Güncelleme Tarihi:
MERSİN, (DHA) - ULUSLARARASI Bakliyat Konfederasyonu (GPC) Başkanı Hüseyin Arslan, dünya nüfusunun hızla artması, küresel ısınma ve iklimsel değişikliğiyle ekilebilir alanların daralması gibi faktörler nedeniyle gıda krizinin eşiğine gelindiğini söyledi. Arslan, "İklim değişikliği, ülkelerin üretim sürecinde ve ürün çeşitliliğinde de değişikliklere sebep olacaktır. Bu süreçte ülkelerin, iklimsel ve toprak özelliklerini gözeterek, tarımsal üretimini planlanması gerek" dedi.
GPC Başkanı Arslan, dünyanın, bir gıda krizinin eşiğinde olduğu uyarısında bulundu. Dünya nüfusunun hızla arttığını belirten Arslan, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin toplam nüfusunun 2,7 milyar kişiye ulaştığını, hızla büyümekte olan küresel nüfusun 2030 yılına kadar 8 milyara, 2050'ye kadar ise 9,5 milyara ulaşacağını söyledi. Arslan, küresel gıda talebinin yüzde 60 oranında artacağına da dikkat çekti. Birleşmiş Milletler'in (BM) dünyada açlıktan etkilenen insan sayısını 853 milyon olarak açıkladığını kaydeden Baikan Arslan, "Bu rakam, dünya nüfusunun yüzde 11'ine denk geliyor. Dünyada 853 milyon insan, her gün aç yatarken, 2 milyar insan da düzgün büyümek ve sağlıklı bir hayat yaşamak için besin maddelerine ulaşamıyor. Buna karşılık da 1.4 milyar insanın kilolu veya obez. Bir yanda açlık yaşanırken, diğer yanda dünyada yılda 1.4 milyar ton gıda atığı olması, aslında bir felakettir. İsraf edilen bu miktarın dörtte biriyle açlık sınırında bulunan milyonlarca insanın gıda ihtiyacı karşılanabilmektedir. Bu israfın ekonomik değeri 1 trilyon Dolar'dır" diye konuştu.
Küresel ısınma ve iklim değişliğinin yeni tohumların geliştirilmesini zorunlu kıldığını vurgulayan Başkan Arslan, şöyle devam etti:
"Dünya ülkeleri, üretimin artması için daha az suya ihtiyaç duyacak. Kuraklığa ve hastalıklara dayanıklı, rekoltesi yüksek yeni tohumlar geliştirmek üzere Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veriliyor. İklim değişikliği ülkelerin üretim sürecinde ve ürün çeşitliliğinde de değişikliklere sebep olacaktır. Bu süreçte ülkelerin iklimsel ve toprak özelliklerini gözeterek tarımsal üretimini planlanması gerek. Ekim alanlarının coğrafik şartları, toprak özellikleri, maliyetler de gözetilerek bunlara uygun ürün çeşitleri üretmek gerek. Her ülke her ürünü üretmek zorunda değil. Dünya artık bir köy yeri, istenen ürüne talep doğrultusunda ulaşmak mümkündür. Biz elimizi güçlendirecek, en iyi çeşitlerimizi, en çok verim alacağımız, rekabet şansımızın en çok olduğu ürünlerin ekimini yapmak ve bunu sürdürülebilir kılmak durumundayız."
FOTOĞRAFLI