Güncelleme Tarihi:
Mustafa ERCAN-İbrahim MAŞE/MERSİN, (DHA)- MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2019 yılı sonuna kadar ikili eğitimi sonlandıracaklarını belirtip, kamuya ait arazileri Milli Eğitim Bakanlığı'na alacaklarını söyledi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, çeşitli toplantı ve açılışlara katılmak üzere Mersin'e geldi. 3 bakan, ilk olarak Mersin Valiliği'ni ziyaret etti. Vali Ali İhsan Su tarafından karşılanan bakanlara, öğrenciler çiçek verdi. Öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektiren bakanlar, daha sonra Valiliğe geçerek şeref defterini imzaladı. Ardından makama geçen bakanlara Vali Su, kısa bir brifing verdi. Söz alan Bakan Elvan, konuk bakanlara teşekkür etti.
FAKIBABA'DAN MERSİN'E '3T' VURGUSU
Bakan Fakıbaba, Mersin'in '3T' ile tanımlanacak bir kent olduğunu belirterek, "Mersin'in gerçekten tarımın merkezidir. T'lerden biri tarımdır. İkinci 'T' ise turizmdir. Bu noktada Bakan Elvan'ın Mersin'e, Adana'ya kazandırdığı çok büyük güzellikler var. Mersin, turizm olarak da gerçekten Türkiye'nin en önemli şehirlerinden biridir. Üçüncü 'T' ise tarihtir. Tarih denince gerçektin Mersin çok önemli bir tarihi şehrimiz" dedi. Bakan Yılmaz da, konuşmasının başında Mersin'e yapılan eğitim yatırımlarını değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"2016-17 yıllarının ek yatırımlarının yüzde 80-90 Mersin'e yapıldı. Ne için yapıldı? Başbakanımızın talimatı var, ikili eğitimi ortadan kaldıracağız. Ne için, daha kaliteli bir eğitimi evlatlarımıza vermek için. Akdeniz'in en büyük limanına sahip Mersin'de evlatlarımızın çok daha iyi yetiştirilmesi için daha nitelikli ve kaliteli bir eğitim verilmesi için çalışıyoruz. Bunun için alt yapının çözülmesi lazım. Yeni dersliklerin, okulların, atölyelerin, laboratuvarların, spor salonlarının yapılması lazım. Yatırımların onay makamı neresi, Kalkınma Bakanlığı'dır. Kalkınma Bakanımıza teşekkür ediyorum. Biz geldiğimizde 1milyar liranın üzerinde eğitim yatırımını Mersin'de gerçekleştirdik."
'İKİLİ EĞİTİM SONLANACAK'
Bakan Yılmaz, Ak Parti hükümetinin iktidara geldiğinde derslik sayısına düşen öğrenci sayısının 35 olduğunu, şimdi ise 26'ya düştüğünü kaydederek, şunları söyledi:
"2019 yılı sonuna kadar ikili eğitimi sonlandıracağız. Kaynak problemimiz yok, ancak bazı yerlerde arsa problemimiz oluyor. Arsayı da Ankara'dan gönderemiyoruz. Kalkınma Bakanımızın da desteği ile kamu kuruluşlarının kullanmadığı veya kullansa bile eğitimden daha önemli bir konu yok. Türkiye'nin önceliği eğitimdir. Eğer iyi giderse, her alan iyi gider. Çiftçiye iyi eğitim verirseniz, o zaman bereket gelir. Eğer çiftçiye iyi eğitim vermeseniz, tarımda da istediğiniz neticeyi alamazsınız. Ticarette, turizmde, aklınıza ne gelirse gelsin. Turizm hizmet ve servisle alakalıdır. Nitelikli ve kaliteli hizmet verilirse, turist gelir. Çok güzel otelleriniz olsa dahi yeterli hizmeti veremezseniz, bir daha turist gelmez ama onun gelmesini sağlayabilmek için onu evinde hissettirmek lazım. Bu da eğitimden geçiyor. Ben bunu söyledikten sonra Orman Bakanı anladım ki eğitim çok önemli, gerekirse bakanlığımın binasını Milli Eğitim Bakanlığı'na eğitim yapılması için vereceğim dedi."
'LİSELER ŞEHİR DIŞINA'
Bundan sonra kamuya ait arazileri Milli Eğitim Bakanlığı'na alacaklarını vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstiyoruz ki; ilkokullar, ortaokullar şehir içinde kalsın ama liselere şehir içinde yer bulamıyorsak da o zaman şehrin biraz uzağına taşıyacağız. Taşımalı eğitimi de azaltmak istiyoruz. Kaliteli eğitim vermek adına bir başka husus da okul öncesi eğitimi yaygınlaştırıyoruz. Biz geldiğimizde bu yüzde 10 civarındaydı. Geçen yıl okul öncesi eğitimde 5 yaş için okula gidenlerin oranları yüzde 74'tü. Yüzde 10'du yüzde 74'e geldi. Yani 7 kat arttı. 2019 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı'nın strateji belgesinde de var. Okul öncesi eğitim önce 5 yaş için yüzde 90'a daha sonra 4-5 yaş içinde yüzde 90'a çıkardığımızda inanın ki eğitimde Avrupa'da eğitimde geri kaldığımız alan yok. Bir okul öncesinde geriyiz diyorduk, geç kaldık diyorduk. Normaldir, ne için normaldir? Yeterli kaynak ayıramazsanız, zorunlu eğitimi ister 8 yıl ister 12 yıl olarak düşünün, zorunlu eğitime kaynak ayıramazsanız, öğretmen veremezseniz o zaman zorunlu olmayan okul öncesine nasıl kaynak ayıracaksınız. Milli gelirimizin yüzde 6,2'sini eğitime ayırıyoruz, merkezi hükümet bütçemizin yüzde 18'inde daha fazlasını ayırıyoruz. 2002 yılında milli gelirden ayırdığımız pay 2,9'du, merkezi hükümet bütçesinden aydığı pay da yüzde 10 civarındaydı. Şimdi yüzde 18'in üzerinde. Allah nasip ederse okul öncesinde iyi bir noktaya gedeceğiz Türkiye'nin yarınını bugünden daha iyi yapacağız."
FOTOĞRAFLI