15 Temmuz gazisi Algan: Bin canım olsa vatan için feda etmeye hazırım

Güncelleme Tarihi:

15 Temmuz gazisi Algan: Bin canım olsa vatan için feda etmeye hazırım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2018 12:11

15 Temmuz gazisi Algan: Bin canım olsa vatan için feda etmeye hazırım

Haberin Devamı

Nezir GÜNEŞ/MARDİN, (DHA)- 15 TEMMUZ darbe girişimi sırasında, İstanbul'da çıktığı tankın üzerinde darbeci askerler tarafından vurulduktan sonra tekerlekli sandalyeye mahkum olan Mardinli Halil Algan (47), "Bir değil, bin canım olsa da bu vatan için feda etmeye hazırım. O gece canımızı vererek şehit olmaya çıkmıştık, gazilik nasip oldu" dedi.
15 Temmuz gecesi, İstanbul'da darbeci askerleri durdurmaya çalışırken çıktığı tankın üzerinde vurulan Halil Algan, omuriliğinin kopması nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. İstanbul'da, yoğun bakımda 45 gün yaşam mücadelesi veren Algan, ardından Ankara'ya sevk edildi. 7 ay boyunca konuşamayan Algan, 13 aylık tedavisinin ardından taburcu olarak tekerlekli sandalyeyle memleketi Mardin'e döndü.
Şehit olmayı çok istediğini, ancak gaziliğin nasip olduğunu söyleyen Algan, "Bir daha darbe girişimi olsa, onlar daha başlatmadan zararlı çıkarlar. 15 Temmuz darbe girişimini birçok insan bilmiyordu, bilse o anda herkes sokağa çıkardı. O akşam belki milletin yüzde 30’u çıktı, bir daha olsa milletin yüzde 60'ı çıkar, hepimiz çıkarız. Vurulduğum için ben çıkamasam dahi çocuklarımız çıkar. FETÖ kim ki; darbeye bir kere kalkıştılar, başlarına ne geldi gördüler. Darbe yapmak o kadar kolay değil. Vatanımız için canımızı vermeye çıktık, gazi olduk. Bir kere değil, bin kere değil, sonsuza kadar olsa gene çıkarız. Bir değil binlerce canımız da olsa bu vatan için seve seve vermeye hazırız" dedi.
O GECE YAŞADIKLARINI ANLATTI
FETÖ’cü darbecilerin en ağır şekilde cezalandırmasını isteyen Algan, o gece yaşadıklarını anlattı. Algan, şöyle konuştu:
"İşten geldikten sonra televizyon seyrediyorduk. Kanalların hepsi darbeden bahsediyordu. Hemen dışarı çıktım ve caddenin anne baba günü olduğunu gördüm. İnsanlar emniyete doğru gidiyordu. Ben de diyordum ki ‘polisler karşımıza çıkacak.’ Meğerse biz emniyeti, asker ve tanklardan korumaya gidiyorduk. Emniyetin önüne gittik. Orada Cumhurbaşkanının çağrısını anlattılar ve havaalanında beklediğini söylediler. Esenler Atışalanı Köprüsü var, oradan ana yola indik. Ana yola inince insanların bir kısmı arabalı, bir kısmı arabasız yürümeye başladılar. Ben de arkadan yürüyordum. O esnada arkadan tanklar geldi. Arkamı döndüm, bir tank geliyordu. Tankın önünde durdum, yatmayı düşündüm. 'Yatacağıma tanka atlayayım' dedim. Tankın üstüne atladım ve askeri dövmeye başladım. Ağladı, tutup onu öpmeye başladım. İçeride herhalde subaylar vardı, ben onlara ‘tankı bırakın çıkın’ dedim. Beni tankın üstünde görenlerin de tanka çıkmasıyla tankın üstü doldu. Tank insanların arasına girdi insanları öldürmeye ve arabaları ezmeye başladı. Bir tane bayanın kocası şehit oldu, kendisinin ayağı koptu. Tank onları bariyerlere sıkıştırdı. Beyaz bir araç beni tankın üzerinde görünce arabasını tankın önüne sürdü, eşi ile beraber arabaydılar. Tank bir kartona basar gibi arabanın üzerinden geçti. İnsanlardan kurtulunca hızlanmaya başladı. O esnada herkes tankın üstünden atladı. Tankın üstünde 2 kişi kaldık. Tankın üstünde takozlar vardı. Takozlarla tankın içindeki askerlerin kafasına vurmaya başladım. Tanktakilere 'Çıkın, tankı burada bırakın' dedim. İçerdekiler yukarıdaki askere G-3 uzattılar. G-3’ü askerden aldım. O esnada içeriden ateş ettiler 2 kurşun arkadaşıma isabet etti. Benim de bir kurşun deriyi sıyırdı, diğeri koltuk altından girdi, akciğeri çizip omurilikten çıktı. O esnada ben dua etmeye başladım. 'Ya Rabbim, ben ölüyorum’ dedim ve dualarıma devam ettim. En son kendimi bıraktığım yer, aşağı yukarı 3 kilometre uzaklıkta başka bir topluluğun içerisine girmişim. Atışalanı Köprüsü'nün yanında tankın üstünden atladım. Orada bulunanlar beni alıp derhal hastaneye götürdüler."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!