Güncelleme Tarihi:
Nezir GÜNEŞ-Mehmet Ali DİNLER/MARDİN, (DHA)- MARDİN'in Nusaybin İlçesi'ndeki operasyonlar nedeniyle göç eden vatandaşlar için Kızıltepe ilçesinde düzenlenen iftar programına katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir tane hakikat çizgisi ve yolu olduğunu belirterek, "Başkasına zulüm etmeyeceğiz. Kendimize ait olandan da ölümüne vaz geçmeyeceğiz"dedi.
Halkların Demokratik Partisi Mardin İl Başkanlığı'nca Nusaybin İlçesi'nde devam eden operasyonlar nedeniyle geçici olarak göç eden vatandaşlara iftar yemeği verildi. Bir alışveriş merkezinin düğün salonunda düzenlenen iftar programına HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, milletvekilleri Mithat Sancar, Gülser Yıldırım, Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık ve DBP'li ilçe belediye başkanları katıldı. Kürtçe mevlit okutulması ile başlayan iftar programına Nusaybin'den geçici göç eden vatandaşlar ve partililer katıldı.
DÜNYANIN HER YERİNDEN YARDIM GÖNDERİN
İftar programında bir konuşma yapan Selahattin Demirtaş, zulüm karşısında el ele verip direnmek gerektiğini belirterek, "Mazlumların bir gün kazanacağından şüphemiz yoktur. Bütün bu çekilen acılar, sizlere yaşatılan zulümler inşallah boşa gitmeyecek. Gençlerimiz, çocuklarımız, torunlarımız kendi toprağında onurluca, özgürce, barış içinde yaşayacak. Biz bunun için mücadele edeceğiz. Biz "barış" dedikçe bize kurbanlık koyun muamelesi yapanlar, biz "barış" dedikçe bize köle muamelesi yapanlar aklını başına alana kadar direneceğiz. Nusaybin'in, Yüksekova'nın, Cizre'nin, Şırnak'ın yaralarını bütün dünyadaki dostlarımızın dayanışması ve desteği ile saracağız. Bütün dünyadaki dostlarımıza sesleniyorum. Gün bugündür. Onlar nasıl Nusaybin'in malını, mülkünü yıkıp, gasp ettilerse biz de yeniden olduğu gibi inşa edelim. Dünyanın her yerinden buraya yardım gönderin. Bizzat gelip, inşaatında çalışın. Dünyanın dört bir yanında yaşayanlar, yönünüzü buraya dönün. Biz Nusaybin'i yeniden inşa edeceğiz. Tek bir Nusaybinli şehrini terk etmemelidir" dedi.
KENDİLERİ YIKIP, HDP YIKTI DİYECEKLER
Nusaybin'de yasağın kısmen veya tamamen kalkacağını belirten Demirtaş, şunları söyledi:
"Herkesin mutlaka dönüp kendi toprağına sahip çıkması lazım. Bütün halkımızın Nusaybinlilere sahip çıkması lazım. Bunların hepsini atlatacağız. Bunlardan hiç bir medet ummayacağız. Bunların işi yıkmaktır, yalandır, iftiradır. Kendileri yıkıp neredeyse PKK değil, HDP yıktı diyecekler. Bütün bu vahşeti gizleyebilmek için, suçluyu saklayabilmek için telsim aldıkları, satın aldıkları medyanın desteği ile dünyayı kandırdıklarını sanıyorlar. Ama bunlar deve kuşları gibi kafalarını kuma gömmüşler, her şeyleri ortada. Zannediyorlar ki bütün dünyanın kafası kumun içinde. Bir tek sizin kafanız kumun içinde. Her yerinizi görüyoruz. Nusaybin'de iş makineleri ile evleri yıkıyorlar. Buna itiraz edenleri de terörist ilan ediyorlar. Bunları söyleyen televizyonları cezalandırıyorlar. Bunu dile getiren aydınları, yazarları tutuklayıp içeri atıyorlar. Halkın yanında olan belediye başkanlarına ya kayyum atama ya da tutuklama tehdidi ile baskı uyguluyorlar. Bu operasyonlara katılanlara şimdiden dokunulmazlık yasası çıkardırlar. CHP ve MHP'nin desteği il her türlü suça bulaşmış olan güvenlik personelini koruyacak bir yasa çıkardılar. Mademki kendinize güveniyorsunuz, madem orada suç işlenmedi diyorsunuz bu dokunulmazlık yasasına ne gerek vardı o zaman."
İFTAR AÇILMASINI ENGELLİYORLAR
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren, Demirtaş, "Ben buradan sesleniyorum. Saraydaki zata seslenmeye gerek yok. Milletin malını mülkünü gasp ediyorlar, evini barkını yıkıyorlar. Ne operasyonu, ne terörle mücadelesi? Bir devlet gaspçı, hırsız devlet olabilir mi? Bunu yapıyorlar. Çıksınlar inkar etsinler. Cumhurbaşkanı suç işleyeni teşvik ediyor. Sen Silopi halkı ile iftar yiyebiliyorsun. Sen güvenlik güçleri ile iftar yapıyorsun. Peki oradaki halk nerede. Hani halkın güvenliği için yapmıştınız. Buyur gel Nusaybin halkı ile iftar yap bakalım. Gidip operasyonlarla iftar yapmak kolay. İftara gizli gizli gidiyorsun da, bütün dünyadan saklayıp hızlı bir şekilde güvenlik güçleri ile iftar açıyorsun da halk ile niye buluşamıyorsun. Madem halk için yaptın niye halk ile iftar açamıyorsun. Artık insana dair ne varsa onu kaybedecek bir ahlaksızlık seviyesine düştüler. Yüksekova'da insanların kalabileceği ev yok. Ama insanlar evinin yıkıntısı arasından yeni bir gelecek yaratmak için terk etmiyor. Bahçesine çadır kurmak istiyor, çadır kuramazsın diyor. Sıcak yemek dağıtmamızı engelliyor. İftarını açmasını engelliyor. Bunlar müslüman olacak. Elinde Kuran-ı Kerim ile oy isteyen bu tipler, bu gün iftarını açmak isteyen halkımıza 'İftarını açamazsın' diye zulüm yapıyor. Bu mübarek günler vesilesi ile inşallah bütün bu yangına bir damla su dökecek, bu yangını söndürecek bir siyaseti de ortaya çıkarırız. İnşallah bu günlerin yüzü suyu hürmetine önümüz bayramdır. Bayram tadında bir gelecek, bayram tadında günler de yakındır" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI