Hayvan hakları sözcülerinden yasa tasarısına tepki

Güncelleme Tarihi:

Hayvan hakları sözcülerinden yasa tasarısına tepki
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2017 15:25

Hayvan hakları sözcülerinden yasa tasarısına tepki

Haberin Devamı

İlker KILIÇASLAN/MANİSA,(DHA)-  MANİSA Hayvan Hakları Dayanışma Grubu üyeleri, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 5 bin 199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki değişiklik ile ilgili tasarının hayvanlar için ölüm ve sürgün içerdiğini öne sürdü.
Manisa Hayvan Hakları Dayanışma Grubu üyeleri, 5 bin 199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılması için Orman Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarısına tepki gösterdi. Merkez Şehzadeler İlçesi'ndeki 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda 'Katliam Yasa Tasarısını İstemiyoruz' yazılı pankartın arkasında düzenlenen basın açıklamasına yaklaşık 15 hayvansever katıldı. Grup adına açıklama yapan hayvansever Emel Önal, mevcut tasarının hayvanlar için ölüm ve sürgün getirdiğini, tasarının yasalaşması halinde hayvan katliamlarının artacağını ileri sürdü. Tasarıdaki değişiklik ile nüfusu 100 binden az olan 970 ilçede kısırlaştırma merkezlerinin kurulmayacağını ifade eden Önal, şöyle dedi:
"Mevcut yasada tüm belediyelerin kısırlaştırma ve bakım merkezi kurması hükmü varken, değişiklik tasarısının 8. maddesinde, nüfusu 100 binden az olan 970 ilçe belediyesinde kısırlaştırma merkezi kurulmasına gerek görülmemiştir. Bu durumda, kısırlaştırma merkezi olmayan belediyelerce, kısırlaştırılmadan şehir çevrelerine, çöplüklere ve yaban hayatına atılan sahipsiz hayvanlar, oralarda yazın susuzluktan kışın da soğuk ve kara mahkum olarak acı içinde can verecek. Yaban hayatında yoğun olan kuduz hastalığı, evcil olan kedi ve köpeklere dolayısıyla şehirlere gelebilecek. Sayıları da kontrol edilemez biçimde artacağı için, hayvanlar zehirlenip vurularak öldürülecek. Yani bu yasa katliamlara sebep olacak."
Aynı yasa kapsamında hayvanlara kötü muamele uygulayan belediyelere de yasal yaptırım getirilmediğini dile getiren Önal, "Bugün yurdumuzda, sahipsiz hayvanlara karşı asıl kötü muamele ve eziyet, büyük ölçüde belediyeler tarafından yapılmaktadır. Tasarıda, öldüren, zehirleyen, ormana dağa kırsala atan, bakımevlerinde aç susuz pislik ve hastalıkla gelen ölümlere mahkum eden belediyeler için bir yasal yaptırım getirilmemiştir. Hayvanlara zulüm ve işkencede şahıslara verilen cezalar ise zaten yeterli biçimde caydırcı değildir" dedi.
TOPLUM GÖRÜŞÜNÜN ALINMASINI İSTEDİLER:
Hayvansever Önal, yasa tasarısının toplumun görüşünün alınarak tekrar düzenlenmesi gerektiğini savundu. Çözüm odaklı, çevreye, vicdani ve insani koşullara uygun kurallar getirilmesini isteyen Önal, "Sahipsiz sokak hayvanı yoktur. O hayvanların sahibi devlettir. Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne göre de bütün hayvanların insanca bakılma gözetilme ve korunma hakkı vardır. Ve hayvanlara fiziki ve psikolojik acı verecek tıbbi ticari bilimsel deney yapılamaz. Hayvan hak sahibi olan bir varlıktır. 2 Ekim 1997'de üye devletlerce imzalanarak Mayıs 1999'da yürürlüğe giren Amsterdam Antlaşması ile hayvanların duygulu varlıklar olduğu benimsenmiştir. Hiçbir hayvan kaderine terk edilemez" diye konuştu.
Basın açıklamasına katılan hayvanseverler, 'Hayvan katliamlarına susmayacağız', 'Temel yaşam hakkı hayvanların da hakkı' sloganları attıktan sonra meydandan ayrıldı.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!