IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2015 11:41
MANİSA İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRÜ HASAN ÇEBİ, “İLİMİZDE TARIMSAL ANLAMDA EĞİTİM VE YAYIM ÇALIŞMALARIMIZ HIZLI BİR ŞEKİLDE YÜRÜMEKTE. ÖZELLİKLE KADINLARA YÖNELİK KADIN KOOPERATİFLERİMİZ VE KADIN TARLA OKULLARIMIZ, ÇİFTÇİ KADINLARIMIZ TARIMSAL YENİLİKLERLE BULUŞUYOR PROJELERİMİZDE 2015 VE 2016 YILLARINDA BERABER OLACAĞIZ." DEDİ.
Manisa’da, tarımsal faaliyetler içerisinde çok önemli bir yere sahip olan kadın çiftçilerin bilgilendirilmesi amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılan ‘Kadın Çiftçiler Tarımsal Yeniliklerle Buluşuyor’ Programı eğitim çalışmalarına başlandı.
Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğünde gerçekleşen programa Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlü Hasan Çebi, Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürü Akay Ünal ile 17 ilçeden gelen 37 kadın çiftçi katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürü Akay Ünal, Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğünün kurulduğu 1930 yılından bugüne başta Manisa ve Ege Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’ye bağcılıkla ilgili hizmet götürmeye çalıştıklarını belirterek “Ana amacımız araştırma. Araştırma kapsamında bağın nasıl yetiştirileceğinden tutun hastalık ve zararlılarla nasıl mücadele edileceği, ürün çeşitlenmesi, üzümden üretilen alternatif gıda ürünlerine kadar hemen her konuda çalışmalar yapmaktayız. Ürün çeşidi geliştirilmesi devam ediyor. Ülkemizde ürün koleksiyon parselimizde bin 453 farklı üzüm çeşidi mevcut. 13 bin adet de yeni fert üzerinde çalışıyoruz. Bunlardan 6 tanesini bu yıl net tescile sunduk. Bugün burada olmamızın sebebi de daha önce tescil ettiğimiz Manisa Sultanı ve Saruhanbey üzüm çeşitlerinin tanıtımı ve yaygınlaştırılması. Bu çeşitlerin özelliğine ve farklılığına bakacak olursak, öncelikle Manisa Sultanı sofralık bir çeşit. Sultaniyeye çok yakın akraba gibi gözükse de daha ince kabuklu, meyvesi daha kükürdek, daha erken olgunlaşan, daha iri taneli bir çeşit. Saruhanbey ise kurutmalık bir çeşit, bilinen sultaniye çeşidimize göre daha verimli, kuruma randımanı daha yüksek, bunu da fazla miktarda 4 kilodan 1 kilo veya 5 kilodan 1 kilo değil, 3,5 kilodan 1 kilo kuru meyvesi gibi düşünebilirsiniz. Ağır metallerden, bitki besin maddelerinden, gençleştirilmiş organizmalara, virüslerden bakterilere, alternatif gıdaların besin içeriğine kadar araştırmayı laboratuvarlarımızda test etme imkanımız var. Bağcılıkla ilgili kalıntı analizleri hariç hepsini yapabilecek durumdayız. Geliştirdiğimiz ürünleri ilimize ve bölgemiz üreticilerine yaymaya çalışıyoruz” dedi.
Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hasan Çebi de, “İlimizde tarımsal anlamda eğitim ve yayım çalışmalarımız hızlı bir şekilde yürümekte. Bunların içerisinde günlük eğitimler, kurslar ve il müdürlüğümüzün kontrolünde kurmuş olduğumuz, özellikle kadınlara yönelik kadın kooperatiflerimiz ve kadın tarla okullarımız, çiftçi kadınlarımız tarımsal yeniliklerle buluşuyor projelerimizde 2015 ve 2016 yıllarında beraber olacağız. İlimizde ve 17 ilçemizde 37 kadın çiftçimiz burada. Bağcılık Araştırma Enstitümüzün geliştirdiği 2 çeşit üzerinde Manisa Sultani ve Saruhanbey üzümlerinin tanıtımı ve yaygınlaştırılması konusunda çalışmalar yapacağız. Öncelikle budama nasıl yapılır, sulama ve yetiştirme teknikleri ve 2016 yılında geliştireceğimiz projelerle birlikte bu iki çeşit üzerinde ilçelerde demonstrasyon parseller kurup bunların daha da geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına çalışacağız” şeklinde konuştu.
ÜZÜM, MANİSA İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Vali Erdoğan Bektaş da üzümün Manisa için çok önemli olduğunu belirterek, Sultani üzüm adı altında yeni çeşitler geliştirilmeye çalışıldığını söyledi. Vali Bektaş, “Sultani üzüm Manisa adına tescilli değil, yeni geliştirilen Manisa Sultanı ile bu sorun da çözülmüş oluyor. Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğümüz çalışmalar yapıyor. Üzüm suyu, üzüm gevreği gibi yeni ürünleri var. Şimdi de yeni geliştirdikleri alt türün tanıtımı için siz kadın çiftçilerimizle bir aradayız. Herkesin yaptığı işi yaptığımızda para kazanamıyoruz. Hem çeşitlerimizi geliştirmemiz hem de insanımızın istediği damak tadını, istediği özellikleri yeni türümüze kazandırmamız lazım. Bunun için Bağcılık Araştırma Enstitüsü gibi iyi bir kuruluşumuz var. İyi de çalışıyor. Katma değeri, kazandığımız parayı artıracağız. Ürettiğimiz üzümün çeşitlerini geliştireceğiz. Gerek sultani üzümde gerekse başka çeşitlerde piyasanın istediği, satmakta zorlanmayacağımız türler üzerinde yoğunlaşacağız” dedi.
Bağcılıkta organik tarımı başarmak istediklerini ifade eden Vali Bektaş, “Dünya tarımı bir yere doğru gidiyor. Geçtiğimiz haftalarda Almanya’da bir fuara gitmiştik. Orada yaptığımız görüşmelerde Türkiye kaynaklı bir şirketin başındaki bir arkadaşımız ‘Manisa’dan 100 ton bağ yaprağı alıyordum, artık alamıyorum, çünkü üzerinde kalıntılar var’ dedi. Yine geçen gün bir yerde bize bir rapor gösterdiler. Üzümde ağır metal, ağır kimyasal kalıntılar var. Gelecekte karşılaşacağımız sıkıntıları bugünden görüp dünyanın gittiği yere biz de gideceğiz, bunun başka yolu yok. Hiç kimse parası ile hasta olmak istemez. Biz görevimizi tam yapacağız. Bunun için kapsamlı bir çalışmayla ciddi bir işe başlıyoruz. Görüştüğüm üretici arkadaşlarımdan aldığımız kanaatler önümüzü açıyor. Organik üzümü yapan hiçbir üreticinin ‘malımı satamadım, uygun fiyat alamadım’ diye şikayet ettiğini görmedim. Organik tarım konusunda yavaş yavaş kendimizi hazırlayalım” diye konuştu.
Konuşmaların ardından eğitimciler tarafından kadın çiftçilere bağ budamasının nasıl yapıldığı anlatıldı.