IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2015 10:11
TOROSLAR BELEDİYE BAŞKANI HAMİT TUNA, MERSİN’DE 70’Lİ YILLAR VE ÖNCESİNDE YAPILAN BİNALARIN HİÇBİRİNİN DEPREME DAYANIKLI OLMADIĞINI BELİRTEREK, BU BİNALARIN OLDUĞU TÜM BÖLGELERDE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ŞART OLDUĞUNU SÖYLEDİ. TUNA, KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN DAYATMAYLA DEĞİL, İNSANLARI İKNA EDEREK YAPILMASI GEREKTİĞİNİ VURGULADI.
Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Mersin’de 70’li yıllar ve öncesinde yapılan binaların hiçbirinin depreme dayanıklı olmadığını belirterek, bu binaların olduğu tüm bölgelerde kentsel dönüşümün şart olduğunu söyledi. Tuna, kentsel dönüşümün dayatmayla değil, insanları ikna ederek yapılması gerektiğini vurguladı.
Başkan Tuna, Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine de gelen Toroslar ilçesindeki kentsel dönüşüme ilişkin İHA muhabirine açıklama yaptı. Mersin’in yoğun göç aldığı süreçte, şehrin plan yapılanmasının emlakçılar tarafından yapıldığına işaret eden Tuna, o dönemlerde 20-30 dönümlük arazilerin parşömen üzerinde plan yapılarak, hisse parsel şeklinde insanlara satıldığını kaydetti. Tuna, hızlı göçün olduğu süreçte yapı kontrol birimlerinin de çok sağlıklı çalışmadığını ve insanların evleri kendi kafalarına göre yaptıklarını ifade etti. Toroslar Belediyesi’nin yeni oluşturduğu mahallelerde yeşil alan ve sosyal donatı yönünden hiçbir sıkıntı olmadığını dile getiren Tuna, en çok problemi eski mahallelerde yaşadıklarını belirtti.
“BLOK NİZAM YAPILAŞMAYA GİTMEMİZ LAZIM”
“Belediyecilik hizmeti olarak biz öndeyiz, binalar geride” diyen Tuna, yollar ve kaldırımlar şık bir şekilde yapılırken binaların kötü olduğunu vurguladı. İkisini bütünleştirmek gerektiğini söyleyen Tuna, “Dar ama çok sayıda yolumuz var. Belediyemizin eski alanı içerisinde 4 bin tane sokak var. İnsanlar artık güvenliği, otoparkı olan sitelerde yaşamak istiyor. Genelde bölge S2 dediğimiz serbest nizam 2 kata imarlı. Küçük küçük kibrit kutusu gibi olan binaları toplayıp emsala çevirerek, bir ada şekline dönüştürüp, yüksekliği kullanarak, binalar arasındaki hava aksını genişletmek suretiyle hava alan, manzarası hoş olan blok nizam yapılaşmaya gitmemiz lazım” dedi.
Mersin’in saçaklı bir şehir olduğuna da dikkat çeken Tuna, 6360 sayılı yasayla Toroslar ilçesinin artık Karaman, Niğde ve Konya’ya sınırı olduğunu belirtti. Hemen hemen 100 kilometrenin üstünde bölgelere de hizmet etmek durumu olduklarına işaret eden Tuna, “Böyle saçaklı şehirlerde belediyecilik hizmeti zordur. Çok geniş bir havzaya hizmet veriyorsunuz. Daha dar alanda, şehri saçaklandırmadan dikine kullanmak suretiyle binalar yapılabilir. İnşaat sektörü çok gelişti, artık denizi doldurup 20-30 katlı binalar bile yapılıyor. Biraz maliyetli ama önemli olan sağlıklı, depreme dayanıklı binaların olması” diye konuştu.
“ÇARPIK YAPILAŞMANIN OLDUĞU BÖLGELERİMİZDE KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART”
“Bizim çarpık yapılaşmanın olduğu bölgelerimizde kentsel dönüşüm şart” diyen Tuna, ancak bunun insanları ikna ederek yapılması gerektiğinin altını çizdi. Dayatmayla insanların yaşam şeklini değiştirmenin mümkün olmadığını vurgulayan Tuna, kentsel dönüşümü yaparken mimari projesini insanların yaşamına uygun, mutlu olacakları şekilde tasarlamak gerektiğini ifade etti.
Toroslar’da Akbelen Mahallesi’nde 200 Evler denilen bölgede kentsel dönüşüm düşündükleri bilgisini veren Tuna, vatandaşlarla görüştüklerini, bir kısmının onayladığını, bir kısmının da karşı çıktığını anlattı. Onaylamayanları ikna etmek durumunda olduklarını dile getiren Tuna, “Burada gönül olacak. Gönül olmazsa bu iş olmaz. Dayatmayla da insanların hayatını değiştiremezsiniz” ifadelerini kullandı.
“70’Lİ YILLAR VE ÖNCESİNDE YAPILAN BİNALAR DEPREME DAYANIKLI DEĞİL”
Mersin’deki eski yapıların sağlıklı olmadığına da vurgu yapan Tuna, “Hemen hemen 70’li yıllar ve öncesinde yapılan binaların olduğu bütün bölgeleri değiştirmek lazım. Hiçbiri depreme dayanaklı değil. Eskiden Mersin’de yapılan bütün evlerin kumları denizden çıkartılırdı. Tuzlu kum nedeniyle demirlerin tamamı korozyana uğramış, paslanmış, binanın demir özelliği kalmamış. Beton ve demir numunesi aldığınız zaman, o binaların tamamının depreme dayanıklı olmadığını görüyorsunuz” şeklinde konuştu.
Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan müteahhitlerin, lokal olarak 2-3 bina olacak şekilde anlaşma yaptıklarını aktaran Tuna, bunların çözüm olmadığına dikkat çekti. Bunların büyük alanda bir bütünde yapılması gerektiğini belirten Tuna, şunları söyledi: “Rant gerekiyorsa rantını da vereceksin. Zaten kentsel dönüşümde rant olacak ki, cazibesi olsun. Hem vatandaşı sağlıklı yaşatma anlamında bir değer ortaya koyacaksınız hem de insanların yaşam kaliteleri yükselecek. Yaşam kalitesi ne kadar yüksekse milletin sosyalitesi de yükselecek.”
“BU KENT BİR BÜTÜN. BİR YERDE YARA VARSA MUTLAKA SİZİ DE VURUR BİR GÜN”
Akdeniz ilçesinde de kentsel dönüşüm yapılacak yerler olduğunu ifade eden Tuna, bunları Büyükşehir Belediyesi ile birlikte planlayıp koordine ederek yapmak gerektiğini kaydetti. Büyükşehir Belediyesi işin içinde olmazsa, ekonomik gücü yetmeyeceği için ilçe belediyelerinin yapacağı çok fazla bir şey olmadığına da vurgu yapan Tuna, şöyle devam etti: “Bu işi lokalde büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri birlikte yapmalı. Öyle dışarıdan da bu işe müdahil olunmaması gerekir. Bu kent bir bütün. Sadece Toroslar’ı kurtarmakla kent kurtulmuyor. Bir bütünde düşüneceksiniz, çünkü toplamı Mersin. Bir yerde yara varsa, sen ‘tuzum kuru, ben bölgenin problemlerini çözdüm’ demekle işin içinden sıyrılamazsın. Bu yara mutlaka sizi de vurur bir gün. Onun için toplamda huzuru ve mutluluğu düşünüyorsak, bu kentin sosyal anlamda daha barışık yaşamasını istiyorsak, insanların yaşam kalitesini yaşam yeriyle birlikte yükseltmek durumundayız. Bu hemen 5 yılda da olmaz, çok uzun vadeli çalışma gerektiren bir durum. İnşallah biz de Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bu işi yapacağız.”