MHP'li Akçay, "Üzüm üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor"

Güncelleme Tarihi:

MHPli Akçay, Üzüm üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2016 12:09

MHP'li Akçay, "Üzüm üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor"

Haberin Devamı

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Manisa Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, üzüm üreticilerinin emeklerinin karşılığını alamadığını belirtip, "2000 yılında kilogramı 80 kuruş olan yaş üzüm, bugün 75 kuruşa satılmaktadır" dedi.

Türkiye'nin çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve ihracatında birinci sırada olduğunu söyleyen Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, "Ülkemizden her yıl ortalama 500 milyon dolarlık kuru üzüm ve 200 milyon dolarlık yaş üzüm ihracatı yapılmaktadır. Türkiye'deki kurutmalık üzümün yüzde 88'i, sofralık üzümün yüzde 16'sı Manisa'da üretilmektedir. Manisa'da 100 bin aile geçimini üzümden sağlamaktadır. Manisalı için üzüm; ailenin geçimi, gençlerin çeyizi, çocukların harçlığı demektir" dedi.

Üzüm üreticisinin emeğinin karşılığını alamadığını belirten milletvekili Akçay, "2002 yılında çekirdeksiz kuru üzümün kilogram maliyeti 56 kuruş iken satış fiyatı 1 lira 25 kuruştu. Aradan geçen yaklaşık 14 yıllık sürede tarımsal girdiler ortalama 5-6 kat artarken kuru üzümün fiyatı bugün ortalama 3 liradır. 2000 yılında kilogramı 80 kuruş olan yaş üzüm, bugün 75 kuruşa satılmaktadır. Tekel fabrikaları özelleştiği için sumalık üzüm fiyatı 30 kuruşa düşmüştür. Bu fiyatlar üzümün maliyetini bile karşılamamaktadır" diye konuştu.

"YÜKSEK REKOLTE AÇIKLAMASIYLA ÜZÜM FİYATLARI DÜŞÜRÜLÜYOR"

Her hasat döneminde yüksek rekolte açıklamalarıyla üzüm fiyatlarının düşürüldüğüne dikkat çeken Milletvekili Akçay, "Borç içindeki çiftçiler de üzümlerini ucuza satmak zorunda kalmaktadır. Rekolte hesaplanmasında spekülasyonu önlemek için devlet mutlaka müdahil olmalıdır. Rekolte hesap ve tahmini, tarım il müdürlükleri, çiftçiler, ziraat odaları, bağcılık enstitüsü, TARİŞ, ticaret borsaları ve ihracatçılardan oluşacak bir komisyon tarafından belirlenmelidir. Bu komisyonun üyeleri arasından üzüm müdahale kurumu oluşturularak üzümdeki fiyat dalgalanmaları önlenmelidir" dedi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SIRALADI

Üzüm üreticilerinin sorunlarına yönelik çözüm yollarını ise Akçay, şöyle sıaladı:

"TARİŞ, kaynak yetersizliği nedeniyle piyasayı regüle edecek alım yapamamakta, bu nedenle de üzüm fiyatları düşmektedir. Bu nedenle üzüm alımı konusunda TARİŞ'e kaynak aktarılmalıdır. Kaynak aktarılmasına rağmen TARİŞ piyasayı regüle edecek alımı yapamazsa, Toprak Mahsulleri Ofisi benzeri bir müdahale kurumu oluşturularak kuru üzümde yetkilendirilmelidir. Bu kurum taban fiyatını belirlemelidir. Çekirdeksiz üzümde rekolteye bağlı olarak arz talep dengesinin bozulması üreticilerimizi mağdur etmektedir. Bu nedenle, öncelikle, üretim planlaması yapılmalıdır. Seçim öncesi siyasi bir rüşvet olarak başlatılan Okul Üzümü projesine devam edilmelidir. Üzüm üretiminde oluşan arz fazlalıkları için alternatif tüketim imkanları geliştirilmelidir. Depolama sistemi kurulmalı, depolama maliyeti desteklenmelidir. Üzüm mutlaka destekleme kapsamına alınmalıdır. Rekolte hesaplanmasında spekülasyonu önlemek için devlet mutlaka müdahil olmalıdır. Üzüm en önemli ihraç ürünlerimizden biridir. Yaş ve kuru üzüm ihracatından her yıl ortalama 700 milyon dolar gelir elde edilmektedir. En önemli ihraç ürünlerimizden biri olan üzüm için Tarım Bakanlığı bünyesinde bir daire başkanlığı kurulmalıdır. Üzüm üreticilerimiz TARİŞ'in kuru üzüm fiyatlarına göre yaş üzüm fiyatını belirlemektedir. TARİŞ üzüm fiyatlarını erken açıklamadığı için üreticilerimiz yaş üzüm fiyatlarını belirleyememektedir. Fiyatların geç açıklanması, olgunlaşmamış üzümlerin ihraç edilmesi ve ihracat teşvikinin düşük olması nedeniyle yaş üzüm fiyatları düşmektedir. Bu nedenle kuru üzüm fiyatları erken açıklanmalıdır. Kaçak üzümler hem iç piyasada fiyatın düşmesine neden olmakta hem de Türk üzümünün içine karıştırılarak yurt dışına satılıp kalitemizi tehdit etmektedir."

"ÜZÜM ÜRETİCİLERİNİN ZARARLARI KARŞILANMALIDIR"

Manisalı üzüm üreticilerinin zararlarının karşılanması gerektiğinin de altını çizen Akçay, "Manisalı çiftçimiz, don ve dolu afetleri nedeniyle birkaç yıldır ürün hasat edemiyor. 2014 yılında dolu afetinden etkilenen Manisalı üzüm üreticisi, 2015 yılı Nisan ayında ve 2016 yılı Mart ayında don afetiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu yıl temmuz ayında Manisa'nın bazı ilçelerinde güneş yanığı nedeniyle üzüm bağlarında yüzde 20'lik rekolte kaybına ve kalite noksanlığına sebep olmuştur. Don afetinden etkilenen Manisalı çiftçilerin kamu bankaları ile tarım kredi kooperatiflerine olan borçları uzun vadeli ve faizsiz olarak ertelenmelidir. Çiftçilerimize yaralarını sarmak ve gelecek yıla hazırlanmak amacıyla faizsiz ve uzun vadeli can suyu kredisi verilmelidir. Sigortası olsun olmasın, afetten etkilenen çiftçilerin zararları karşılanmalı ve bu çiftçilerimize dekar başına destek verilmelidir. TARSİM'den gelen zarar tespit eksperlerinin raporlarının gerçek zarar oranlarını yansıtmadığı iddiaları yaygın bir kanaat haline gelmiştir. Bu uyuşmazlıkları gidermek için ilçe ziraat odası başkanları TARSİM'in hasar tespit eksper heyetinin doğal üyesi olmalı ve zarar tespit çalışmalarına katılmalıdır" dedi.

Nermin UÇTU / MANİSA, (DHA)

FOTOĞRAF

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!