Güncelleme Tarihi:
Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla), (DHA)- MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde yaşayan 43 yaşındaki H.K., şu an 8 yaşında olan kızına 3.5 yaşında iken cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla ikinci kez hakim karşısına çıktı. Tanıkların dinlendiği duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, 8 yaşındaki küçük kızın da dinlenmesine karar verdi.
Çocuk gelişimi uzmanı ve butik işletmecisi olan 2 çocuk annesi 34 yaşındaki N.P., farklı mesleklerde işçi olarak çalışan eski eşi 43 yaşındaki H.K. hakkında, 2013 yılında, 3.5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla polis ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ardından açtığı davayla H.K.'dan boşandı. H.K. hakkında öz kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla Bodrum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 15 yıl hapsi istenen H.K., ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık H.K., avukatı Mehmet Güner, anne N.P., avukatı Tuğba Özden Tosun, mağdur çocuğun avukatı Özge Günay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcisi Avukat Murat Bayoğlu, Muğla Çocuk Hakları Komisyonunu temsilen Av. Müge Kızılırmak, Av. Pembe Saçar, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve çeşitli sivil toplum örgütü üyeleri, Korkmaz ile Polat ailesinin yakınları katıldı.
TEYZE TANIK OLARAK DİNLENDİ
Aydın'da üniversite eğitimini tamamlayan teyze 29 yaşındaki G.P. duruşmada tanıklık yaptı. G.P., "Üniversite eğitimim için Aydın'da kalırken, vize ve tatil zamanlarında Bodrum'a geliyordum. Okul bittikten sonra da yine Bodrum'da onlarla birlikte kalmaya devam ettim. Kaldığım süreçte, H.K. 'nın elinde yiyecek ve içecek dolu bir poşet ile 'Haydi kızım gel' diyerek yeğenimi yanına alarak, yatak odasına götürdüğünü gördüm. Benim gözlemlediğim kadarıyla, yeğenim gitmek istemiyordu ve çoğunlukla çekimser kalıyordu. Bu durum benim dikkatimi çekmeye başladı. Çünkü H.K. bu şekilde her çağırdığında gitmek istemiyor ve sıkıntı yaşıyordu. Bir gün yine bu şekilde bir olay olduğunda yeğenim odadan çıktığında yanağı mor ve gözleri dolu şekildeydi. Ne olduğunu sorduğumda, sesimi duyan H.K. çıktı ve 'Ben öptüm' dedi. Bu olaydan sonra benim şüphelerim gittikçe artmıştı. Yeğenimin saç dökülmesi rahatsızlığı baş gösteriyordu. Kendisini doktora götürmek istediğimizde, H.K. buna çok aşırı tepki gösterdi. Normalde rahatsızlıklarla ilgili bu şekilde talepte bulunduğumuzda yüksek tepki vermiyordu. Saç dökülmesi ile ilgili muayene talebinde bulunduğumuzda aşırı tepki verdi. Bu olaylar süresinde yeğenimin agresif tavırlar sergilediğini, sürekli ağladığını gördük. Defalarca da bizim yanımıza gelerek bize sarılıyordu ve 'Beni bırakmayın' diyordu. Ablam N.P. dışarıya çıkıp dolaşmak için ben çağırdı ve birlikte çıktık. Yeğenimin 'Baba yapma' sesini duyup odaya girdiğinde karşılaştıklarını benimle paylaştı. O günden sonra hiç yalnız bırakmadım, her problemleri ile ilgilenmeye başladım" dedi.
Tanık G.P.'nin beyanlarını kabul etmediğini belirten sanık H.K. ise, "Baştan aşağı yalandır, itibar edilmemesi gerekir. Bahsedilen evde kalabalık olduğumuz, evde bulunanlarının çoğunluğu kadın olduğu için rahat etmek için tabii ki bize ayrılan odada kızımla ilgileniyordum. Ayrıca ikamette yaşayan eski eşimin kardeşleri kısa ve rahat giyindikleri için ben rahat edemiyordum. Bu sebeple bize ayrılan yere geçmiştim" dedi.
AMCA TANIK OLARAK DİNLENDİ
Davada amca B.K. de tanık olarak dinlendi. Yeğeninin, diğer teyzesi S.P.'nin şiddet uyguladığını gördüğünü öne süren amca B.K., "S.P.'nin yeğenimi alarak, yatağa attığına ve duvara çarptığına şahit oldum. Bu olaydan sonra ağlamaya başladı. Muhtemelen depresyonu ve saç dökülmesi bu tip olaylar yüzündendir. Bodrum'da olduğum sürede, ağabeyim H.K.'nin yeğenime karşı cinsel istismar teşkil eden eylemlerde bulunduğunu görmedim, duymadım. Şiddet uyguladığına şahit olmadım. Ağabeyim H.K. geç saatlere kadar çalışan biriydi. Yeğenimin, uyumayarak babasını beklediğine şahit oldum. Gördüğünde de koşarak babasına sarılıyordu" dedi.
Anne N.P.'nin avukatı Tuğba Özden Tosun, "Biz mağdur çocuğu hazır edemedik, sanıktan korkmaktadır. Duruşma ortamı ve bu topluluk önünde çocuğun dinlenilme ihtimali çocuğa zarar vermektedir. Biz gerekirse, üye hakim ile evde veya hakim odasında psikolog eşliğinde ifadesinin alınmasını istiyoruz. Sanığın tutuklu yargılanmasına istiyoruz. Tanıklarımızın dinlenmesini talep ediyoruz" dedi.
Sanık avukatı Mehmet Güner de, sanığın üzerine atılı iftira nedeniyle tutuklanmasına yönelik talebi kabul edilmemesini istedi.
Mahkeme heyeti, çocuğun tedavi gördüğü hastanelerden raporlarının istenmesine, H.K.'nın tutuklanması talebinin reddine, mağdur çocuğun dinlenme şekli konusunda celse arasında değerlendirme yapılmasına karar vererek, duruşmayı 27 Mart'a erteledi.
Duruşmanın ardından baba H.K., "Allah, dava bitmeden hakkımda yalan yanlış beyanda bulunanların yüzlerini dava sonunda da görmeyi nasip etsin" dedi.
Anne N.P.'nin avukatı Tuğba Özden Tosun ise, "Duruşma güzel geçti. Tanıklarımızın dinlenmesine karar verildi. Zaten ortada çok net iki tane raporumuz var. Bundan sonraki dillendirmeler mahkemenin takdiri ile alakalı. Ama süreç çok güzel ilerliyor, biz bu anlamda mağdurun her zaman yanında olduğumuzu dile getirdiğimiz gibi bu işin de sonuna kadar takipçisi olacağımızın da özellikle altını vurgulamak istiyorum. Çünkü bu toplumu ilgilendiren bir mesele, sadece fail ve mağdur söz konusu değil. Toplumsal olarak takip edilmesi gereken bir dava ve biz bu sebeple zaten hep birlikte hareket ediyoruz" diye konuştu.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan ise duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, birilerinden öç almak için yargılamada, mahkeme salonlarında olmadıklarına dikkat çekerek, ortada bir suç olduğunu ve bu suçun bir oda içerisinde yaşandığını vurguladı. Erozan, "İstersen bütün Türkiye Cumhuriyeti sanığın yanında yer alabilir ama biz biliyoruz ki bir odada günlerce aylarca 3 yaşındaki bir çocuğa babası bir suç işledi ve bunun tanığı vardı. Çocuğun ruhsal ve fiziksem durumuyla ilgli iki tane de rapor var. Bunun dışında bugün mahkemede sergilenmek istenen iki aile arasındaki husumet ya da tartışmalar, bu mahkemelerin konusu değil. Burada 3 yaşında çocuğa babası tarafından yapılmış bir taciz olayı var ve onun için buradayız. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyoruz" dedi.
Açıklamaların ardından taraflar polislerin gözetiminde dağıldı.
FOTOĞRAFLI