Güncelleme Tarihi:
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Psikiyatri Uzmanı Dr. Şahut Duran, kadınlarda doğum sonrası görülen lohusa depresyonuna dikkat çekti. Kadınların normal dönemde de erkeklere göre depresyona 2-3 kat daha yatkın olduğunu vurgulayan Duran, şöyle dedi:
"Gebelik ve doğum; kadınların fizyolojisini çok hızlı bir şekilde değiştiren bir dönemdir. Fizyolojik olarak vücuttaki hormonlar değişiyor, sosyal durumuna bakıldığında da artık bir anne oluyor. Psikolojik olarak sorumluluk hissi ciddi bir problem yaratabiliyor. Doğum sonrası dönemlerde bu değişikliklerle paralel olarak psikolojide de sorunlar yaşanabiliyor. Bunlardan en sık görüleni doğum sonrası yaşanan doğum hüznü adı verilen bir değişimdir. Bu kadınların yüzde 50-60'ında görülüyor. Doğumdan sonra iki hafta sürüyor."
ERKEN YAŞTA DOĞUM VE ÇOK ÇOCUK, RİSKİ ARTIRIYOR
Ancak lohusa depresyonunun daha tehlikeli olduğunu kaydeden Dr. Duran, şöyle devam etti:
"Kadınlarda depresyonun en riskli olduğu dönemler doğurganlık ve doğum sonrasıdır. Hayattan zevk alamama, karamsarlık, isteksizlik, ilgi kaybı, iştah kaybı, uyku bozukluğu gibi belirtiler görülüyor. Buna benzer kaygıların yanında da korkular gelişiyor. Çocuğa zarar verme korkusu, bakamama korkusu, yetersizlik duyguları yaşanabiliyor. Bunun yanından doğum sonrası piskoz da yaşanabilir. Bunda gerçeği değerlendirme yetisi kayboluyor. Algı bozuklukları, hezeyanlar, olmayan bir şeyi olmuş gibi görebiliyor. Çocuğun kendisinden olmadığını düşünme gibi şeyler hissedebiliyor. Depresyon ve piskoza yatkınlığı olanlarda risk daha fazladır. Erken yaşlarda doğumda ve çok fazla çocuk yapanlarda doğum sonrası depresyon riski artıyor."
Depresyonun ilerlemesi durumunda intihar ve çocuğa zarar verme riskinin de arttığını kaydeden Duran, bu durumda kişinin hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi ya da ilaç tedavisi uygulanması gerektiğini söyledi.
Kadınların doğum sonrasında yaşadığı sıkıntıları gizleme davranışı içine girebildiklerini belirten Duran, kişinin kendini farklı göstermeye çalıştığını dile getirdi. Kadınların doğum sonrası depresyondan korunması için sosyal olarak desteklenmesi gerektiğini kaydeden Duran, annelere spor yapmalarını tavsiye etti. Dr. Duran, şunları ekledi:
"Düzenli spor ve yürüyüşler yapılmalı. Depresyonda ilgi kaybı, hareket azlığı görülür. Spor adrenalini, endorfini artırıyor. Mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlıyor. Psikolojik olarak da pozitif etkisi olduğunu biliyoruz. Günde yarım saatlik ya da bir saatlik yürüyüşün ruhsal açıdan pozitif katkısı oluyor. Depresyondan korunma ve depresyonda olan kişinin depresyondan kurtulması açısından yardımcı oluyor. Tek başına tabiki yeterli olmaz. Ama ilaç kullanıyorsa bir de spor yapıyorsa daha etkili olur."