Mardin’de Ensar Olmak Paneli Düzenlendi

Güncelleme Tarihi:

Mardin’de Ensar Olmak Paneli Düzenlendi
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2015 15:04

MARDİN MÜFTÜLÜĞÜ, MÜLTECİ KADINLAR TEMASI ÇERÇEVESİNDE 'ENSAR OLMAK' KONULU BİR PANEL DÜZENLEDİ.

Mardin Müftülüğü, Mülteci kadınlar teması çerçevesinde ’Ensar olmak’ konulu bir panel düzenledi.
Mardin Müftülüğü konferans salonunda yapılan panele Vali Yardımcısı Ali ikram Tuna, İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, İl Müftü Yardımcısı İsmail Ünal, Kızıltepe İlçe Müftüsü Mahsum Taşçı, Artuklu İlçe Müftüsü Mustafa Ali Işık, AK Parti İl Başkanı Bahattin Uncu, daire ve kurum amirleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Kadınların yoğun ilgi gösterdiği panele konuşmacı olarak Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Bahattin Akbaş, AFAD Uzmanı Özüm Dinçer ve Artuklu Üniversitesi öğretim görevlisi Refaa Mallaihi katıldı.
Panel Sadık Yay Cami imam hatibi Veysel Oyman’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, panelin açılış konuşmasını yaptı. Coşkun konuşmasında Türkiye’ye sığınan Suriyeli vatandaşların yaşadığı sorunların daha iyi anlaşılması ve kendilerinin onlara Ensar olmak gibi bir sorumlulukların olduğunu anlatmak için bu paneli düzenlediklerini söyledi.
Vali Yardımcısı Ali İkram Tuna ise müftülüğün yaptığı bu panelin çok önemli olduğuna dikkat çekerken Suriyeli vatandaşların sorunların çözümünde sadece devletin değil, sivil toplum kuruluşlarının da büyük bir katkısı olduğunu ifade etti. Tuna, Mülteci kadınlarının sorunlarının konuşulacağı bu paneli düzenleyen il müftülüğüne ve panelist olarak katılan konuşmacılara ve büyük bir çoğunluğu kadın olan dinleyicilere teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
"MÜLTECİLERİN YÜZDE 75’İNİ KADINLAR VE ÇOCUKLAR OLUŞTURUYOR"
Panelin ilk konuşmasını yapan AFAD uzmanı sosyolog Özüm Dinçer, “1923-2011 arasında ülkemize gelen göçmen sayısı toplamda 2.5 milyon iken, sadece son 4 yılda bu rakam 1.7 milyona ulaşmış bulunmaktadır. Dünyadaki mülteci nüfusun yüzde 70’ten fazlasını kadın ve çocuklar oluşturmaktadır. Çatışma ve zorunlu göç bağlamında, sömürü, istismar ve cinsel şiddet vakaları artış göstermektedir. Çoğunlukla sivil kadın ve çocukları hedef alan şiddet çoğu zaman bir silah aracı olarak kullanılır. Ülkemiz Suriyelilere sadece barınma, beslenme ve güvenlik alanında değil psikososyal sorunlar alanında da destek sunmaktadır. Kadınlar ve çocuklarla ilgili konularda Türkiye’de yürütücü kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’dır. Ayrıca 12 – 18 yaş arasındaki refakatsiz çocuklar için AFAD’ın Adana Sarıçam Kampı’nda özel bir bölüm bulunmaktadır. 12 yaşın altındaki çocuklar ve kadınlar ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurumlarına sevk edilmektedirler. Türkiye’de yaşayan herkes gibi Suriyeliler de Türkiye’de yürürlükte olan kanunlara göre yasal süreçlere dahil olurlar" dedi.
"TÜRKİYE KAPILARINI KAPATSA SURİYELİLER ÖLÜR"
Kendisi de bir Suriyeli olan Artuklu Üniversitesi öğretim görevlisi Refaa Malaihi ise Suriye’den gelen mültecilere kapılarını açan Türkiye’ye teşekkür ederek, "Eğer bugün Türkiye kapıları kapatsa Suriyeliler ölür" diye konuştu.
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Bahattin Akbaş ise, bugünün muhacirlere Ensar olmanın vakti olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Eğitim, ev, araba kısaca bizim şu anda sahip olduğumuz her şeyi geride bırakarak sadece can ve namuslarını korumak için ülkemize gelen muhacir kardeşlerimize Ensar olabilme zamanıdır. Bugün acı bir şekilde şahit olduğumuz 13, 14 yaşlarında eğitimlerini kitap ve defterlerini ve genç kızlık hayallerini Halep’te bırakarak Mardin’de sığındıkları bir barakada bir dilim ekmek bir kase sıcak çorba için bu çorbayı bulamamanın çaresizliği karşısında evlenmek zorunda kalan küçük yaştaki gelinlerin sessiz çığlıklarını duyma zamanı, şimdi bir düğün bir kına bir çeyiz bohçası hatta bir gelinlik tüten bir ocak dahi hayal edemeden Hatay’daki mülteci kampında bir çadıra gelin gitmek zorunda kalan Zehra’ların umudu olma zamanı. Şimdi bugün başka bir barakada şahit olduğumuz yaşanan savaşta evlatlarını şehit vererek yürekleri dağlayan diğerlerinden haber alabilmek için gönülleri kulakları sıladan gelecek haberlere kilitlenen gözü yaşlı annelerin umutları tükenmiş babaların yanında olma zamanı."
Akbaş ayrıca, Hz. Muhammed’in (sav) Mekke’den Medine’ye hicretini, kendi yurdundan edilen biri olarak yaşadıklarını hatırlatarak mülteci olmanın ne denli zor olduğunu ifade etti.
Suriye’de yaşanan olaylara değinen Akbaş, "2 milyon Suriyeli mülteciye kucak açan muhteşem bir ülkenin vatandaşı olmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak şunu iyi bilmeliyiz ki, bizler iki milyona yakın mülteciyle aynı zamanda sınanıyoruz. Mülteciler Allah’ın bir emaneti olarak bize verildiğini unutmayalım. ‘Emanet’le aynı kökten gelen ‘iman’ kelimesi beraberce düşünüldüğünde bizler, imanımızın emanetle sınandığı bir zamanda yaşıyoruz. Bu sınavda hepimizin başarılı olarak 21. yüzyılın ‘Ensar’ı haline gelmemizin zamanıdır" ifadelerini kullandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!