IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2015 12:49
MERSİN ESOB BAŞKANI TALAT DİNÇER, ESNAFIN KESİNLİKLE ERKEN SEÇİM İSTEMEDİĞİNİ SÖYLEDİ. BİR ERKEN SEÇİMİN YENİ BİR BELİRSİZLİĞİ DE BERABERİNDE GETİRECEĞİNİ, İŞ DÜNYASININ İSE BU BELİRSİZLİĞE TAHAMMÜLÜ OLMADIĞINI BELİRTEN DİNÇER, BİR AN ÖNCE KOALİSYON HÜKÜMETİNİN KURULMASINI İSTEDİ.
Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, birkaç kişinin kaprisi yüzünden bir hükümetin kurulamamasının ve Türk halkının bir erken seçimle karşı karşıya bırakılmasının son derece yanlış ve çok anlamsız olduğunu belirterek, “Erken
seçim yeni bir belirsizlik demek. Bir erken seçimin şu an yeri ve zamanı değil. Esnaf kesinlikle erken seçim istemiyor” dedi.
Mersin ESOB Başkanı Dinçer, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 Haziran seçiminin ardından esnafın beklentilerini anlattı. Bir an önce koalisyon hükümetinin kurulmasını ve istikrarın sağlanmasını beklediklerini dile getiren Dinçer, iş dünyasının, dolayısıyla esnafın kesinlikle erken seçim istemediğinin altını çizdi.
“LİDERLERİN SEÇİM SÜRECİNDEKİ ÜSLUPLARI ŞIK DEĞİLDİ. HALK DA ‘KOALİSYON KURUN’ DEDİ”
Türkiye’nin, 7 Haziran seçimlerine giderken çok değişik bir seçim süreci yaşadığını ifade eden Dinçer, ancak şu anda Türk halkının önünde seçim sürecinden daha zor bir süreç olduğunu söyledi. Halkın, seçim sonucunda ‘bir koalisyon kurun, bu işi devam ettirin’ diyerek siyasilere bir yetki verdiğini ifade eden Dinçer, “Çünkü seçim sürecindeki konuşmalar, liderlerin seçim sürecindeki üslupları, birbirlerine hitapları hiç de şık değildi ve çirkinceydi. Siyasi partiler bir araçtır, amaç değildir. Siyasi partilerin hep şunu görmeleri gerekir; her türlü seçim sonucuna hazırlıklı olacaksınız. Her zaman tek başına iktidar olma gibi bir durum yok. Avrupa’da birçok ülke, hatta en güçlü ülkeler koalisyonla yönetiliyor. Ülkemizde de sadece 12-13 yılı düşünerek değil, bir koalisyon sonucunun da ortaya çıkabileceği düşünülerek seçim çalışması yürütülmesi çok daha doğru olurdu. Ama böyle olmadı ve sonuçta halka gidildi, halk sözünü söyledi, ‘sizi tek başınıza iktidar yapmıyorum, bir koalisyon kurun ve bu ülkeyi yönetin’ dedi” diye konuştu.
Seçim sürecindeki üslup nedeniyle şimdi siyasilerin bir araya gelip doğru dürüst konuşamaz duruma düştüklerini iddia eden Dinçer, “Çünkü ağzınızdan çıkan her söz sizi ileride bağlayıcı oluyor. Sonuçta da öyle bir pozisyona geldik. Şimdi bakıyoruz, partilerin biri ‘ben onunla koalisyon yapmam’, diğeri ‘ben onun ayağına gitmem’, bir diğeri ‘o benim ayağıma gelmesin’ diyor. Hiçbir siyasi partiye bu yakışmaz. Siyasi partiler ülkemizin yönetilmesi için bir araç olarak Türk halkının oy verip yetkilendirdiği organlardır. Dolayısıyla her şeyden önce konuşma kültürlerinin olması gerekir” şeklinde konuştu.
“BİRKAÇ KİŞİNİN KAPRİSİ YÜZÜNDEN HÜKÜMETİN KURULAMAMASI ÇOK YANLIŞ”
Gerek Türkiye gerek Mersin açısından bakıldığında bir erken seçimin son derece yanlış olacağını savunan Birlik Başkanı Dinçer, esnafın erken seçime yaklaşımını çok net ifade ederek, şunları söyledi: “Bir erken seçimin şu an yeri ve zamanı değil. Çünkü bu ülkenin kaynakları kıt. Biz kaynaklarımızı verimli kullanmak zorundayız. Birkaç kişinin kaprisi yüzünden bir hükümetin kurulamaması ve Türk halkının bir erken seçimle karşı karşıya bırakılması son derece yanlış ve çok anlamsız. Şu an için bir erken seçime hiç gerek yok.”
Seçim sonucunda milletvekili sayılarına göre koalisyon kurulabilecek bir yapı olduğuna da işaret eden Dinçer, siyasilerden bir an önce bu yönde hareket etmelerini istedi. Ülkede yaşanacak bir belirsizliğin özellikle esnafı vuracağına dikkat çeken Dinçer, “Siyasi partilerimizden şapkalarını önlerine koyup, birbirleriyle çok sağlıklı bir şekilde görüşerek, en sağlıklı hükümeti kurmalarını arzu ediyoruz” ifadesini kullandı.
“YAŞANAN HER OLUMSUZLUĞUN BEDELİNİ ESNAF ÖDÜYOR”
Ülkede belirsizlik sürdüğü sürece iş dünyasının her zaman bundan olumsuz etkileneceğini belirten Dinçer, iş dünyasının istikrar istediğini, bunu seçim öncesinde de dile getirdiklerini söyleyerek, şöyle devam etti: “1999 krizinde de 2001-2002’de yaşanan sıkıntılarda da hep kaybeden biz olduk. Çünkü biz o dönemlerde yüzde 40 ile aldığımız kredileri yüzde 500’lerle geri ödemek zorunda kaldık ve 20 bin esnaf kaybettik. Yani yaşanan her olumsuzluğun bedelini esnaf ödüyor, küçük işletmeler ödüyor. Büyükler bir şekilde kendisini finanse edebiliyor, o yetenekleri var ama küçüklerin böyle bir yetenekleri de yok. Çünkü elindeki enstrümanları çok az, küçücük sermayesiyle insanlar iş yapıyor, o sermayeyi bir kaybetti mi tekrar toparlanamıyor. Bu açıdan esnafımızın rahat iş yapabilmesi, önünü görebilmesi ve belli yatırımlara girebilmesi için özellikle KOBİ’ler dediğimiz küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz bu ülkede istikrar ister. Dolayısıyla bir erken seçimin bu kesime çok büyük zarar vereceğini düşünüyorum.”
“ERKEN SEÇİM YENİ BİR BELİRSİZLİK, ZAMAN VE PARA KAYBI DEMEK. ESNAF İSTİKRAR İSTİYOR”
Olası bir erken seçimde belirsizliğin devam edeceğine dikkat çeken Dinçer, oradan çıkacak tablonun da muhtemelen şu andaki sonuca yakın bir tablo olacağı, tek başına iktidar çıkmasının zor gözüktüğü öngörüsünde bulundu. Halkın artık belli şeyleri gördüğünün altını çizen Dinçer, şunları söyledi: “Halkı artık kandıramıyorsunuz, halka sağ gösterip sol vuramazsanız. Şimdi iletişim araçlarımız gelişti, insanlar her şeyi takip edebiliyor, internet, sosyal medya elinin altında. Bir algı operasyonu yaratılıyorsa bile insanlar hemen bunun farkında oluyor. Erken seçim yeni bir belirsizlik, zaman ve para kaybı demek. Türk halkının zaman kaybına ve Türkiye Cumhuriyeti’nin para kaybına gerek yok. Çünkü bir seçimin maliyeti, siyasi partilere aktarılan rakamlar ortada. Bütün bunlar varken ülkemizde daha emekliler doğru dürüst maaş alamazken, böyle bir duruma girilmesini çok doğru bulmuyoruz. Şu an itibariyle biz esnaf kesimi olarak erken seçim istemiyoruz. Hangi siyasi partilerle kurulacaksa bir an önce hükümetin kurulup istikrarın devam etmesi ve insanların ticari hayatlarına devam etmelerini arzuluyoruz. Aksi takdirde yaşanacak en ufak bir olumsuzluk bizlere çok pahalıya mal oluyor. Dövizdeki küçücük bir oynama bile bizi çok rahatsız ediyor, çünkü sermayemiz kısıtlı. Kısıtlı sermayemizi kaybetmek istemiyoruz ve dolayısıyla istikrarın devam etmesini istiyoruz.”