Güncelleme Tarihi:
Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA) - MERSİN Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, Türkiye'nin narenciye üretiminde olduğu gibi, ihracatında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını dile getirerek, sektörün en büyük sorunun katma değer eksikliği olduğunu söyledi.
MTB Başkanı Özdemir, Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) tarafından açıklanan verilere göre dünya narenciye üretiminin 2016 yılında 146 milyon ton olarak gerçekleştiğini belirtti. Türkiye’nin 4.3 milyon tonluk üretim hacmi ile dünya genelinde 8'nci Avrupa'da ise 2'nci sırada bulunduğunu ifade eden Özdemir, "Narenciye üretiminde olduğu gibi, ihracatında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. 2016 yılı itibariyle 16 milyon ton sofralık olarak tanımladığımız çeşitli narenciye ürünleri ticarete konu oldu. Bu ürünlerin toplam piyasa değeri 13.5 milyar dolar. Dünya narenciye üretiminde 6'ncı sırada bulunan İspanya, 3.6 milyon tonluk hacim ile ihracatta ilk sırada yer alıyor. Ülkemiz ise gerçekleştirdiği 1.7 milyon ton narenciye ihracatı ile İspanya'nın ardından 2'nci sırada. Bu ürünlerden sağladığımız gelir ise yaklaşık 900 milyon dolar" dedi
Narenciye ürünlerinin kullanım alanlarının genişlediğini kaydeden Özdemir, "İstatistiklerin de ortaya koyduğu gibi hem dünya narenciye üretiminde hem de sofralık narenciye ürünlerinin ihracatında söz sahibi bir ülkeyiz. Ancak bu sektörde hala atılması gereken önemli adımlar var. Narenciye ürünleri sofralık kullanımın yanında endüstriyel tip olarak adlandırılan çok çeşitli ürünlerin tüketimine de konu olmaktadır. Bu endüstriyel ürünler narenciye kullanılarak üretilen meyve suyu, marmelat, reçel, konserve gibi gıdaları kapsamaktadır. Yine endüstriyel açıdan, narenciye ürünlerinin kabuklarından elde edilen uçucu yağlardan kozmetik, gıda, kimya ve ilaç gibi pek çok sanayi dalında yararlanılmaktadır. Ancak endüstriyel narenciye ürünlerinin üretiminde ne yazık ki çok gerilerdeyiz. Ülkemizde narenciye işleme sanayisi henüz emekleme safhasında. Oysa bu pazarda 8.5 milyar dolarlık ticaret söz konusu. Brezilya, tüm endüstriyel narenciye ürünleri ihracatından yılda 2 milyar doların üzerinde kazanç sağlıyor. Bu pazardan ülke olarak aldığımız pay ise sadece 40 milyon dolar" diye konuştu.
Narenciye işleme sanayisini geliştirecek yeni politikaların üretilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, şunları söyledi:
"Sonuç olarak, önümüzdeki dönemde narenciye üretiminde ve sofralık ürünlerin ihracatında sahip olduğumuz güçlü pozisyonu işleme sanayisine de taşıyacak yeni politikalar geliştirmeliyiz. Çünkü sofralık narenciye ticaretinde 13.5 milyar dolarlık bir hacim söz konusuyken, endüstriyel narenciye ürünlerinin ticaretinde de 8.5 milyar dolarlık önemli bir pazar bulunmaktadır. Maalesef bu pazardan aldığımız pay yüzde 0,5 bile değildir. Ayrıca sofralık narenciye türlerine önem vermemize rağmen, İspanya bu ürünlerin ihracatından ton başına 960 dolar gelir sağlarken, ülkemiz 520 dolar kazanıyor. Narenciye ürünleri kullanılarak elde edilen meyve suyu ticaretinde diğer ülkeler ile rekabet edemiyoruz. Çünkü sofralık narenciye ürünlerimiz ihtiva ettiği meyve suyu oranı yönüyle endüstriyel talebe uygun değil. Yani, meyve suyu üretmek için sıkmalık açıdan beklenen standartları ve istenen verimliliği karşılamıyor. Hatta bu nedenle narenciye üretiminde 8'nci sırada bulunan ülkemiz maalesef 12 milyon dolarlık narenciye meyve suyu ithal ediyor. Bu kapsamda öncelikle narenciye ürün deseninin endüstriyel talebe uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir."
FOTOĞRAFLI