Manisa’da 2015 Yılında 198 Verem Hastası Tedavi Gördü

Güncelleme Tarihi:

Manisa’da 2015 Yılında 198 Verem Hastası Tedavi Gördü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2016 16:45

MANİSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ DR. ZİYA TAY, VEREM HASTALIĞININ TÜBERKÜLOZ MİKROBU TARAFINDAN OLUŞTURULAN VE HAVA YOLU İLE BULAŞAN BAKTERİYEL BİR HASTALIK OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKEREK 2015 YILINDA MANİSA’DA 198 VEREM HASTASININ TEDAVİ GÖRDÜĞÜNÜ AÇIKLADI.

Manisa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ziya Tay, verem hastalığının tüberküloz mikrobu tarafından oluşturulan ve hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalık olduğuna dikkat çekerek 2015 yılında Manisa’da 198 verem hastasının tedavi gördüğünü açıkladı.
Her yıl Ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan haftanın Verem Haftası olarak kutlandığını kaydeden Manisa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ziya Tay, “Bu yıl da 03-09 Ocak 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ‘69. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası’ çerçevesinde ülke ve İl genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenecektir. Ülkemizde yıllar itibariyle Verem hastası sayısı giderek azalmaktadır. Bunda yürütülen başarılı çalışmaların rolü olmuştur. Bunların başında bulaştırıcı olan hastaların başarılı tedavisinin rolü büyüktür. İlimizde 3 adet verem savaş dispanseri hizmet vermekte olup, bu dispanserlerce kayıt edilerek 2015 yılı içerisinde tedaviye alınan verem hastası sayısı 198’dir.” dedi.
Verem hastalığının hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydeden Tay şunları söyledi:
“Etken olan mikrop; hasta kişinin hapşırık, aksırık, öksürük, hatta konuşması sırasında ortama saçılmakta, havada asılı olarak bir süre canlı kalabilmekte, bu sırada sağlam insana bulaşabilmektedir. İnsanların bir kısmı ortalama 3 veya 4’te biri verem mikrobu ile daha önce karşılaşmış ve mikrobu almış durumdadır. Vücutta uykuya yatan mikrop, bünyenin zayıf düştüğü anda hastalığa sebep olmaktadır. Hastalık seyrinde en çok dikkati çeken uzamış öksürük olup yanı sıra halsizlik, iştahsızlık, balgam, kanlı balgam, kilo kaybı şikayetleri de olabilmektedir. Bu belirti ve bulguları olanların verem hastalığı yönünden değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu tip şikayetlerde kişilerin hekime başvurması uygun olacaktır. Hekim şikayetleri dinleyecek, muayene yapacak, akciğer grafisi ve balgam muayenesi sonrası teşhis koyacaktır. Bu akciğer veremi için söz konusu olup hastalık akciğer dışında deri, barsak, böbrek, kemik-eklem ve beyin vb. gibi organlarda da görülebilmekte, görüldüğü organa göre belirti ve bulgu verebilmektedir. Teşhisi konulan bir verem hastasına ilaçları ücretsiz verilmekte, ilaçlarını içirmek üzere tercihen bir sağlık çalışanı veya bilinçli bir yakını görevlendirilmektedir. Gözetimli tedavi olarak adlandırılan bu uygulama sayesinde hem ilaçları içmenin unutulması, hem de iyileştiği düşüncesine kapılan hastanın artık ilaç içmeme davranışına girmesi önlenmekte, bu sayede de tedavide kullanılan ilacın etkisiz hale gelmesinin önüne geçilerek etkililiğinin korunması amaçlanmaktadır. Toplumu veremden korumanın en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisi olup tedavi edilmeyen bir verem hastası yılda yaklaşık 13-14 kişiye hastalığı bulaştıracaktır. Verem hastası ile temas edenler tarama muayenesinden geçirilmekte olup, gerekenlere koruma ilacı verilmektedir. Koruma ilacı bu durum yanı sıra bağışıklığın baskılandığı hastalıklar ve durumlar seyrinde de kullanılabilmektedir. Genel korunma önlemi olarak damlacık enfeksiyonunu önlemede öksürürken veya hapşırırken ağzı ve burnu bir kağıt mendille kapatmalı. Kağıt mendil yoksa ellere doğru değil kolun iç kısmına doğru hapşırmalı. Evler sık sık güneşlendirilmeli-havalandırılmalı. Sigara ve alkol kullanmamalı, sigara kullanılan ortamda durulmamalı. HIV pozitifliği, Şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, alkol ve madde bağımlılığında verem hastalığına yatkınlığın ve yakalanma ihtimalinin arttığı akıldan çıkarılmamalıdır. Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!