Güncelleme Tarihi:
İbrahim MAŞE/MERSİN, (DHA) - MERSİN'de FETÖ/PYD'nin darbe girişimine ilişkin, aralarında örgütün elebaşı Fetullah Gülen ile tutuklu eski Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve 3'üncü sınıf emniyet müdürü Hasan Basri Dağdelen'in de bulunduğu, çoğunluğu rütbeli askerlerden oluşan 29 sanığın yargılanmasına ikinci günde devam edildi. Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan'ın makam şoförü olan tutuklu sanık Kadir Nevzat Yontkan, savunmasında, 15 Temmuz gecesi alkollü olmasına karşın çağırılınca karargaha gittiğini belirtip, kendisine MP5 otomotik silah verilerek nöbet tutturulduğunu söyledi.
Darbe gecesi Vali Özdemir Çakacak ile kaymakamların gözaltına alınması emrini veren ve uzun süre teslim olmamak için direnen dönemin Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Demirhan dahil asker, sivil memur ve polis 25'i tutuklu sanıklar hakkında, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, cebir ve şiddet kullanarak, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı isyan, silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla Mersin 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Haklarında 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 78'er yıl ağır hapis cezası istenen sanıklar, dün, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmanın ikinci gününde, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi. 'Sıkıyönetim komutanı' olduğu iddia edilen Demirhan'ın makam şoförü olan tutuklu sanık Kadir Nevzat Yontkan, 15 Temmuz gecesi Demirhan'ın izinli olması nedeniyle kendisinin de idari izinde olduğunu, bu yüzden de o gece çok fazla alkol aldığını söyledi.
MP5 SİLAHINI BANA VERDİLER
Yontkan savunmasında, emir üzerine karargaha sarhoş olmasına rağmen gittiğini ifade ederek, ''Koruma aracındaki MP5 silahı ve bir tane de yanında bulunacak tabancayı bana zimmetlediler. Menfaatim gereği bir süre emirleri yerine getirmeye çalıştım. Komutanlar toplantıya girdi. Bana da Tuğamiralin bulunduğu katta durmam için, araçtan MP5 silahını getirttiler. Silahı Uzman Çavuş Seyhan Acar'dan aldım. Bir süre katta silahla durmamı emrettiler. Terör saldırısı var, askerleri vurdurtma dediler. Yaşananların bir terörist saldırısı olmadığını öğrenince uzaklaştım. Kimseye silah doğrultmadım, girmeyin veya çıkmayın demedim'' dedi.
SIKIYÖNETİM KOMUTANIYIM DİYE BAĞIRDI
Eski 3'üncü sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen'i, emir üzerine Demirhan'ın makam odasına getirdiğini, ardından da Dağdelen'in aracında unuttuğu polis telsizini aldığını kaydeden Yontkan, şunları söyledi:
'Toplantı vardı içeride. Tuğamiralin 'Ben sıkıyönetim komutanıyım' diye bağırdığını duydum. Bunun üzerine silahı bırakıp, sigara içme bahanesiyle aşağıya indim. Uzman Çavuş Seyhan Acar, yanıma gelerek, 'Bunlar bizi kandırıyor, darbe girişimi varmış. Cumhurbaşkanımız haberlerde konuşuyor. Tuğamiral hakkında gözaltı kararı verilmiş' dedi. Ben de bir daha yukarıya çıkmadım. Alkollü olmasam silahı da tutmazdım."
ASKER GELDİ, HAYRETTİN AMİRAL İLE GÖRÜŞTÜRDÜ
Mersin'deki darbe girişiminin kilit isimlerinden olan, Demirhan'a bildiri yapması için polis telsizini verdiği belirlenen Hasan Basri Dağdelen, sağlık problemleri nedeniyle iddianameyi okuyamadığını ve daha sonra savunma yapmak istediğini mahkeme başkanına söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, ''Seni Genelkurmaydan kim aradı?" sorusunu yöneltti. Dağdelen ise şu cevabı verdi:
"Kimse aramadı, ben aradım. 15 Temmuz'da evimde otururken tanımadığım bir asker geldi. Ankara'da ve İstanbul'da büyük terör saldırıları olduğunu, Genelkurmay'ın rehin alındığını söyledi. Konuşmak için aşağıya indik. Benimle konuşması için bir numara verdi. Aradığımda Hayrettin Amiral diye biri olduğunu söylediler. Mersin'de görev yaptığından Hayrettin Amiral olduğunu zannediyorum.Telefonda bana general olduğunu, Tuğamiral Demirhan'ın yanına giderek soruları varsa cevaplamam gerektiğini söyledi. Sonraki savunmamda detaylı anlatacağım."
BENİM SAYEMDE SAVUNMA YAPABİLİYOR
Duruşmada savunma yapan Lojistik Şube eski Müdürü Deniz İkmal Binbaşı İlhan Tabur ise, kendisinin önemli bir görevde olmasına rağmen 15 Temmuz'da Demirhan da dahil kimse tarafından aranmadığını belirtti. Darbe olduğunu öğrenince gece 01.00 sıralarında karargaha gittiğini anlatan Tabur, şöyle devam etti:
"Kapıda özel harekat polisleri vardı ve içeri rahatça girdim. Keşke girmeseydim de başıma bunlar gelmeseydi. Söz konusu toplantıya katılmadım, ne olduysa ben gelmeden olmuş. Yapmadığım şeyler yüzünden hain ilan edildim, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Yapmadığım suçları ben yapmışım gibi üzerime atıyorlar. Darbede yer almadım. Demirhan'dan talimat almadım, uygulamadım. Kan dökülmesin diye herkesin kaçtığı bir ortamda mücadele ettim. Kumpas için toplantı yapılan ortamda müzakerede uzman olduğum için Demirhan'ı teslim olması için ikna ettim. Benim iknam sayesinde bugün burada savunma yapabiliyor."
Darbe girişimi gecesinde Genelkurmay'dan gelen 'sıkıyönetim direktifinin' özetini çıkarmakla suçlandığını kaydeden Harekat Şube eski Müdürü Kurmay Yüzbaşı Ali Gül, Demirhan'ın emri doğrultusunda görevini yaptığını söyleyerek, suçlamaları reddetti. Sanık eski polisler İsa Karabudak ve Mustafa Uyanık suçlamaları kabul etmezken, eski polisler İrfan Tellioğlu ile Koray Gün ise daha sonra savunma yapmak için süre istedi.
Duruşmayı Ak Parti Milletvekilleri Yılmaz Tezcan, Ali Cumhur Taşkın ve Hacı Özkan ile Ak Parti İl Başkanı Cesim Ercik de izlerken, savunmalar yarın da devam edecek.