Yuntdağı Turizmi Obasya İle Kalkınacak

Güncelleme Tarihi:

Yuntdağı Turizmi Obasya İle Kalkınacak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2015 16:26

MANİSA YUNUSEMRE İLÇESİ SINIRLARI İÇERİSİNDE YER ALAN YUNTDAĞI'DA OBASYA TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ YAPILAN OBASYA YERLEŞKESİNDE BULUNAN TAŞ BİNALAR, ‘YUNTDAĞLARI ZAMAN GEÇİDİ’ OLARAK YUNUSEMRE BELEDİYESİ TARAFINDAN İŞLETİLECEK.

Manisa Yunusemre İlçesi sınırları içerisinde yer alan Yuntdağı’da OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi yapılan OBASYA yerleşkesinde bulunan taş binalar, ‘Yuntdağları Zaman Geçidi’ olarak Yunusemre Belediyesi tarafından işletilecek.
Manisa’nın Yunusemre ileçesi Yuntdağı’nda OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi yapılan OBASYA yerleşkesi içerisinde yer alan taş binalar restore edildi ve ‘Yuntdağları Zaman Geçidi’ müzesi olarak kullanılacak. Yunusemre Belediyesi tarafından işletilecek taş binaların, işletilmesiyle ilgili imza protokolü ve tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi,AK Parti Manisa Milletvekili Adayı İsmail Bilen, belediye başkan yardımcıları, Manisa OBASYA Turizmi Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala ve muhtarlar katıldı. 102 dönümlük alanda 27 keçe çadırdan oluşan butik otel ve toprak damlı taş evlerden oluşan müzenin bulunduğu OBASYA yerleşkesiyle ilgili bilgiler veren Manisa OBASYA Turizmi Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala, projenin TKDK ve Zafer Kalkınma Ajansı’ndan hibe desteği aldığını ifade ederek, bugüne kadar 2,5 milyon liralık masraf yaptıklarını kaydetti. Pala yaptığı konuşmada, "Türkiye’de aynı zamanda 3 tane proje hazırlayıp, 3 projesi de hibe alan başka bir kuruluş yok. Yani özel sektörde de yok. Aynı zamanda bir proje hazırlıyorsunuz, TKDK’ya veriyorsunuz, öncelikle destekleniyor. Eş zamanlı olarak Zafer Kalkınma Ajansı’na götürüyorsunuz destekleniyor. Bir proje daha arkasından götürüyorsunuz bu defa tümünü hibe olarak 65 bin liralık bir hibe veriyorlar. Onunla da Yuntdağları Turizm Destinasyonları belirlendi. Bilinen ve övgüyle anılan bir adımız, arsamız, konaklama tesisimiz ve zaman geçidi müzemiz var. Yarın ilgi gören bölgemizde ve tüm dünyada adı duyulan bilinen Yuntdağı’nda turizmin gelişmesine katkı sunacak yeni farklı bir yerleşim yeri olacak burası." dedi. Kentlerde kurulabilecek hobi bahçelerinin önemine değinen Pala, "Hobi bahçeleri yeni yapılacak bir düzenlemeyle yasal dayanağa kavuşturulabilse, kent insanları kendi sebzelerini üretebilecek. Özellikle hafta sonlarında çocuklarıyla birlikte sebze yetiştirmenin domatesi dalından koparabilmenin zevkini yaşayabileceklerdir. Her biri 150 metrekareden büyük olmayan ve içinde 50 metrekareyi geçmeyen kulübeleriyle ortak sosyal tesisleri bulunan hobi bahçeleri düzenlenebilir şeklinde bir düzenlemeyle, hobi bahçelerinin kurulması, sebze üreticiliğinin yaygınlaştırılması ve bu yolla aile bütçesinin desteklenmesi sağlanabilir. Böyle bir düzenlemenin kentlerde büyük işe yarayacağını düşünüyoruz." şeklinde kaydetti.
"BÜROKRASİYİ HIZLANDIRMAMIZ LAZIM"
Projenin ileriki safhalarında yaşanabilecek olumsuzluklardan bahseden Pala, Türkiye’de bürokrasinin ağır işlediğini ve bunun çözülmesi gerektiğini söyledi. Pala, "Tarım Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan TKDK, turizm tesisleri kurun diye hibe veriyor. Ama Kültür Bakanlığı kooperatiflere işletme belgesi vermiyorum diyor. Aynı dönemde Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başbakan olduğu dönemde hazırlanmış kooperatifler strateji planı diyor ki bütün mevzuat yeni ihtiyaçlara göre düzenlenecek, kooperatiflerin Avrupa Birliği fonundan yararlanmasının önü açılacak diyor. Fakat Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bir daire başkanının burada yapılan bütün çalışmalardan haberi yok. 1995 yılında kooperatiflere verdiğimiz ruhsatta sorun yaşamıştık biz vermiyoruz diyor. Yıl 1995. Bürokrasi hızlandırılmadan Türkiye kalkınamaz. İki bakanlık arasında koordinasyon eksikliği var. Birisi tesis kur diyor, destek veriyor. Diğeri ben kooperatiflere destek vermiyorum diyor. Bunu aşamazsak doğal olarak Avrupa Birliği Fonları’ndan verilen parayı TKDK bizden geri isteyecek." diye konuştu.
"TURİSTLERİ AKŞAMA KADAR AĞIRLAMAMIZ LAZIM"
Pala’nın ardından konuşan Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Manisa’da yeterli müzenin olmadığını ve Manisa’ya gelen turistlerin vakitlerini geçirebilecek bir aktivitenin bulunmadığını söyledi. Çerçi, "Manisa’da 1 buçuk müzemiz var. Yunusemre’nin sıfır müzesi var. Şehzadelerin de öyle. Biz zaten yeni ilçeyiz. Diyoruz ya biz turist çekelim turist gelsin. Manisa’yı tanıtalım. Elin oğlu kurmuş. Bir müze kuruyor. Bir gün sizi orada tutuyor ve hiç sıkılmıyorsunuz. Şimdi buraya bir turist gelse biz burada yeri ya da yabancı turisti bir gece burada nasıl tutabiliriz. Biz burada turisti nasıl ağırlayabiliriz? Yani gezen bir insan turist dediğimiz vakit geçirmesi için ne yapması lazım? Onun bilmediği görmediği şeyleri ona yaşatmamız lazım. Akşama kadar onun vaktini doldurmamız lazım." diye konuştu.
"TARİHİ EŞYALARI BURADA KORUMA ALTINA ALALIM"
Köylerde eskiden kullanılan ancak artık çürümeye yüz tutmuş tarihi değeri olan eşyaların OBASYA yerleşkesinde açılacak bir müzede sergilenebileceğini söyleyen Çerçi, muhtarlardan bu eşyaların bulunması için destek istedi. Çerçi, "Evde kullanılan çeşit çeşit eski malzemeler var. Hayatın onları çürütmesini bekliyor. Hiç olmazsa onları burada koruma altına alalım. İşte birisi bir şey getirsin. Orada üzerine etiket takılır orada sergilenir. 100 yıllık yada 120 yıllık, 80 yıllık gelinlik, duvak mutfakta kullanılan bir şey, tarımda kullanılan bir obje gibi etnografya müzesi gibi değer taşıyacak malzemelere ihtiyacımız var." dedi.
Proje adını iç Asya’da, göçebe Türk ve Moğol boylarının üç bin yılı aşkın süredir kullana geldikleri ahşap iskelet üzerine keçe kaplamalı portatif evlerden alıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!