Güncelleme Tarihi:
MANİSA (AA) - Soma'daki maden faciasına ilişkin 6'sı tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, ara karar öncesi tarafların yazılı ve sözlü taleplerinin alınması tamamlandı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada söz alan tutuklu sanıklardan Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, olayın ardından "linç kampanyasıyla batırılmaya çalışılan" şirketinin, 3 bin çalışanı tarafından ayakta tutulduğunu söyledi.
Şirketin kapanması durumunda kazanın meydana geldiği ocağın da açık tutulamayacağını ve yeni bilirkişi heyetinin delil toplayamayacağını belirten Gürkan, delil karartmaya değil, olayın gerçek nedenlerinin bulunması için çabaladıklarını ifade etti.
İddianamenin, bilirkişi raporundaki olayın topuktaki kömür yangını dolayısıyla meydana geldiği tespitiyle hazırlandığını belirten Gürkan, olayın kömür yangınından dolayı gerçekleşmediğinin, yeni bilirkişi raporuyla ortaya konacağını ileri sürdü.
Gürkan, olay yerinde keşif yapılmadan hazırlanan ilk bilirkişi raporunun, "yarattığı sanal gerçeklik"le sanıklara ve mağdur ailelerine kötülük yaptığını savunarak, "Mahkeme sürecinde olay yerinde bulunan tüm tanıkların, yalan söylediğini gördük. Yavaş yavaş saklandığı için olaya doğru müdahale edilemediğini konuşmalıyız" ifadelerini kullandı.
Hiçbir maddi delil olmadan kamuoyu baskısıyla tutuklandığını öne süren Gürkan, "Tutukluluk sürem, artık infaza giriyor. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin de dördüncü bant boyunda bir şeyler meydana geldiğinin kesin olduğunu dile getirdi. Çekin, "Burada çalışıp tanık olarak dinlediğimiz 50'ye yakın kişi var. Birinin dediği, diğerini tutmuyor. Bildiklerini gizliyorlar. Oradaki kişilerin tümü hakkında suç duyurusunda bulunulup haklarında soruşturma açılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Çekin, salondaki madenci yakınlarının kendisine sık sık beddua ettiğini duyduğunu söyledi. Hatalı bedduanın edene döneceğini söylemesi üzerine salondakiler, Çekin'e tepki gösterdi.
- "Otopsi raporlarını kabul etmiyoruz"
İşletme Müdürü Akın Çelik de havalandırma projesinin Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) onaylı olduğuna değinerek, eleştirilere konu olayın ardından ocakta hava akımının ters çevrilmesi kararının doğruluğunu savundu.
Çelik'in avukatı Yusuf Koçyiğit de sadece tıbbi belirtilere göre inceleme yapılmadan ölenlerin karbonmonoksit zehirlenmesinden yaşamını yitirdiği yönünde hazırlanan otopsi raporlarını kabul etmediklerini vurguladı.
İşçilerin, başka gazlarla da zehirlenmiş olabileceğini iddia eden Koçyiğit, "Bu raporlar, davanın seyrini yanlış etkilemiş olabilir. Kimya ve yangın uzmanlarının da bilirkişi heyetine dahil edilmesini talep ediyoruz" dedi.
Koçyiğit, dava dosyasındaki verilerin 3 terabaytı aştığına işaret ederek, müvekkilinin, tahliye edilmemesi durumunda savunmasını hazırlayabilmesi amacıyla tutulduğu cezaevinde bilgisayarla çalışma olanağı verilmesini talep etti.
Genel Müdür Ramazan Doğru da ilk bilirkişi raporunu kabul etmediği için savunma yapmadığını, yeni bilirkişi raporuna göre savunmasını gerçekleştireceğini söyledi.
Teknik Müdür İsmail Adalı ise köyünden 30 kişinin ocakta çalıştığını, güvenlik önlemleri alınmasa ne kendisi ne de köyünden olanların ocakta çalışmayacağını anlattı.
Diğer tutuklu sanıklar da tahliyelerini talep etti.
Yazılı ve sözlü taleplerin alınmasının ardından ara karar öncesi duruşmaya ara verildi.
- Olay
Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta, 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlik ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci ölmüş, 162 işçi kurtarılmıştı.
Olayla ilgili soruşturma sonucunda açılan davada tutuklu 6 sanık ile beşinci duruşma sonunda yargılanmalarına tutuksuz devam edilmesine karar verilen vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor.
Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.