdeki Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturmanın, şikayetleri üzerine başlatıldığını vurgulayan Zorba, "Aslı Baş'ın öldürülmesi ilgili soruşturmada Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla yapılan telefon dinlemelerinde, suç içeren çok sayıda görüşmenin çözümü yapılmamış ve dosyaya konulmamıştır. Ayrıca, bu kayıtlar bir tutanakla silinerek, deliller yok edilmeye çalışılmıştır. Ancak daha sonra bu 'tape kayıtları' ortaya çıkmış ve soruşturma başlatılmıştır. Bu tapelerde yok edilen ama suç içeren çok sayıda görüşme bulunmaktadır. Söz konusu soruşturmada sonradan ortaya çıkan bu tapelerle ilgilidir. Özetlemek gerekirse, iki oğlu tutuklandıktan sonra yetkili ve nüfuzlu çok sayıda kişiyi arayan Ahmet Bayer, İhsan Kalkavan'ı da aramış yardım istemiştir. Bu yardım talebinin konusu kesinlikle iyi bir avukat arayışı değildir. Tapelere yansıdığı kadarıyla İhsan Kalkavan bacağı kırık olduğu halde acilen Bodrum'a gelmiş ve Ahmet Bayer ile görüşmüştür. Başka bir görüşmede Kalkavan, bölge temsilcimiz dediği Z.Y. isimli FETÖ imamının kendisini arayacağını ve gerekli kontakları onun kuracağını telefonda söylemiştir. Z.Y., isimli kişinin Muğla-Bodrum imamı olduğu sonradan ortaya çıkmış ve şu an firaridir. FETÖ imamı Z.Y. ile Ahmet Bayer'in yaptığı telefon görüşmeleri de teknik takibe takılmıştır. Bir görüşmede Ahmet Bayer FETÖ imamı Z,Y.'yi aramış, bir gelişme var, avukatımız Mukaddes Hanım sizinle görüşecek" demiştir. Ertesi gün Club Flipper'da görüşmeye karar vermişlerdir" dedi.
ASLI BAŞ DAVASININ BİLİRKİŞİLERİ FETÖ'DEN TUTUKLANMIŞ
Zorba şöyle devam etti:
"Bayer ve avukatı FETÖ imamıyla ne görüşmüştür! Öyle ki bu görüşmenin ardından gelen ek Adli Tıp Raporu'nda Aslı Baş'ın ölümüne neden olan yaralanmanın 'künt' yüzeyli sert bir cisimle vurularak oluşabileceği gibi, başın künt bir zemine yüksekten düşmesi ya da çarptırılması ile de oluşabileceği bildirilmiştir. Yaralanma düşmeyle de olabilir şeklinde rapor düzenleyen Adli Tıp çalışanı O dönemde İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi Başkanı olan Uzm. Dr. M.D. de FETÖ'den tutuklanmıştır. Telefon görüşmelerinde Ahmet Bayer, İhsan Kalkavan'dan avukat talep etmemiştir. Aksine, Kalkavan kendisine, yerel bir avukata ihtiyacı olduğunu, yereldeki hakim savcılarla bu avukatın arasının iyi olacağını söyleyerek FETÖ imamı olduğu ortaya çıkan ve bu nedenle tutuklanan bir avukatı yönlendirmiştir. Tutuklanana kadar bu avukat diğer 4 avukatla beraber Bayer'in avukatlığını yapmıştır. Kalkavan ile Bayer'in Fethullahçılar'ın yargıdaki yapılanmasını kullanmaya dönük çok sayıda görüşmesi vardır. Konuşma içerikleri bu konuşmaların basit bir yardımlaşma olmadığını gösterecek kadar açık ve nettir. Sadece Kalkavan ile değil yargıda nüfuzlu olan pek çok kişiyle yargıya baskı yapılması ve soruşturmanın karartılması, hakim savcıların etki altına alınması amacıyla görüşmeler yapıldığı tapelerle ortaya çıkmıştır. Ahmet Bayer, hakkımızda ve maktül Aslı Baş'ın babası hakkında zaman zaman suç uydurmak suretiyle şikayetlerde bulunmuştur."
"AHMET BAYER VE YALANCI TANIKLARI HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI"
Bu şikayetlerin tamamı hakkında takipsizlik kararı verildiğine de dikkati çeken Zorba, "Adımı zikrederek yaptıkları bir şikayet hakkında iddianame hazırlandığı gibi tamamen gerçek dışı ve kolayca yalanlanabilecek bir iddia ortaya atmıştır. Güya mahkemeyi etkilemek suçundan dolayı hakkımda dava açılmış. Öncelikle belirtmeliyim ki benim yasal görevim zaten mahkemeyi etkilemektir. Ancak ben bu etkiyi dava boyunca görevim gereği gerçeği ortaya çıkartmak için yok edilen delilleri ortaya çıkararak sadece mahkemelerde, duruşma salonlarında yaptım. Bayer ve suç arkadaşları gibi adliyenin dışında nüfuzlu kişileri arayarak, bilirkişilere para teklif ederek, bugün terör örgütü kabul edilen örgütleri devreye sokarak hakim savcıları etkilemeye çalışmadım. Duruşmada söylediğimi iddia ettikleri ve yasal çerçeveden çıkmayan savunmalarımı öne sürerek hakkımda mahkemeyi etkilediğimi gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuşlardı. Bayer'in iddiasının aksine Adalet Bakanlığı kovuşturma açılmasına izin vermedi. Haliyle hakkımda iddianame de düzenlenmedi. Ama Bayer ve yalancı tanıkları hakkında yaptığımız şikayetler nedeniyle soruşturmalar açıldı. Bütün tanıkları hakkında. 'yalan tanıklık' nedeniyle ceza davası açıldı" dedi.
NE OLMUŞTU?
2003 yılı 'Miss Model Of The World' (Mankenler Kraliçesi) yarışması birincisi 32 yaşındaki Aslı Baş, 21 Temmuz 2010 tarihinde saat 02.30 sıralarında, vurgun yediği için tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayan turizmci Ahmet Bayer'in Yalıkavak Beldesi'ndeki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının, 6.5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek öldü. Soruşturma ardından Muğla Cumhuriyet Savcılığı, turizmci 62 yaşındaki Ahmet Bayer ve oğulları 32 yaşındaki Hakan ile 30 yaşındaki Volkan Bayer hakkında 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, yanlarında çalışan 41 yaşındaki Murat Umirov'a ise 'delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak' suçundan 7.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava henüz sonuçlanmadı.
FOTOĞRAFLI