IHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2016 14:34
AKDENİZ-PA KOMİSYON BAŞKANLİĞİNA HASAN ÖZYER SEÇİLDİ
Akdeniz Parlamenter Asamblesi (Akdeniz-PA) Komisyon üyeleri ilk toplantısını yaparken; Komisyon Başkanlığı’na oy birliği ile AK Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer seçildi.
Muğla Milletvekili Hasan Özyer Başkanlığında yapılan Akdeniz Parlamenter Asamblesi toplantısına komisyon üyeleri Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan, Antalya Milletvekili Atay Uslu, Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan katıldı.
2005 yılında Akdeniz Bölgesi’ndeki devletlerin 15 yıllık bir iş birliği çalışması sonucunda kurulan Akdeniz-PA komisyonunda, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin milletvekilleri görev alıyor. Türkiye’den 5 Milletvekilinin görev yaptığı komisyonun Başkanlığını Muğla Milletvekili Hasan Özyer yapıyor. Komisyon üyelerinin amacı, bölgenin yüzleştiği sorunlara karşı üye ülkeler arasında ortak çözümlerin bulunması bu şekilde, siyasi, ekonomik ve sosyal işbirliğini oluşturmak için uluslar arası çalışmalar yapması.
2016 yılının Akdeniz Parlamenter Asamblesinin ilk toplantısında konuşan Komisyon Başkanı Ak Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer "Bölgemizin ateş çemberinden geçtiği bir dönemde böylesine önemli bir komisyonda sizlerle birlikte görev yapmaktan duyduğum memnuniyeti belirterek, hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Şahsıma gösterdiğiniz teveccüh ve destekle komisyonumuzun başkanı olarak seçilmem dolayısı ile sizlere hassaten teşekkürlerimi sunuyorum. Gayet demokratik ve katılımcı bir anlayış ile hep birlikte çalışacağımızı bilmenizi istiyorum. AKDENİZ-PA’nın kuruluş amacındaki felsefeye uygun olarak 4 yıllık görev dönemimizde; hep birlikte, bölgemizin yüzleştiği sorunlara karşı üye ülkeler arasında ortak çözümlerin bulunması ve bu şekilde, siyasi, ekonomik ve sosyal işbirliği oluşturmayı ana hedef olarak belirleyeceğiz. Ayrıca, Akdeniz ülkeleri ve halkının barış ve refahı için zemin hazırlayacağız" dedi.
KOMİSYON 3 ANA KOMİTEDEN OLUŞUYOR
"Siyasi ve Güvenlikle İlgili İşbirliği Komitesi, Ekonomik, Sosyal ve Çevre İşbirliği Komitesi ve Medeniyetler Arası Diyalog ve İnsan Hakları Komitesi, Karşılıklı Saygı ve Tolerans başlıkları adı altında komitemiz toplam üç komisyondan oluşmaktadır” diyen Komisyon Başkanı Hasan Özyer " Bölgesel İstikrar, Akdeniz Bölgesi ortakları arasında ilişkiler barışa yönelik sorunlar, güvenlik ve istikrar, güven artırıcı önlemler, silahların kontrolü ve silahsızlanma, uluslararası insani hukuka saygı, terörizme karşı mücadeleyi kapsamaktadır. Küreselleşme, ekonomi, ticaret, finans, borç meseleleri, sanayi, tarım, balıkçılık, istihdam ve göç, nüfus, yoksulluk ve ihraç etme, insan yerleşimleri, su ve enerji kaynakları, çölleşme ve çevrenin korunması, turizm, ulaşım, bilim, teknoloji ve teknolojik yenilikleri hedeflemektedir. Demokrasi, insan hakları, cinsiyet konuları, çocuklar, azınlık hakları, eğitim, kültür ve miras, spor, medya ve bilgi ve dinler arası diyalog alanlarında çalışma yapmaktadır" diye konuştu.
KOMİSYONUMUZDA YENİ BİR HEYECAN, YENİ BİR ŞEVK İLE ÇALIŞMALARIMIZA BAŞLAMAMIZ GEREKİYOR
Komisyon olarak yeni bir heyecan ve şevk ile çalışması gerektiğinin altını çizen Akdeniz Parlamenter Asamblesi (Akdeniz-PA) Komisyon Başkanı Muğla Milletvekili Hasan Özyer "Ülkemizin uyguladığı dış politika çerçevesinde; öncelikle halkımızın ve ülkemizin çıkarlarını gözeterek bölgesel barış ve işbirliği için gayret sarf etmeliyiz. Ülkemizin değil gerilemeye, durmaya dahi tahammülü olmadığı bir zaman diliminden geçmekteyiz. Etrafı adeta ateş çemberi içinde olan Türkiye’nin bundan zarar görmemesi için güçlü olması şart. Bunun için de birlik ve beraberlik içerisinde çalışarak, ülkemizin yönünü yeniden geleceğe çevirmek mecburiyetindeyiz. Görev dönemimizi bu bilinçle değerlendirmek zorundayız" dedi. "Günümüzde uluslararası ilişkiler, maalesef bir çifte standartlar çetelesi haline dönmüş bulunuyor" diyen Özyer "TBMM, millet iradesinin vücut bulduğu, devletin geleceğe yönelik karar ve tasarılarının şekillendirildiği yasama organı olarak tabiatıyla, dış politikayla da doğrudan ve en yüksek düzeyde ilgilidir. Meclisimiz, hem dış gelişmeleri hem de bölgesel çatışmaları yakından izleyerek, sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin yakın çevresinde çok büyük insani trajedilerin olduğu bu zor dönemde, Meclisimizin ve biz komisyon üyelerinin sorumluluğu çok daha ağır hale gelmiştir. Bölgemizde yaşananları daha büyük bir dikkat, ciddiyet ve çaba ile takip etmek zorundayız. Başta Suriye olmak üzere yakın coğrafyamızda yaşanan insanlık dışı gelişmeler ve tarihin gördüğü en önemli insani trajedilerden biri yaşanırken, maalesef Birleşmiş Milletler ve batı dünyası bir
film seyreder gibi olaylara kayıtsız kalmaktadır" ifadelerini kullandı.
DÜNYA’DA EN FAZLA MÜLTECİ KABUL EDEN ÜLKE TÜRKİYE
Komisyon üyelerine Suriye politikası ile ilgili görüşlerini de açıklayan Komisyon Başkanı Ak Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer "Suriye’de iç barışın sağlanması konusunda ciddi bir çaba sarf etmediği gibi adeta ölü bedenleri sayarak istatistik tutmaktadır. Ülkemiz, tarihi, kültürel ve coğrafi şartların omuzlarına yüklediği sorumluluğun bilinci ile her zaman olduğu gibi mazlumun yanında yer almıştır. Nasıl geçmişte Saddam zulmünden kaçan Irak halkı ve Bulgaristan’dan ülkemize gelmek zorunda kalan soydaşlarımıza kapılarımıza açmışsak şimdi yine açık kapı politikası ile Suriyeli komşularımızı misafir etmekteyiz. Bunu tamamen insani gerekçelerle yapmakta, bazı ülkelerin yaptığının aksine her hangi bir çıkar ilişkisi gütmeden yerine getirmekteyiz. Son günlerde Halep’teki bombalardan kaçıp ülkemize sığınmak zorunda kalan masum insanlara kapımızı yine açtık. BM başta olmak üzere batılı ülkeler, savaştan kaçanların ülkemize girişine izin verilmesi gerektiğini belirtirken kendileri yine sessizliklerini korumaktadır.Ülkemiz sadece elini değil tüm vücudunu taşın altına koymuşken uluslararası toplum sadece akıl vermeye devam etmektedir.Türkiye, son yıllarda insani diplomaside tüm dünyada dikkat çeken bir hamle yapmıştır. Birleşmiş Milletler sıralamalarına göre, fert başına düşen dış yardımda birinci sırayı almış bulunmaktayız. Bu durum, sahip olduğumuz manevi ve milli değerlerin dış politikamızdaki yansımasına işaret etmektedir.Türkiye, sadece en fazla yardım yapan ülkelerden biri değil, aynı zamanda, dünyada en fazla mülteciyi kabul eden ülke konumundadır. Jeopolitik konumumuz gereği, çevremizdeki sorunlar bizi doğrudan etkiliyor. Böylesi bir coğrafyada yaşamanın nimet ve külfeti, avantaj ve dezavantajları eşit ölçüde büyük. Bu zorlu yürüyüşte bize büyük görevler düşmektedir.Devlet, milleti için vardır. Öncelik insana aittir. Elbette bizim, millet olarak tarihte ifa ettiğimiz vazifeye uygun, kendimize özgü bir dış siyaset vizyonumuzun, kendimize özgü değerlerimizin bulunması tabiidir. Bugünkü küresel ölçekte etkili ve egemen güçlerin dünyaya dayattıkları dış politika tasavvuru, paradigması, zihniyeti ya da anlayışına hiçbir itirazda bulunmadan teslim olmamız, bize kabul ettirilmeye çalışılan uluslararası siyaset düşüncesi ya da felsefesini sömürge ülkesi tavrı içinde aynen taklit edip benimsememiz beklenemez. Her millet, kendi hakkının ve hukukunun takipçisi olmalıdır, olması tabiidir ama hak, çıkardan doğmaz. Çıkarın var diye, binlerce kilometre ötedeki coğrafyalara keyfi biçimde müdahale edemez, o ülkelerde karışıklık ve kargaşa çıkaramazsın. Günümüzde uluslararası ilişkiler, maalesef bir çifte standartlar çetelesi haline dönmüş bulunuyor. Günümüz dünyası kurallarla yönetilmektedir. Birleşmiş Milletler çatısı altında Güvenlik Konseyi gibi karar organları bulunmaktadır.Fakat bunların çalışma düzenlerine dikkatlice bakıldığında, ortada sadece güçlülere hizmet eden bir yapılanma yer almaktadır. Unutmamalıyız ki; Sayın Cumhurbaşkanımızın da isabetle ifade ettiği üzere Dünya 5’ten büyüktür.Tüm devlet işlerinde olduğu gibi dış politikamızın meşru temelini de Türkiye Büyük Millet Meclisi oluşturuyor. Bu anlayışla yüce Meclisimizin menfaatleri için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.