Güncelleme Tarihi:
Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA) – MERSİN’e deniz yolu ile Brezilya’dan 27 bin büyükbaş hayvan getirilirken, siyasi parti temsilcileri ve hayvan hakları savunucusu aktivistler bir araya gelerek duruma tepki gösterip, canlı hayvan ticaretinin biran önce yasaklanmasını istedi.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıya CHP Milletvekilleri Fikri Sağlar, Serdal Kuyucuoğlu, İl Başkanı Adil Aktay, hayvan hakları savunucusu aktivistler Zuhal Kalkandelen ve Burak Özgüner ile partililer katıldı.
Burada ilk olarak söz alan Milletvekili Sağlar, AK Parti iktidarının 16 yıldır tarım ve hayvancılıkla ilgili politikaların yanlışlığının bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Sağlar, hayvancılıkta oynanan oyunlar nedeni ile Türkiye’nin hayvan ithal eder hale geldiğine belirterek, "Bir yandaşı zengin etmek adına, aslında bizim hayvan üreticilerimizi yok eden anlayış uygulanıyor. Tarımda da aynı politika uygulanıyor. Mersin’de AK Parti iktidara geldiği yıl bir kilo portakal bir dolardı. Bugün ortalama 40 kuruşa satılıyor. Şu anda, halde 35 kuruş, yani 10-12 cent civarı. Düştüğümüz durum bu. Gübre 30 kat, ilaç 25 kat, mazot 5 kat artmış. İşçilik 3 misli olmuş. Portakal üreticisi yoksullaşmış, ağaçlar betona teslim edilmiş bir durumda. Çiftçi en fakir sınıf haline dönüşmüş" dedi.
Hayvancılıkta da durumun aynı olduğunu ifade eden Sağlar, "Biz yetiştirdiğimiz hayvanların etini satamıyoruz. Ama dışarından hayvan ithal ediyoruz. Et fiyatları tüketici açısından da çok iyi değil. Kırmızı et fiyatları düşmüyor. Çünkü getiren de satan da tek bir elde tekel. Belli yandaşların hizmetine sunuluyor. Bir yandaşı zengin etmek uğruna kaç hayvan besicisi yok olacak onu da göreceğiz" diye konuştu.
Milletvekili Kuyucuoğlu da, daha önce Sırbistan’dan karkas et olarak ithal edilen ihtiyaçlar bugün canlı olarak Brezilya’dan getirildiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Bildiğiniz gibi Türkiye gerek tarımda gerek hayvancılıkta AK Parti öncesi kendine yeterli bir ülkeydi. Anayasa gereği tarım ve hayvancılığa milli hasılanın yüzde birini her yıl ödemek zorundadır. Fakat Ak Parti kendi çıkardığı yasalara da uymuyor. Bugün uyguladıkları yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeni ile Türkiye hem tarım ürünlerini hem de et ihtiyacını dışarıdan karşılamak zorunda kalmaktadır. Bu anlamda bir taraftan hayvanlara eziyet edilmekte diğer taraftan da Türk köylüsü, çiftçisi mağdur edilmektedir."
İl Başkanı Aktay da, kırmızı et fiyatlarını düşürmek iddiası ile sağlıksız koşullarda yapılan canlı hayvan ticaretine değinerek sözlerini şöyle sürdürüdü:
"AKP, yaşanan felaket tablosunun asıl sorumlusudur. Bugün, NADA adlı bir gemiyle Mersin'de bir kez daha ortaya çıkan bu tablo, ülkemizin besicilerine, ülkemizin tüketicilerine ve canlı haklarına karşı sergilenen bir büyük duyarsızlığın sonucudur."
Hayvan hakları savunucusu aktivistler Zuhal Kalkandelen ve Burak Özgüner de hayvanların taşınması sırasında maruz kaldıkları eziyetleri anlatarak, ithalat nedeni ile Türkiye’nin imza attığı uluslararası sözleşmeleri hiçe saydığını dile getirdi.
ME(ME/BK/ )(23.02.2018, FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜ)