Güncelleme Tarihi:
MERSİN, (DHA)-MERSİN’de geleneksel gıdaları yaşatmak, korumak ve geleceğe taşımak amacıyla bu yıl ‘Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasımızın Korunması’ temasıyla düzenlenen 6'ncı Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’ başladı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası iş birliğinde düzenlenen sempozyuma Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, Mersin İl Tarım Orman Müdürü Erdem Karadağ, sivil toplum kuruluşu ve oda temsilcileri, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
Sempozyum kapsamında katılımcılarla; geleneksel gıdalara dair bilimsel araştırmalar, sürdürülebilirlik örnekleri ve kültürel mirasın korunması gibi çeşitli konularda bilgi ve deneyim paylaşımı yapılıyor. Geleneksel gıdaların geleceği, inovasyon ve teknoloji ile entegrasyonu, sürdürülebilir gıda üretim yöntemleri, coğrafi işaretli ürünler, geleneksel gıdaların kültürel öneminin yanı sıra, ekonomik değerini artırma ve global pazarlarda rekabet edebilirliğini sağlamak gibi birçok konuda bilimsel sunumların ve panellerin yer alacağı sempozyum, 3 gün boyunca devam edecek.
'ATALIK TOHUMU DESTEKLİYORUZ'
Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, 2019 yılından bu yana geleneksel gıdalarla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları anlattı. Şahutoğlu, “Yaptığımız her çalışmayı, sofradan son tüketiciye gelecek şekilde planlıyoruz. Projelerin sürdürülebilir olmasına dikkat ediyoruz. Atalık tohumu destekliyoruz, ama atalık tohumu desteklerken tohum üretimine de katkı sunuyoruz. Üreticilerimizle buluşuyor, atalık tohumu üretmelerini sağlıyoruz. Ürettikten sonra ise bu üreticilerimizle bir anlaşma yapıyoruz. Hem üreticiyi destekliyoruz, hem de tüketicinin güvenilir gıdaya aynı zamanda geleneksel gıdaya erişimine destek sağlamış oluyoruz” diye konuştu.
Coğrafi işaretli ürünleri çok önemsediklerini ifade eden Şahutoğlu, “Mersin’de 24 adet coğrafi işaretli ürünümüz var. Bizler geçen sene Gülnar’ın Kişniş Üzümü’nün coğrafi işaretini almıştık. Bu sene Mersinden Kadın Kooperatifi ortaklığıyla, Kan Portakalı’nın coğrafi işaretini aldık. Amacımız geleneksel gıdaları desteklemek. Mersin gibi, deniz seviyesinden 3 bin rakıma kadar tarımın yapıldığı, 86 farklı ürünün yetiştiği, birçok ürünün birincilik elde ettiği, 30’a yakın ürünün de Türkiye üretiminde ilk 5’te olduğu bir kentte tarımı desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Şahutoğlu, sürdürülebilir üretime örnek olan ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’nin detaylarını da aktararak; küçük aile işletmelerinin tarımsal üretimine destek olan fide-fidan, sulama borusu ile makine ekipman desteklerini anlattı.
'BÖLGE ÜRÜNLERİNİ DÜNYAYA TANITIYORUZ'
Şenlikler, festivaller, gastronomi fuarları ile de bölgeye özgü ürünleri hem Türkiye’ye, hem de dünyaya tanıttıklarını sözlerine ekleyen Şahutoğlu, “Tarımın her noktasında üreticilerle beraber, omuz omuza yürüyoruz. Geleneksel gıdaların aynı zamanda tarımın, gıdanın öneminin tanıtılmasının en iyi olduğu, yani en etkin kılındığı etkinlikler ve festivaller ile hem yerel ekonomiyi, hem de turizme katkı sağlamayı hedefliyoruz. Tarım kenti olan Mersin’imizde; fide-fidan desteklerimizden sulama borusu desteklerimize, hayvansal üretim yapan yetiştiricilerimiz için küçükbaş hayvan, yem ve aşı desteklerimize, üretilen ürünlere katma değer katılması için makine desteklerimize, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinden pazarlanmasına hatta yöreye özgü ürünlerin yerinde tanıtılması için düzenlediğimiz şenliklerimize kadar; kısaca bir üretim için topraktan sofraya ne gerekiyorsa üretimin zor ama kıymetli olduğu bugünlerde üreticilerimize yerli yerinde destekler veriyoruz, vermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. (DHA)
FOTOĞRAFLI